| Buralarda dolaşıp herkese bakireliği öğütlüyorsun... ve ineğini ya da sütünü... artık her neyini ise, çoktan satmış durumdasın. | Open Subtitles | فانتِ تسيرين و تعظين بالطهارة للجميع مع انك سبق وان بعت بقرتك او حليبك او اياً كان |
| Bilirsin ya, akşam yemeği için ineğini kendin yakaladıklarından. | Open Subtitles | الفنادق ذات صبغة رعاة البقر وسط المدينة. تعلمين, حيث تقتلين بقرتك من أجل العشاء؟ هل لدينا خادم؟ |
| İneğini buldum sonunda. | Open Subtitles | أخيراً وجدت بقرتك. |
| Demelza, senden sahiden Bodrugan'ın ineğini iyileştirmeni mi istediğini sanıyorsun? | Open Subtitles | ديميلزا هل تعتقدين فعلاً انه يريدكِ ان تعالجي بقرة بودروقان |
| Eğer 62 ineğe sahip çiftçinin her ineğini günde 25 kilo saman tüketiyorsa alması gereken samanı arabaya yüklemesi kaç saatini alır? | Open Subtitles | الى متى ستكفي حمولة العلف لديه ان كانت البقرة الواحدة تأكل 25 رطلا من العلف كل يوم و المزراع لديه 62 بقرة ؟ |
| Söylemeyin, ama ineğini bulamadığında anlayacaktır. | Open Subtitles | لن يقول أحد له ، لكن عندما يبحث عن بقرته ولا يجدها فسيخمن هذا الأمر |
| Biz de ineğini eski kuyuya attık. | Open Subtitles | ألقينا بقرتك في البئر القديم. |
| İneğini al ve çayırımı terket. | Open Subtitles | خذ بقرتك و أخرج من أرضى |
| Doğru çıkmazsa ineğini geri alabilirsin.'" | Open Subtitles | وإن لم يكن ذلك صحيحاً، يمكنك أن تستعيد بقرتك. )" |
| Evet, Esmayil geri döndü ve ineğini getirdi. | Open Subtitles | أجل ، لقد عاد (إسماعيل) واسترجع بقرتك. |
| Gel ineğini kurtar! | Open Subtitles | تعال وانقذ بقرتك! |
| Oğluma ilk ineğini devirebileceği sözünü verdim. | Open Subtitles | وعدت ولدي بأنه يستطيع إسقاط أول بقرة في حياته |
| İnsanlarının lanet olası kutsal ineğini çalmaya çalıştık. | Open Subtitles | لقد حاولنا سرقة بقرة قومه اللعينة المقدًسة |
| Ailenin tek ineğini birkaç fasulye ile değiştiremezdim. | Open Subtitles | بقرة العائلة من أجل مجموعة من الفاصوليا السحريّة. |
| Şimdi onu dünyanın en derin çukurunu veya en büyük ineğini görmeye göndermezsem üzülecek. | Open Subtitles | والأن لو سأرفض بأن يذهب ليرى أكبر حفرة فى العالم أو أكبر بقرة .. أو أي من على هذا القبيل سوف ينزعج |
| Geri döndüğümde Kimmy'nin ineğini dışarıda görmek istiyorum. | Open Subtitles | وعندما أعود، أريد بقرة كيمي للخروج من مطبخي. |
| Bu yüzden onun ineğini dönüştürmeyi seçtin. | Open Subtitles | هذا عندما قررت بأنّ تُحول بقرته. |
| Hassan ineğini ölü bulduğunda, nasıI tepki verecek düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل كيف سيكون رد فعل (حسن) حين يجد بقرته ميتة؟ |
| Hassan ineğini otlatıyor | Open Subtitles | (حسن) يرعى بقرته |
| Geçenlerde Kelly ineğini gördüm. Dik dik bakıp arkamdan söyleniyordu. | Open Subtitles | رأيت هذه البقرة ليلة أمس، تنظر لى نظرات قذرة طوال الإسبوع تتكلّم مع الأصحاب من وراء ظهري |