Çünkü insan kaçakçılığı, çoğumuzun düşündüğünden daha yaygın, çok daha karmaşık ve bize yakın. | TED | لأن الاتجار بالبشر أمر شائع و أكثر تعقيدا و أقرب إلينا أكثر ممّا يظن بعضنا. |
İnsan kaçakçılığı hakkında neler yaptığımıza bakınca büyük bir umutsuzluğa kapılıyorum. | TED | و عندما أفكر بقدر ما أنجزنا لإيقاف الاتجار بالبشر. أشعر بخيبة أمل عظيمة. |
İnsan kaçakçılığı dünyada en hızlı yaygınlaşan suçlardandır. Dünya genelinde 2.5 milyon insanın kaçırıldığı tahmin ediliyor. Çeviri; | Open Subtitles | الإتجار بالبشر يعتبر من أسرع الجرائم نمواً , ويقدر أنه يجري تهريب ما يقرب من 2.5 مليون شخص حول العالم |
Kural 14, halatı düğümle ama koparma. İnsan kaçakçılığı koparır. | Open Subtitles | القاعدة14، احني الخطّ ولا تكسره تهريب البشر يكسر ذلك الخطّ. |
Bu beyler de emniyetin insan kaçakçılığı biriminden. | Open Subtitles | هذا الرجل من فرقة عمل المترو من تجارة البشر الغير مشروعة |
Gördüğünüz gibi, tarım sektörü ya da misafir işçi programıyla ilgili anlattıklarım aslında insan kaçakçılığı değil; | TED | تذكروا، لا شيء من ما أصِفُه حول هذا القطاع الزراعي أو عن برنامج العامل الضيف ما يعتبر تجارة بالبشر. |
Çünkü insan kaçakçılığı tamamıyla farklı bir canavar. | Open Subtitles | هذا لأنّ المتاجرة بالبشر .وحش من نوع مختلف |
Bu öyküyü bir kandırmaca gibi kullanıyoruz; insan kaçakçılığı, masum bir kıza kötülük yapan kötü bir adamdır. | TED | نستخدم تلك القصة لنقنع أنفسنا أن الاتجار بالبشر متمثل في رجل سيئ يسيئ معاملة فتاة بريئة. |
İnsan kaçakçılığı, bir insanı zorla çalıştırmak için kullanılan kaba kuvvet, sahtekarlık veya baskıdır. | TED | الاتجار بالبشر هو استخدام القوة أوالاحتيال أو الإكراه لتخضع شخصا آخر للعمل. |
İnsan kaçakçılığı, bundan daha küçük bir ölçekte ve tahmininizin ötesindeki yerlerde görülüyor. | TED | يوجد الاتجار بالبشر في مستوى أقل من ذلك و في أماكن ما كان لكم أن تتخيلوها. |
Fakat insan kaçakçılığı mağduru olan dünyadaki tahmini 21 milyon kişi arasında, 50.000'den daha az insana ulaştılar ve yardım ettiler. | TED | و لكن من بين 21 مليون ضحية لعمليات الاتجار بالبشر في العالم، فقد ساعدت هذه الجهات و تعرفت على أقل من 50000 شخص. |
İnsan kaçakçılığı ve köle ticareti cezai suçlardır. | TED | يعد الاتجار بالبشر والاسترقاق جريمة جنائية. |
Üstelik Alfa'ları örgütlemekten insan kaçakçılığı ve uyuşturuculara terfi ettiler. | Open Subtitles | ..والآن إنهم يُوسِّعون من تشبيك الألفيِّن ..إلى الإتجار بالبشر , المخدرات |
O insan kaçakçılığı suçlamasıyla federaller tarafından yakalandı. | Open Subtitles | لقد تمّ القبض عليه من . قبل الفيدراليّن بتهمة الإتجار بالبشر |
İnsan kaçakçılığı dünyada en hızlı ve en çok ilerleyen suç girişimi. | Open Subtitles | في معدلات الإتجار بالبشر الإتجار بالبشر، أسرع مشاريع الجريمة |
Ben bir federal ajanım ve bir insan kaçakçılığı operasyonuna maddi destek veremem. | Open Subtitles | أناعميلفيدرالي، ولا يمكنني توفير الدّعم المادي من أجل عملية تهريب البشر. |
Sparrow'un geçmişini göz önüne alırsak silah ya da insan kaçakçılığı olabilir. | Open Subtitles | حسب تاريخ (سبارو), من المحتمل أن يكون أي شيء من تهريب السلاح إلى تهريب البشر شيء واحد أستطيع وعدك به: |
Bu bana The New Yorker'da insan kaçakçılığı hakkında okuduğum çok ilginç bir makaleyi hatırlattı. | Open Subtitles | أتعلم, هذا يذكرني بمقال رائع لقد قرأت عن تجارة البشر في جرديدة ال"نيو يوركر" |
Para aklama, uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı... | Open Subtitles | غسيل الأموال المخدرات تجارة الأسلحة و تجارة بالبشر |
Kurbanın babası insan kaçakçılığı için para aldığını doğruladı. | Open Subtitles | والد الضحية تعرف عليه وقال بأنه يقبل المال مقابل المتاجرة بالبشر |
Silah ve insan kaçakçılığı. | Open Subtitles | أسلحة وتجارة البشر. |