Aralarında, bu ikisi, burada oturan çoğunuzun fark edebildiği üzere, insan yaşamının tüm boyutlarına yayıldı bile. | TED | وما بينهما قد انتشر كما يدرك معظم الحاضرين هنا كل بعد من أبعاد حياة الإنسان. |
Bu, dini ahlaka ve insan yaşamının kutsallığına meydan okuyan acımasız bir seçim süreciydi. | Open Subtitles | كانت عمليّة إختيار وحشيّة تحدّت الأخلاق الدينيّة وقُدسيّة حياة الإنسان. |
İnsan yaşamının ucuz olduğu bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في عالم أصبحت حياة الإنسان فيه رخيصه |
Afrika'nın tarihi çoğunlukla insan yaşamının tehdit edilmesiyle doludur. | Open Subtitles | تكلفة الماضي الأفريقي يُنتزع غالباً من حياة الإنسان |
Zhou'nun Ahlâk Kitabı, insan yaşamının her şeyden daha değerli olduğunu söyler. | Open Subtitles | و"تشو كتاب الأخلاق" يخبرنا أن قيمة حياة الإنسان قبل كل شيء |