Bizim için dikkat çekici olan, maymunlara bu seçimi verdiğinizde, insanların yaptığı mantıksız şeyi yapıyorlar. | TED | الأمر الملفت أنه، حينما تمنح القردة هذا الخيار، فهم يفعلون نفس الشيء اللامنطقي الذي يفعله الناس. |
O çekici, sen çekicisin. İnsanların yaptığı bu. | Open Subtitles | و هي جذابة و أنت جذاب، إنه ما يفعله الناس |
Normal insanların yaptığı hiçbir şeyi yapamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل أي شيء يفعله الناس العاديون |
Randevun olması insanların yaptığı bir şey değil mi? | Open Subtitles | الخروج في موعد شئ يفعله البشر , اليس كذلك؟ |
Sana insanların yaptığı her şeyi yapabiliriz demiştim. | Open Subtitles | سبق وأخبرتك أنّنا قادرون ! على فعل كلّ شيء يفعله البشر |
Çok güzel olan insanların yaptığı gibi... | Open Subtitles | تماماً كما يفعل الناس الذين يكونون بغاية الجمال غالباً |
Anlaşılması gereken diğer önemli nokta da, bu katiyen sadece düşük ücretli işler veya mavi yakalıların işleri veya nispeten düşük eğitim düzeyindeki insanların yaptığı işler ve görevler hakkında değil. | TED | والشيء الرئيسي الآخر الذي يجب فهمه بأن الأمر لا يتعلق فقط بالمهن التجارية أو الوظائف منخفضة الأجر، أو الوظائف والمهام التي يقوم بأدائها أفراد ذوو مستوى تعليمي منخفض. |
Bunları normal insanların yaptığı gibi konuşabilmeliyiz seninle. | Open Subtitles | وشاركيني بهذه الأمور هذا ما يفعله الناس الطبيعيين |
Üzgünüm, Peder, ama insanların yaptığı kötü şeyleri görünmez varlıkların üzerine atmak çok saçma bir şey. | Open Subtitles | آسف، يا أبتاه، لكن أظن أنه من السخُف أن تلوم الجنيات الخفيات على ما يفعله الناس |
Çünkü şimdi insanların yaptığı şey dönüp şöyle söylemek, "Plastik torbaları yasaklayalım. İnsanlara kâğıt torba veririz, çünkü çevre için daha iyi." | TED | لان الان ما يفعله الناس هو انهم يقولون " لنمنع الاكياس البلاستيكية . نعطي الناس االورق لان هذا افضل للبيئة " |
İkincil kötü, insanların yaptığı kötülükler. | Open Subtitles | الشر الثانوي، وهو الذي يفعله الناس. |
Evli insanların yaptığı şey değil midir bu? | Open Subtitles | أليس هذا ما يفعله الناس المتزوجين؟ |
İnsanların yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الناس |
İnsanların yaptığı da bu kanunu çiğnemek. | Open Subtitles | إنه ضد طبيعة ما يفعله الناس |
Sanırım insanların yaptığı şey bu. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا ما يفعله البشر |
Evet bu insanların yaptığı bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ يفعله البشر بالعادة |
Eski insanların yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما كان يفعل الناس قديماً |
Biliyorsun, normal insanların yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما يفعل الناس العاديون |
Profesyonel meslekler üzerinde çoktan etkisini gördük -- muhasebeciler, hesap uzmanları, gazeteciler, avukatlar, radyologlar gibi insanların yaptığı işlerde. | TED | لذلك نرى بالفعل تأثيرها على الوظائف المهنية، والمهام التي يقوم بها المحاسبين على سبيل المثال، المحللين الماليين، الصحفيين، المحامين، وأخصائيي الأشعة وما إلى ذلك. |