Tek bildiğimiz, sırf bu durumda olmasın diye kendi insanlarından birini vurduğu, ve ben de düşündüğümü yaptım. | Open Subtitles | ما نعرفه هو أنّه قتل واحدة من قومه لم تكن تريد أن تكون في وضعه الحالي لذا سأستقرّ على رأيي |
Bildiğimiz şu ki, bu adam aynı duruma düşmek istemeyen, kendi insanlarından birini vurdu. | Open Subtitles | ما نعرفه أنه أطلق النار على أحد أفراد قومه و الذي لم يود البقاء بنفس موقفه |
Tüm gençliğini kendi insanlarından uzakta ve yalnız geçirdiği için üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا حزين لأنّه عاش بعيداً عن قومه وتربى وحيداً. |
Bir daha olmayacağını biliyorum çünkü eğer insanlarından biri bana bir daha bu şekilde gelirse onları öldüreceğim. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه لن يحدث مجدداً لأن , إن أتاني أحد من قومك بهذه الطريقة مرة أخرى سوف أقتلهم |
Kendi insanlarından niye kaçtın? | Open Subtitles | لم هربت ... .. من قومك |
Evet ama bu bilim insanlarından birisi uzun, sarışın bir Olimpik yüzücü. | Open Subtitles | أجل، ولكن واحد من أولئك العالمين هو طويل وأشقر وسباح أوليمبي |
Sizin şu yüksek sosyetenin, havalı güzel insanlarından biri olup olmadığınızı merak ettim. | Open Subtitles | أتساءل ان كنتِ واحدةً من أولئك الأغنياء |
Bunu Başkan'den ya da onun insanlarından birinden hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بجروبلر ولا احد من قومه |
- Kendi insanlarından. - Bunun sizinle ne ilgisi var? | Open Subtitles | من قومك - ما علاقتك بهم ؟ |
Lindsay, sana söylemem lazım, seni ilk gördüğümde, Newport'un bildiğimiz, gergin, burnu havada, donuk, tafralı insanlarından sandım. | Open Subtitles | أتعرفين يا (ليندزي)، علي إخباركِ عندما قابلتكِ لأول مرة ظننت أنكِ واحدة من أولئك المثاليين و العصبيون و المتكبرون من نيوبورت بيتش |