Buradayım, çünkü insanlar ölüyor, hayatlarını bu ülkeyi korumaya adamış askerler ölüyor. | Open Subtitles | أنا هنا لان الناس يموتون.. جنود كرسوا حياتهم للدفاع عن هذه الدولة. |
Bunlara engel olmaya çalışıyorum ama ne yaparsam yapayım insanlar ölüyor. | Open Subtitles | أحاول أن أمنعها من الحدوث، لكن مهما حاولت، يظل الناس يموتون |
Her yerde, insanlar ölüyor ve öldürülüyorlardı. Hastalıktan hayatlarını kaybediyorlardı ya da aşırı çalışmaktan veya idamdan ve açlıktan. | TED | كان الناس يموتون و يقتلون بكل مكان يخسرون حياتهم للمرض العمل الزائد عن الحد الإعدام و المجاعة |
Davam için yapmak zorunda olduğum şeyler için sürekli insanlar ölüyor. | Open Subtitles | الناس تموت من اجل ما اعتقد انه يجب ان يتم لصالحي |
Saçma. Hala daha kurallara göre oynayan bir sen varsın, Midnite. Ve kendine İsviçre'yi örnek aldığın için, insanlar ölüyor. | Open Subtitles | انت الوحيد المتقيد بالقوانين و الناس تموت |
Aman ne şanssızlık. Botswana'da insanlar ölüyor. | Open Subtitles | هذا مؤسف ولكن هناك أناس يموتون في بوتسوانا |
İnsanlar ölüyor. Bu doktor olmakla ilgili bir şey! | Open Subtitles | تباً للاتفاق بيلي لا يتعلق الأمر بالاتفاق الناس يموتون إنها مسألة تتعلق بالطبيب |
İnsanlar ölüyor, biz para ödüyoruz. İnsanlar arabalarını çarpıyor, ödüyoruz. | Open Subtitles | الناس يموتون ونحن ندفع الناس يتصادمون ونحن ندفع |
Afedersin ama insanlar ölüyor! Şaka yapmanın sırası değil. Özür dilerim. | Open Subtitles | المعذرة ، الناس يموتون ، وليس هذا هو الوقت اللائق لإلقاء النكات |
Polisler yok. Her yerde insanlar ölüyor! Gel! | Open Subtitles | حتى الشرطة ذهبوا الناس يموتون فى كل مكان |
İnsanlar ölüyor ama sen bir şey yokmuş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | الناس يموتون وأنت تتصرف وكأن شيء لم يحدث |
Neler olduğuna bir bakarsak, insanlar ölüyor çünkü derilerindeki nanolifler onları iletken bir maddeye çeviriyor. | Open Subtitles | ،أترى، ما يحدث أنّ الناس يموتون لأن النانو الموجود في جسدهم حولهم إلى موصلاّت بشرية |
bunun bir oyun olduğunu düşünüyorsunuz ama insanlar ölüyor. | Open Subtitles | الوقت ينفذ منا أنتم تظنون بأن هذه لعبة ما تتداخلون مع الفيزياء و الرياضايات الناس يموتون |
Ama insanlar ölüyor, evlat, ve kardeşini bulmamızda bize yardım etmen çok önemli. | Open Subtitles | لكن الناس تموت بني وهذا ضروري هكذا تساعدنا بايجاد اختك |
Kasabasındaki insanlar ölüyor. Koruması gereken kasabadaki. | Open Subtitles | الناس تموت فى مدينته المدينة التى من المفترض أن يحميها |
O çocuğun başta olduğu her gün insanlar ölüyor. | Open Subtitles | في كل يوم يكون فيه ذلك الطفل في القيادة الناس تموت |
Ondan önce de diğerleri vardı, bu şey her nereye gidiyorsa insanlar ölüyor. | Open Subtitles | و كان هناك آخرون قبل ذلك أينما تذهب اللوحة , أناس يموتون |
Ben iyiyim.Şuan bir savaşın içinde insanlar ölüyor. | Open Subtitles | أنا بخير. يجري هناك الحرب، والناس يموتون. |
Biz konuşurken, insanlar ölüyor. | Open Subtitles | بينما نتحدث، البشر يموتون |
Biz burada oyalanırken, canavarlar uzaklaşıyor ve insanlar ölüyor. | Open Subtitles | حينما تقوم بالمخاطرة بمهمتنا يطلق سراح الوحوش و يموت الناس |
- Roy, Mississippi'de insanlar ölüyor zaten. - Aynen! | Open Subtitles | ـ (روي)، الناس تحتضر في (ميسيسيبي) ـ بالضبط! |
Canavarlar geliyor. İnsanlar ölüyor. | Open Subtitles | الوحوش تَتحطّمُ ، الناس يَمُوتونَ |
Demek istediğim, farkındaysan götümüzü kurtarmaya çalışıyoruz. İnsanlar ölüyor. Babamı işten kovdurdum. | Open Subtitles | أعني ، نحن نُقهر هنا ، لو لم تلاحظ أناس تموت ، تسببت في طرد أبي |
Burada, Los Angeles'ta insanlar ölüyor. | Open Subtitles | -يوجد ناس يموتون هنا فى "لوس أنجلوس " |
Gerçekten mi? Bu yüzden mi etrafındaki insanlar ölüyor? | Open Subtitles | وهذا يبرر استمرار موت الناس من حولك? |
Baba, insanlar ölüyor olabilir. | Open Subtitles | -ساعتين ؟ أبي يمكن أن يموت أناس |
İnsanlar ölüyor. | Open Subtitles | هناك من يموتون. |
Çok zaman geçti. İnsanlar ölüyor. | Open Subtitles | ــ كان هذا منذ مدة طويلة، و الموت علينا حق ــ نعم |
İnsanlar ölüyor. | Open Subtitles | هناك أشخاص يموتون |