- Benim yaşımdaki insanlar değil. - Bu doğru değil. | Open Subtitles | ليس الناس الذين في عمري و لديهم جسدي |
Değişen diğer şeyler, insanlar değil. | Open Subtitles | الأشياء هي التي تتغير, ليس الناس. |
Yanlış anlamayın ama, bunlar böyle bir göreve uygun insanlar değil. | Open Subtitles | للأسف، نعم مع فائق الاحترام، هؤلاء الأشخاص غير ملائمين لمهمّة كهذه |
- Burada insanlar değil, sadece sesler geri gelir. | Open Subtitles | يعود الصدى فقط ،من هنا، و ليس البشر |
Size insan çizimleri göstereceğim -- gerçek insanlar değil. Deney insanlar üzerine. | TED | سأعرض عليكم صوراً للناس -- ليسوا أناس حقيقيين. هذه التجربة كانت مع أناس. |
Sana söylemeliyim, çok harika vakit geçiriyorum ve bunlar kötü insanlar değil. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك يا رجل أنا أقضي وقتا مذهلا وهؤلاء ليسوا اشخاص أشرار |
Unutmayın bize para ödeyen saray, insanlar değil. | Open Subtitles | مهلا ، فقط تذكر أنها القصر أن يدفع لنا ، وليس للشعب. |
Robotlar, sadece insanlar değil, enkaz bölgelerinde tutsak ve yaralıları kurtarmada bizimle göğüs gerecekler. | TED | الرجال الآليون وليس البشر فحسب سيساعدوننا في مواجهة نطاقات الكوارث لينقذوا المحتجزين والجرحى |
Değişen şeylerdir, insanlar değil. | Open Subtitles | الأشياء هي التي تتغير ليس الناس |
- İnsanlar değil erkekler oynuyor. | Open Subtitles | ليس الناس إنهــم الرجال |
İnsanlar değil, verdikleri pozlar. | Open Subtitles | ليس الناس,الارتباك |
Yanlış anlamayın ama, bunlar böyle bir göreve uygun insanlar değil. | Open Subtitles | مع فائق الاحترام، هؤلاء الأشخاص غير ملائمين لمهمّة كهذه |
Bunlar böyle bir göreve uygun insanlar değil. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص غير ملائمين لمهمّة كهذه |
Bu kapsamda olan sadece insanlar değil, ...aynı zamanda modern toplum ve teknolojik altyapımız evreni anlamada yeni bir yol buldu. | Open Subtitles | و ليس البشر فقط من ينسجم مع هذه البُنية بل أنَّ حتى أنظمتنا الاجتماعية الحديثة و أنظمتنا التكنولوجية هي نتيجة طبيعية لطريقة عمل الكون. |
İnsanlar değil, erkekler üzerine çalışıyorum. | Open Subtitles | ليس البشر .. الناس |
Onlar iyi insanlar değil mi? | Open Subtitles | ليسوا أناس سيئون؟ |
Bak, Chloe ve arkadaşları iyi insanlar değil. | Open Subtitles | انظري , كلوي وصديقاتها ليسوا اشخاص جيدين |
Unutmayın, bize para ödeyen saray, insanlar değil. Haydi. | Open Subtitles | مهلا ، فقط تذكر أنها القصر أن يدفع لنا ، وليس للشعب. |
İşte şehirleri ele geçiren korkunç değişim de bu, ancak burada konu binalar, insanlar değil. | TED | هذا هو التحول المخيف الذي يهمين على مدننا، ولكنه يطبق فقط على المباني وليس البشر. |
- Sen öneriyorsun savaşmalarını emredeceğin insanlar değil. | Open Subtitles | .وليس الناس الذي ستأمرينهم لخوض المعركه |
Yakalanması gereken bu adamlar, bu kaçaklar senin benim gibi normal insanlar değil mi? | Open Subtitles | أولئك الرجال، المنشقّون الذين يفترض أن نعتقلهم أما هم رفاق عاديين مثلك ومثلي؟ |
Hadi ama. Ben tüm arkadaşlarını bilirim ve hiçbiri bu tarz insanlar değil. | Open Subtitles | كفى رجاءً, أنا أعرف كل أصدقائك و هم ليسوا كهذا أبداً |
... şirketinizde! Oturup oturmayan diğer insanlar değil | Open Subtitles | "في شركتك، ليس الأشخاص الآخرين" |
Dünya'da en sevdiğim insanlar değil. | Open Subtitles | إنهم ليسوا الأشخاص المفضلين لي في العالم |