İnsanlar her gün bana gelip, "Babamla veya büyükannemle veya kardeşimle görüşme yapmayı dilerdim ama çok geç kaldım" diyorlar. | TED | يقابلني الناس كل يوم ليقول أحدهم: ”ليتني أجريت مقابلة مع أبي أو جدتي أو أخي، لكنني انتظرت طويلًا جدا.“ |
Görmezden gelmek. Her gün insanlar her şeyi görmezden geliyor. | Open Subtitles | شخصية مجهولة هى التى يتعامل معها الناس كل يوم |
İnsanlar her gün yan bakma yüzünden ölüyor. | Open Subtitles | يموت الناس كل يوم في كل مكان من أجل خلق نظرة قدرة |
İnsanlar her daim meydana gelmesinin varış noktasıyla ilgili olmadığını söyler. | Open Subtitles | أخبرني الناس أن النمو ليس له علاقة بالوجهة |
İnsanlar her daim meydana gelmesinin varış noktasıyla ilgili olmadığını söyler. | Open Subtitles | أخبرني الناس أن النمو ليس له علاقة بالوجهة |
Bilmelisin,insanlar her zaman kurutma makinesi kredilendirme, ama gerçekten,yıkayıcı ile başlarım diye düşünüyordum. | Open Subtitles | تعلمين, الناس دائما ماتقدر المجففين ولكن حقا, أظن التقدير يجب أن يبدأ بالمغسل |
İnsanlar her zaman sır saklar. | Open Subtitles | هذا مايفعله الناس طيلة الوقت |
Bu kıyafetle oturursam, insanlar her yerimi görür. | Open Subtitles | يا إلهي ، إن جلست بهذا الفستان سيرى الناس كل شيء |
İnsanlar her şeyin bir nedeni olduğunu söyler. | Open Subtitles | يقول الناس كل شيء يحدث لسبب ما. |
İnsanlar her zamanlar etrafımdalar, ve ben yalnızım. | Open Subtitles | - أَنا محاطة من قبل الناس كل الوقت، وأنا لوحدي. |
İnsanlar her gün öldürülüyor. | Open Subtitles | يُقتل الناس كل يوم |
İnsanlar her gün onu yazıyor. | Open Subtitles | يراسِلونه الناس كل يوم |
İnsanlar her gün ölür. | Open Subtitles | يموت الناس كل يوم |
İnsanlar her zaman moda ipuçlarını gerçek hayat ikoncanlarından almışlardır, neyse. | Open Subtitles | الناس دائما ما تهتم بنمط أزياء، الفتيات المميزات، علي أيّ حال. |
İnsanlar her zaman ikisinin bir birleşimidir, ve bu birleşim sürekli değişir. | TED | الناس دائما خليط بين الإثنين, و هذا الخليط دائم التغيير. |
İnsanlar her zaman ölüyor. | Open Subtitles | يموت الناس طيلة الوقت |