ويكيبيديا

    "insanlardır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أناس
        
    • ناس
        
    • شعب
        
    • الأشخاص الذين
        
    • أناسٌ
        
    • اناس
        
    • أناساً
        
    • ناسَ
        
    • هم أشخاص
        
    • هم الناس
        
    • هم قوم
        
    • إنهم أشخاص
        
    • أشخاصاً لديهم
        
    • الناس هم
        
    Gerçekten uğruna savaşacak birine benziyor, ama hatırla, Cajun'lar duygusal insanlardır... Open Subtitles تَبْدو حقاً أنها تستحق الكفاح لكن، تذكّر أن المحبوسون أناس عاطفيون
    Onlar genelde farklı düşünen ve buna binaen cesur atılımlarda size katılmaya gönüllü olan insanlardır. TED إنهم في كثير من الأحيان أناس يفكرون بطريقة مختلفة وبالتالي هم على استعداد للاشتراك في القيام بقفزة شجاعة.
    Bunlar, her durumda, tanımlanabilir güçler tarafından varoluşun dışına sürülmüş dinamik canlı insanlardır. TED في كل حالة، هناك أناس يعيشون بديناميكية خلال رحلة الوجود عن طريق قوى تعريفية
    Buradakiler gönüllü olarak çalışan çok iyi insanlardır. Open Subtitles هؤلاء الناس كلهم من المتطوعين إنهم ناس أخيار
    Ateş ulusu halkı arzulu ve azimli insanlardır. İsteklerine ulaşmak için gereken güce ve enerjiye sahiptirler. Open Subtitles شعب أمة النار لديهم الرغبة و الإرادة و الطاقة و القيادة لتحقيق ما يريدون
    Pekala, doktorlardan kaçan insanlar genelde hasta olmaktan korkan insanlardır. Open Subtitles الأشخاص الذين يتحاشون الأطباء فهم عادةً منّ يخافوا الإصابة بالإعياء
    Tahmin edeyim, ünlüler de bizim gibi sıradan insanlardır. Open Subtitles دعيني أُخمّن, إن المشاهير هم أناسٌ منتظمون مِثلكِ و مِثلي.
    Ama en önemlisi onlar, bizim gibi başka insanların sevdiği ve ihtiyaç duyduğu insanlardır. Open Subtitles هم , الاكثر اهمية لنا . الناس من اناس اخرين احبوا واحتاجوا
    Bunlar bireysel olarak dünyayı değiştirebilecek kabiliyette olduklarına inanan insanlardır. TED هؤلاء أناس يؤمنون أنهم قادرون على تغير العالم
    şimdi bizim ihtiyacımız olan kendilerini yukarı büyütebilecek insanlardır. TED والآن، ما نحتاجه هو، نحتاج أناس يستطيعون تنمية هذه الأعمال لأحجام أكبر.
    Buradaki yaşayan kişiler iyi insanlardır. Onları memnun edersek, kazancımız sağlam olur. Open Subtitles إنهم أناس طيبون لو أبقيناهم سعداء معيشتنا آمنة
    Geri kalan komşular iyi insanlardır. Open Subtitles وباقى الجيران، إنهم حقاً أناس لطفاء جداً.
    Dogville'in sakinleri kasabalarını seven iyi ve dürüst insanlardır. Open Subtitles سكان دوجفيل أناس طيبون، الناس صادقون و لقد أحبوا منطقتهم.
    Sisam'lılar iyi insanlardır derler. Open Subtitles يقال بأن الناس الذين ينحدرون من ساموس هم أناس طيبون
    İster bir kartele sızıyor olun, ya da bir kimyasal silah alışverişine, casusluk dünyasındaki en tehlikeli insanlar, sizin tarafınızda olan insanlardır. Open Subtitles سواء كنت تتسلل للإحتكار او تبطل بيع أسلحة كيميائية اخطر ناس في العمليه السريه
    Hayranlar ardından gözyaşı döken ve sonra başkalarıyla evlenen insanlardır. Open Subtitles المعجبين ناس يبكـون عليك ، وبعدها يتزوجون بأخريــن
    Toprak Krallığı'nda yaşayanlar, farklı ve kuvvetli insanlardır. Ayrıca inatçı ve dayanıklıdırlar. Open Subtitles شعب مملكة الأرض مختلفين و أقوياء مثابرين و حليمين
    Aslında iyi insanlardır, sadece benim için fazla endişeleniyorlardı. Open Subtitles في الواقع، إنهم شعب لائق، وكانوا في غاية القلق بالنسبة لسلامتهم الشخصية.
    Bu destekçiler, bu markayı benimseyen, onlara destek olan, onlara yardım eden ve bizim yardım elini uzatmamız gereken insanlardır. TED هم الأشخاص الذين يستثمروا في الإرهاب، وهم من يدعم الإرهابيين ويساعدونهم، وهم من يبنغي أن نمد لهم يد العون.
    Amerikalılar basit ama güçlü insanlardır, bu yüzden yeni bir milli marş yazdım. Open Subtitles الأميريكان بسطاء، لكنّهم أناسٌ أقوياء لهذا قمت بكتابة ، نشيدٍ وطنيّن جديد
    Arcadia tek ilgilenendi ama bilgili insanlardır yani sanırım kitap başarılı değil! Open Subtitles دار اركاديا كانت الوحيدة المهتمة باعمالي و لكنهم اناس على دراية و علم اذاً اعتقد اني لن انجح
    Ayılar gururlu insanlardır, esasında insan değil, hayvandırlar Open Subtitles الدببة أشخاص فخورين ,بالرغم من الدببة ليسوا أناساً إنها حيوانات
    Zoe, Mayfair'ler nazik insanlardır iyi birer komşu olmaya çalışıyorlardır. Open Subtitles زوي، مايفايرز ناسَ لطفاء أَنا متأكّدُ انهم كانوا يحاولون ان يَكُونَوا جيرانَ جيدينَ في نيويورك
    Ama aksine, iyi insanlar işe giden, evine dönen, çocuk yetiştiren, tv izleyen insanlardır. TED وفي المقابل، الأشخاص الجيدون هم أشخاص يذهبون إلى العمل ويعودون إلى المنزل ويربون أطفالهم ويشاهدون التلفاز.
    Minnettar insanlar neşeli insanlardır ve neşeli insanlar, ne kadar çok neşeli insan olursa, o kadar neşeli bir dünyamız olacak. TED الناس الممتنون هم الناس المسرورون، والناس المسرورون، كلما زاد عدد الناس المسرورين، كلما حصلنا على عالم أكثر سرورا.
    Evet.Gitmiştim iyi insanlardır. Open Subtitles بالتاكيد و هم قوم لطفاء جدا
    Hayır, hayır, yaratıcı insanlardır. Beklemeye almam gerek, affedersin. Open Subtitles لا, لا, لا إنهم أشخاص مبدعة جداً مضطرة أن أضعك على الإنتظار, متأسفة
    Oysa en çok para biriktirenler sıradan insanlardır. Open Subtitles ليس شيئاً سهلاً إن أشخاصاً لديهم أكبر قدر من المال بفضل التوفير
    Bu sistemin yozlaşmasının öncelikli sorumluları senin gibi insanlardır. Open Subtitles ان امثالك من الناس هم السبب في فساد هذا النظام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد