İnsanoğlu çözmek ve karmaşadan bir düzen çıkarmak için programlıdır. | TED | البشر متعلقون بإيجاد الحل على خلق النظام انطلاقا من الفوضى. |
İnsanoğlu, tehlikesine rağmen gezegenimizin en yüksek noktalarına ulaşmaya çalışır. | Open Subtitles | يغامر البشر في أعلي أجزاء كوكبنا ، بالرغم من خطورتها. |
İnsanoğlu, ne tamamen var oldu, ne de tamamen yok oldu. | Open Subtitles | لأن التطور لم ينته بعد. الإنسان ليس بداية ولا نهاية المطاف. |
Aslında kendimizi epey şanslı sayabiliriz insanoğlu yeryüzüne ayak bastığından bu yana okyanuslardaki koşullar çok az değişim gösterdi. | Open Subtitles | ،في الواقع يُمكن أن نعتبر أنفسنا محظوظين لإن ظروف محيطات العالم بالكاد تغيرت منذ أن وطأ الإنسان على الكوكب |
Sadece bunu insanoğlu için büyük bir adım olarak düşünün. | Open Subtitles | فقط فكّروا بالأمر على أنه حمّالة ضخمة من أجل البشرية |
İnsanoğlu kolonimize karşı işlediğin suçlardan ötürü yargılanman için konsey önüne çıkarıldın. | Open Subtitles | أيها البشري لقد أحضرت أمام المجلس لتواجه العقاب على جرائمك ضد المستعمرة |
İnsanoğlu ateş yakabilen yemek pişirebilen ve uzaktaki birisine zarar verebilen tek türdür. | Open Subtitles | البشر هم المخلوقات الوحيدة التي يمكنها إشعال النيران طبخ الأكل والإذاية عن بعد |
Uyku tutmuyor çünkü insanoğlu için elinden gelen bir şey olmadığı sonucuna vardı. | Open Subtitles | لا يستطيع النوم بسبب لأنّه استنتج أنّه لا يمكنه فعل شيء حيال البشر |
Lascaux'tan Louvre'a, Carnegie Hall'a, insanoğlu, doğuştan, sanatta usta gösterimlere karşı sürekli bir beğenisi olmuştur. | TED | من اسكو لمتحف اللوفر إلى قاعة كارنيجي، البشر لديهم ذوق فطري دائم في عروض الفن المبدع. |
Derken 10 bin yıl önce, küresel iklimdeki ani bir değişimle buzul çağı sona erdi ve insanoğlu tarım yapmayı öğrendi. | TED | ثمّ منذ 10,000 سنة، مستغلّين تحوّلاً طارئاً في الطّقس الأرضي، مع نهاية العصر الجليدي الأخير، تعلّم البشر الزراعة. |
İnsanoğlu ile ilgili bir diğer şey de eğlendirilmekten hoşlanması. | TED | و الشيئ الأخر حول البشر هو أننا نحب الترفيه |
NT: Söyler misin, insanoğlu ormanlar yok olunca ne yapacak? kömür madenleri tükenince ne yapacak? | TED | نيكولا تيسلا: أخبروني، ماذا سيفعل الإنسان عندما تختفي الغابات، وتُستنفد رواسب الفحم؟ |
Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek evimize iyi bakmanın önemini, başkalarını bulmayı ve evrenin farkında olduğumuz için bile ne kadar şanslı olduğumuzu, insanoğlu bir süre daha hayatta kalabilir. | TED | وإن تعلمنا كيف نقدر كم هو مميز كوكبنا، وكم هو مهم أن نعتني بأرضنا ونعثر على غيرها، كم هو قدر النعيم الذي نحن فيه حتى نعي ببساطة هذا الكون، قد يعيش الإنسان لفترة. |
Bir fikir de der ki, hıçkırıklar insanoğlu var olmadan yıllar önce ortaya çıktı. | TED | إحدى النظريات تقول إن الفواق بدأ ملايين السنين قبل ظهور الإنسان. |
İnsanoğlu dünyanın sıradaki sonuyla karşılaştığında neler olacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | فتساءلت، إذن ماذا سيحدث عندما تواجه البشرية النهاية التالية للعالم؟ |
Sanırım insanoğlu bu seferlik bir kuşevinin değişimine ses etmez. | Open Subtitles | أعتقد أن البشرية تريد تغيير بيت طيور واحد كلّ مرة |
Ve bizler, insanoğlu 65 milyon yıl önce bir asteroidin çarpması ile başlayan evrimsel bir oluşumun ürünleriyiz. | TED | و نحن، الكائنات البشرية جزءٌ من هذا النّبض التّطوري المبدِع الذي بدأ 65 مليون سنةٍ من قبل مع سقوط جرمٍ سماويّ. |
Bana söz verilen 400 altınımı istiyorum, beni kandırmaya çalışma insanoğlu. | Open Subtitles | مُقابِل 400 عُمله ذهبيه هذا ماتم ألوعدُ بهِ لاتغشني أيُها البشري |
Bu, insanoğlu üzerinde oluşmuş en heyecan verici tek maceradır. | TED | إن هذه هي المغامرة الأكثر تشويقاً التي قد خاضها الجنس البشري قط |
İnsanoğlu orayı keşfetmeden önce de sonra da hareket hâlinde olmaya devam etti. | Open Subtitles | و الذي ظل يتحرك حتي قبل أن يزوره الانسان و لا يزال مستمراً |
O zamandan beri insanoğlu bir çok felakete dayandı, fakat hiçbiri, bugün ki karşılaştığı durum kadar vahim değildi. | Open Subtitles | و بدأت البشريه منذ ذلك الحين تتحمل العديد من الكوارث و النكبات لكن ليس بخطورة هذا الذى نواجهه اليوم |
Burada yaşama hakkını kazandık ve sevdiğimiz sürece, insanoğlu üstün gelecek. | Open Subtitles | لقد حصلنا على حق الحياة هنا وطالما يوجد حب، ستنتصر الإنسانية |
Yani, çok önemli bir değişim, artık, Ed Glaeser gibi ekonomistler ve çevreciler diyorlar ki insanoğlu tahrip eden bir türdür. | TED | إذن هو تحولاً جوهريا، والآن لديك علماء البيئة وعلماء الاقتصاد مثل اد جلايسير يقولون ان نحن جنس بشري مدمر. |
Hayatımı verimlilik ile geçirmeliyim ki icat etme kapasitem maksimum değere çıksın böylece insanoğlu için yapabileceğimin en fazlasını yapabileyim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعيش حياتي كلها بكفاءة لزيادة قدرة الإختراع هكذا يمكنني أن أعمل أكثر للبشرية |
Sanırım insanoğlu ayağa kalktığından beri ilk defa Verne uzay ve hızla ilgileniyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه منذ بدأ الأنسان المشى بشكل مستقيم إزداد فضوله فى الفضاء و السرعة |
İnsanoğlu şehirlerde yaşamaya uygun değil. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تعيش البشريّة في المدن، |
Öte yandan, insanoğlu... saldırganca tehlikeli bir tür. | Open Subtitles | وعلى الجانب الاخر الجنس البشرى مخلوق خطر جدا |
Bu bir erkek için küçük bir "temas" ama... ..insanoğlu için devasa bir k.ç. | Open Subtitles | مؤخرة صغيرة للإنسان مؤخرة كبيرة جداً للبشرية |
- Çok zor zamanlar yaşanıyor, insanoğlu. Böyle olaylara nadiren rastlanır. | Open Subtitles | بِأيامِنا أيُها ألبشري قد حطمنا أهدافاً ليست سهلة ألمنال |
İnsanoğlu günahkar adamın eline teslim edildi, ve çarmıha gerildi, ve üçüncü gün, tekrar yükseldi. | Open Subtitles | ابن الرجل يجب أن يصل ليدي رجل مخطيء و يتم صلبه واليوم الثالث يقوم ثانيةً |