Mükemmel bir intihar notu yazarak bana ne kadar acı verdiğini bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكتب. رسالة انتحار مناسبة فقط ليعلموا مقدار الألم الذي تسبب به. |
Daha önce gelen memurlar... herhangi bir intihar notu ya da benzeri bir not bulamadılar. | Open Subtitles | لم يجد رجال الشرطة الذين قاموا بالبحث وصي وداع أو رسالة انتحار |
Bunu bugün evinde bulduk. İntihar notu gibi bir şey. | Open Subtitles | ،وجدنا هذه اليوم في منزله رسالة إنتحار على ما أعتقد |
Tabii, o zaman intihar notu olduğunu nereden bilebilirsiniz? | Open Subtitles | و بالتالي كيف عرفتِ بأنها رسالة إنتحار ؟ |
Onlara kuru sıkı ile ateş edeceğiz neden intihar notu yazayım? | Open Subtitles | الذي صباحا أكتب ملاحظة إنتحار متى نحن فقط سيضربهم بالفراغات؟ |
İntihar notu bırakmış ve her şey için beni suçlamış. | Open Subtitles | لقد تركت ملاحظة انتحار... ولامتني فيها على كل شيء تقريبًا. |
Bütün özel eşyaları burada, bir de intihar notu var. | Open Subtitles | لا توجد سرقة هناك مذكرة انتحار |
İntihar notu, küvette bırakılan ceset. | Open Subtitles | طلقة نارية و رسالة انتحار مسجلة و يترك الجثة في حوض الاستحمام |
L. Başka bir suçlu intihar notu gibi bir şey bıraktı. | Open Subtitles | إل، هناك ضحية أخرى تركت رسالة انتحار من نوع ما |
Yılan kocam ve kaltak kız arkadaşına en çok zarar verecek şekilde bir intihar notu yazmak için tavsiye verebilir misin acaba? | Open Subtitles | اتسآل إن كانت لديكم أية نصائح لإنشاء رسالة انتحار. يمكن لها أن تألم زوجي اللئيم. |
Kyle'ın intihar notu nihayet kendimi ifade edebilme cesaretimi toplamamı sağladı. | Open Subtitles | و رسالة انتحار كايل، منحتني الشجاعة لكي أعلن هذا أخيراً |
Cep telefonu kayıtlarını inceledim. Mesaj yok, intihar notu yok. | Open Subtitles | راجعتُ سجلاّت جوّالها، لا رسائل نصيّة ولا رسالة انتحار |
Nasıl bir insan 3 kağıtlık bir intihar notu yazar? | Open Subtitles | اي نوع من الرجال الي يكتب رسالة انتحار من ثلاث صفحات |
- Şu ana kadar sahte gözüken intihar notu, kurbanın cebinden çıkan kırık bir pusula, telefonda eşinin duyduğu ağlama sesi. | Open Subtitles | رسالة إنتحار مزيفة، بوصلة محطمة في جيب الضحية النحيب الذي سمعته زوجته على الهاتف |
- Bu da seni o nu asan ve sahte bir intihar notu yazan kişi olarak suçlamak için yeterde artar. | Open Subtitles | نعم، ربما تكون حجة قوية لإلقاء اللوم عليك على أنك الشخص الذي شنقه ووضع رسالة إنتحار مزيفة |
Branch'in bilgisayarına Branch gibi intihar notu yazabilecek biri. | Open Subtitles | و يكتب رسالة إنتحار على جهازه كما لو أنه كان برانش |
Victoria intihar notu bırakmış. Grayson Malikânesinde ölmek istemiş. | Open Subtitles | فيكتوريا تركت رسالة إنتحار لقد أرادت الموت في قصر جريسون |
Ortada intihar notu falan da yok. | Open Subtitles | لم تكن هنا أي رسالة إنتحار أو أي شئ |
Önüne bir intihar notu asmış arabaya karınlamasına dalmış. | Open Subtitles | هي متخبطة بطن أمام سيارة المتعبة ملاحظة إنتحار. |
İntihar notu bu, allah aşkına! | Open Subtitles | انها ملاحظة انتحار بحق السماء |
İntihar notu mu vardı? | Open Subtitles | لقد كان هناك مذكرة انتحار ؟ |
Evet, intihar notu. | Open Subtitles | نعم ورقه انتحار |
Sadece rahatla, lütfen. Finn Montgomery'nin intihar notu. | Open Subtitles | مذكرة إنتحار فين مونتجري |
İlk soruşturmayı yapan memurlar, Palazzzo'da herhangi elveda veya intihar notu aramışlar fakat bulamamışlar. | Open Subtitles | الضباط الذين أجروا التحقيقات المبدئية فتشوا القصر بحثاً عن أية رسائل رسائل وداع، رسائل انتحار ولم يجدوا شيئاً |
İntihar notu da varmış. | Open Subtitles | و كان هنالك رسالة أنتحار أيضاً |
Şu sözüm ona intihar notu gerçeğini onlar da bilmeli. | Open Subtitles | -أعتقدت أنه يجب أن يعموا بأمر رسالة الإنتحار المزيفة تلك |
Şimdi, düşünüyorum da o kalemlerden biri yine o tarz kağıtlardan birinin üzerine intihar notu yazılmak için kullanılmış olabilir. | Open Subtitles | الأن أنا أفكر، بأن أحد هذه الاقلام كان يستخدم لكتابة رسالة الانتحار هذه على قطعة مميزة من أحد هذه الاوراق |