Lanet olası parti iptal edildiği için asla gönderilmeyen bir davetiyeydi. | Open Subtitles | إنها كانت دعوة لم يتم إرسالها، لأن الحفلة اللعينة تم إلغائها. |
Locke bütün koşulların iptal edildiği ve silindiğini söylemese de sonunda olan budur. | Open Subtitles | الذي أتى بعد موافقة الناس الضمنية فحينها تُصبح.." -انه لا يقول ان كل التحفظات قد تم إلغائها أو حذفها |
Üzgünüm, ancak bize sadece uçuşun iptal edildiği söylendi. | Open Subtitles | أنا آسف لكننا عرفنا الآن أن الرحلة قد ألغيت |
Banka kartlarımızın iptal edildiği ve hesabımızın boşaltıldığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول المصرف أنّ بطاقاتنا قد ألغيت وأنّ حسابنا قد أفرغ. |