ويكيبيديا

    "ispatlamak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إثبات
        
    • أثبت
        
    • لإثبات
        
    • اثبات
        
    • لأثبت
        
    • ليثبت
        
    • اثبت
        
    • نثبت
        
    • يُثبت
        
    • تثبتي
        
    • إثباته
        
    • لاثبات
        
    • لتثبته
        
    • للإثبات
        
    • لإثْبات
        
    Bu alışılmadık bir durum. Kendisini ispatlamak için aşırıya kaçtı. Open Subtitles هذا وضع غير معتاد، لقد بالغ في محاولة إثبات نفسه
    O yüzden ben de bana verdiğin bu şansı hak ettiğimi ispatlamak istiyorum. Open Subtitles لذا أريد أن أثبت لك أنّي أستحقّ تلك الفرصة الثانية التي منحتني إيّاها.
    İki buçuk sene boyunca, mahkeme salonlarında masumiyetimi ispatlamak için savaştım. TED وخلال عامين ونصف، من الوجود داخل وخارج المحاكم، ساعية لإثبات براءتي.
    Fakat bu olayı ispatlamak için güneş pilinin ışığını engelliyorum. TED لكن من اجل اثبات ذلك استطيع حجب الضوء عن الخلية الشمسية
    Bunu size ispatlamak için bir röntgen filmi sunmalı mıyım? Open Subtitles هل عليّ أن أقدم صورة بآشعة إكس لأثبت ذلك ؟
    Durumun ciddiyetini ispatlamak için bölümde ölen kişi benim. Open Subtitles ولكنى مُضحى أنا الشخص الذى يموت فى الحلقات ليثبت أن الموضع خطر. يجب أن أخرج من هنا
    En iyi olduğumu ispatlamak için. Open Subtitles لكي اثبت أني الافضل حسنا , ماذا اذا كسب هو ؟
    İddia ettiğimiz etkilere gerçekten sahip olduklarını ispatlamak zorundayız. TED علينا أن نثبت حقا أن لديها تلك الآثار التي ندعي.
    Emin olun, eğer hırsızlığı ve kullanımı ispatlamak isteseydik, ispatlamıştık. Open Subtitles اطمئن تماماً، لو أردنا إثبات السرقة والإستعمال، فإنّ بإمكاننا ذلك.
    Değerimi ispatlamak için yapacağım birşey yoktu. Open Subtitles كونى نصف بقرة يعتبر نقصاً لم أتمكن من إثبات قيمتى
    Kendine bir şey ispatlamak istiyorsa, onu durdurmam. Open Subtitles هــي،إن أراد إثبات شـيء لنفسه لـنأردعـه.
    Düğünü iptal etmenin tek yolu aşkın varolduğunu ispatlamak. Open Subtitles يقول أن الطريقة أن يبتعد عن طريقي إذا أثبت له أن الحب موجود
    Ona haksız olduğunu ispatlamak için, günlerimi bu kondisyon salonunda geçirdim. Open Subtitles وقال انني لم اكن قاسي بما فيه الكفايه ولم أكن قويا بما فيه الكفايه. حتى أثبت بأنه خاطىء
    Peki, haklı olduğunu ispatlamak için eğer sen buraya gelip memelerini gösterirsen ben de strpitiz yapacağım. Open Subtitles حسنا، لكي أثبت بأن كلامك صحيح، سأقوم بعمل التعري هنا، عندما تقومين بعرض أثدائك لكل شخص
    İşimi iyi yaptığımı ispatlamak için ilk sayfa fotolarına ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لست بحاجة إلى باقة صور الصفحة الأولى لإثبات أعمل شغلي.
    Yalnız bir şartım var. Değersiz bilginliğinizi ispatlamak için, kütüphanemizin bilgi dağarcığına katkıda bulunmalısınız. Open Subtitles لإثبات شخصيتكم كدارسين ، فيجب أن تتبرعوا بمعرفة مهمة
    Pek çoğunuz için bu görevi alabilmenin tek yolu... kendinizi burada ispatlamak. Open Subtitles الطريق الوحيد للعديد منكم من سيبقى فى قائمة الاسماء عن طريق اثبات وجودك هنا
    Umarım değerli biri olduğumu ispatlamak için bir katille sevişmek zorunda kalmam. Open Subtitles هناك فرق كبير بينهما أتمنى أن لاأصبح مجرم لأثبت لكِ أننى أصلح
    İzleyiciler o kadar şaşırmıştı ki Tesla, içeride kimsenin olmadığını ispatlamak için kapağı kaldırmak zorunda kalmıştı. Open Subtitles كان الحضور مبهورين اضطر تيسلا لإزاله الغصاء ليثبت انه لا يوجد احد بالداخل
    Erkek futbol takımında oynayabileceğimi ispatlamak için son iki hafta senin gibi görünmeye çalıştım. Open Subtitles لقد فعلت هذا من أسبوعين لكي اثبت أنني أستطيع اللعب في فريق كرة القدم للرجال
    Bak, Clark, artık tek yapabileceğimiz deneyip onun haklı olduğunu ispatlamak. Open Subtitles انظر, كلارك, كل ما نستطيع فعله الآن ان نثبت انه كان على حق.
    Senin kadar iyi olduğunu ispatlamak için. Open Subtitles حتّى يُثبت أنّه يماثلك في المستوى
    Eğer ispatlamak istiyorsan, o paraya ihtiyacım var. Open Subtitles اذا تريدي ان تثبتي صدقك , احتاج ذلك المال
    Öte yandan bunu ispatlamak çok zor olacak. Open Subtitles بالطبع، الجانب الآخر سيكون من الصّعب جدا إثباته
    Birçok kız Laura gibi gizlice bırakır kontrolün kendilerinde olduğunu ispatlamak için. Open Subtitles الكثير من البنات في سنها يتوقفون خفية لاثبات انهم يتحكمون في الموقف
    Kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsin. Open Subtitles لقد عدت. أنت الرئيس. ليس لديك شيء لتثبته.
    Voliyi vuracağımız yatırım için teminatı olduğunu ispatlamak için. Open Subtitles للإثبات أنّ لديه ضمانات للإستثمار في صندوقي الإستثماري
    O yüzden bu gece zararsız olduğunu ispatlamak için kendimi uçurmaya çalışacağım. Open Subtitles ولذا، اللّيلة بالترتيب لإثْبات ذلك هو من المستحيل ضارّ، أنا سَأَسْعي لرَفْع نفسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد