"ispatlamaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

• إثبات
• إثباته
• تثبت
• لإثبات
• اثباته
• اثبات
• الاثبات
• تثبته
• إثْبات

Zamanımızın çoğunu bir şeyler kırarak kendimize yanıldığımızı ispatlamaya çalışarak harcadık.
نقضي معظم وقتنا في تعطيل الأشياء وفي محاولة إثبات أننا مخطؤون.

Haklı olduğumu ispatlamaya çalışıyordum.
كنت أحاول إثبات أنني محق و تبين أنني مخطئ

Bu anlamsız, küçük adamın neyi ispatlamaya çalıştığını bilmiyorum ama çalışmalarımızı komik duruma getiriyor.
لا أعلم ما الذي يحاول إثباته هذا الرجل الصغير السخيف لكنه يستهزأ بمهنيتنا

Neyi ispatlamaya çalışıyorsun?
مالذي تحاول إثباته ؟ ماذا يثبت هذا ؟

Onun suçlu olduğunu ispatlamaya çalış. Zayıf kanıt parçacıklarınla tanık sandalyesine geç.
. حاول أن تثبت إدانتها أحصل على شاهد يقف إلى جانب أدِلتكَ الواهية

Çok bilmiş üniversite profesörlerinin bazıları, burdaki şu maymunun büyük, büyükbabanız olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
البعض من أساتذة الكلية المتحذلقون يحاولون لإثبات أن هذا القرد هنا هو جدكم الاكبر

Evet. Neyi ispatlamaya calistigimizi tam olarak anlamis degilim.
نعم، انا لست متأكدة تماماً من الذي نحاول اثباته

Açıkçası, diğer bir hastayla yardımlaşıyor, ve ikisi Noel Baba'nın gerçekte var olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar.
في الحقيقة، قد صادق مريضا آخر والاثنان يحاولان إثبات أن سانتا كلوز موجود

Olduğunu ya da olmadığını ispatlamaya çalışmadım.
لم أحاول إثبات ذلك أبداً بطريقة أو بأخرى

Sanırım benim çılgın iki hastalık teorimin yanlış olduğunu ispatlamaya çalışıyorsunuz. Laboratuardan başka nerede olabilirsiniz? İdrar tahlili yaptınız mı?
افترضت أنكم تحاولون إثبات خطأ نظريتي للمرض المزدوج لذا فستكونون بالمعمل بالتاكيد

Evet, bu misyoner iddialarının doğruluğunu bazı mucizeler göstererek ispatlamaya çalışıyormuş.
يبدو أن المبعوث يحاول إثبات.. صحة مزاعمه بالقيام بمعجزات

Eğer tüm dünya aksini düşünürken, sen ortağının bir suçu işlemediğini ispatlamaya çalışsaydın.
اذا كنت تحاول إثبات ان شريكك لم يرتكب تلك الجريمة التي يقول العالم بأسره انه فعلها

Siz komünistler hayatlarınızın yarısını Tanrının var olmadığını ispatlamaya harcarsınız işler ters gidince de, ona seslenirsiniz.
أنتم الشيوعيون تقضون نصف حياتكم تحاولون إثبات عدم وجود الرب وعندما تسوء الأمور تستنجدون باسمه

Matematikçilerin, var oldukları zamandan beri ispatlamaya çalıştıkları, asal sayılarla ilgili bir matematik teoremini ispatlıyor.
- يبدو أنه يثبت نظرية رياضية خاصة بالأرقام الأولية شيء يحاول علماء الرياضة إثباته منذ بدء الخليقة

Bu çocuğun neyi ispatlamaya çalıştığını bilmiyorum.
لا أعلم مالذي تحاول إثباته تلك الطفله؟

Benim gibi her gün masum olduğunuzu ispatlamaya çalışmıyorsunuz.
لايجب عليك أن تثبت أمانتك دائماً ولكن يجب على أنا

Saplantılı biri, başkalarının alamayacağı riskleri alarak veya tehlikelerden kurtularak kendisini ispatlamaya çalışır.
حيث تسعى لأن تثبت لنفسها أنها يمكن أن تقوم بالمخاطرة و أن تنجو من الأخطار التي لا يستطيع الآخرون النجاة منها

Burada yazdığına göre, kazanın senin kabahatin olduğunu ispatlamaya çalışıyormuş.
طيقاً لما هو مكتوب هنا كانت تحاول بأن تثبت بأن الحادث خطؤك

Aksini ispatlamaya kalkışmak boşunadır, çünkü doğru değildir.
و أي محاولة لإثبات عكس ذلك تعتبر عديمة الجدوى لأن هذا غير صحيح

Neyi ispatlamaya çalıştığını merak ediyorum.
ولا احب ايا كان ما تحاول اثباته

Bir sey ispatlamaya calismiyoruz. Sadece cocuklara yardim ediyoruz.
نحن لا نحاول اثبات ايّ شيئ نحن فقط نساعد الأطفال

Birşey ispatlamaya çalıştığımı mı sanıyorsun?
تسأليني اذا اردت الاثبات لك

Rach, hiçbir şeyi ispatlamaya çalışmıyorum.
ما الذى تحاول أن تثبته على أى حال ؟

Üvey kızım henüz olgunlaşmamış olduğunu ispatlamaya devam ediyor.
إعتذاراتي. بنت زوجتي تواصلُ إثْبات... الى اى مدى هى غير ناضجة