Kızını tanımakta zorluk çekersen... ..Glen Cove İstasyonu'ndaki en şık kadın ben olacağım. | Open Subtitles | لو حصلت صعوبات في التعرف على ابنتك سأكون أكثر النساء أناقة في محطة قلين كوف |
Bu yüzden olabildiğince çabuk şekilde Wilhelmstrasse'yi geçeceğiz ve Kaiserdorf Metro İstasyonu'ndaki sığınağa gideceğiz. | Open Subtitles | لذلك علينا أن نقطع ويلهمستراس بأسرع وقت. إلى الملجأ في محطة المترو كاسيردورف. |
Radyo İstasyonu'ndaki o işi bulduğundan beri hiç görüşemiyoruz neredeyse. | Open Subtitles | بالكـاد نرى بعضنـا الآن ، منذ أن أصبحت تعمـل في محطة الراديو |
Denver Tren İstasyonu'ndaki sosisli standında Heinz ketçap var. | Open Subtitles | عند نقطة بيع النقانق في محطة القطار في دينفر كاتشب هاينز. |
Salt Lake Tren İstasyonu'ndaki sosisli standında Heinz ketçap var. | Open Subtitles | عند نقطة بيع النقانق في محطة القطار في سالت لايك سيتي كاتشب هاينز. |
Indianapolis Tren İstasyonu'ndaki sosisli standında... | Open Subtitles | عند نقطة بيع النقانق في محطة القطارفيإنديانابوليس.. |
Alfa İstasyonu'ndaki katliam ile ilgili olanı biliyor musun? | Open Subtitles | تسمع واحد عن مجزرة في محطة ألفا من أي وقت مضى؟ |
Bana Union İstasyonu'ndaki dolaba gitmemi söyledi. Orada para olacaktı. | Open Subtitles | وقال لي أن اذهب لخزانته في محطة القطار، وأنّه سيكون هُناك مال... |
İçinde Penn İstasyonu'ndaki bir kasanın anahtarı ve "Bulduğun her şeyi yok et." yazan bir not vardı. | Open Subtitles | كان موجود بداخله مفتاح لخزنة في محطة "بين" و ملاحظة مكتوب فيها "دمر أي شيء تجده" |
Tycho İstasyonu'ndaki casusunu ödünç almam gerek. | Open Subtitles | " أحتاج إلى إستعارة جاسوسك في محطة " تايكو |
Ve Jamaica İstasyonu'ndaki güvenlik çekimlerini kontrol edin. | Open Subtitles | والتحقق من لقطات الأمن في محطة جامايكا |
Odessa Tren İstasyonu'ndaki Vladimir Ilyich Ulianov Klübü | Open Subtitles | (نادي (فلاديمير ايليتش يوليانوف في محطة قطار أوديسا |