Bu insanların isteğine bağlı olacaksa öyle olsun o zaman, ama kendinden emin olsan iyi edersin küçük rahibe çünkü ben bekleyebilirim. | Open Subtitles | إنّ كانت تلك رغبة الناس، و هي كذلك، من الأفضل أن تكوني واثقة، أيّتها الراهبة لأنّه يسعني الانتظار |
Komutanın beni gazabınızdan koruma isteğine minnettarım. Kendisine kibarca artık onun korumasına ihtiyacı olmayan bir çocuk olmadığımı hatırlatırım. | Open Subtitles | بينما أقدّر رغبة القائد الملكيّ بحمايتي من سخطك، أذكّره بإجلالٍ أني لم أعُد الصبيّ المحتاج لحمايته. |
Eğer O'nun isteğine karşı gelirsen, bir günah işlersin. | Open Subtitles | لو قمتِ بفعل أمرا يخالف رغبته فأنت ترتكبين ذنبا |
O konuda gerekeni yapma konusundaki isteğine saygı ve hayranlık duyuyoruz. | Open Subtitles | نحترم ونحترم رغبتك ليعمل الذي كان ضروري في تلك المسألة. |
Bu yapay hiyerarşiyi sürdürmek için muazzam bir şiddet gerekiyordu çünkü insanların özgür olma isteğine karşı geliyordu. | TED | هذا التسلسل المصطنع، لأنه يتعارض مع رغبات الإنسان في أن يكون حرًا، يتطلب كمًّا هائلًا من العنف للحفاظ عليه. |
Meclis olmadan, başkan bir yasayı geçiremez, ... ...ve eğer başkan, insanların isteğine göre yönetmezse... ...görevden alınır. | TED | من دون المجلس ، لا يمكن للزعيم أن يمرر أي قانون ، وإذا كان الزعيم لا يحكم وفقا لإرادة الشعب فانه تتم إزاحته |
Bugün, Lord Ji Yiru adına, cennetin vekaleti altında Cennetin isteğine karşı gelenleri temizleyeceğim. | Open Subtitles | اليوم، بإسم اللّورد جي يارو تحت إنتداب السماء أنا سأطهر كل أولئك الذين ضد إرادة السماءِ |
Ve biz onun bu isteğine saygı göstereceğiz. | Open Subtitles | و سوف نحترم رغباته |
Durumunu uzatmak istemedi, ben de isteğine saygı gösterdim. | Open Subtitles | انها لا تريد لإطالة ولايتها، لذلك أنا تحترم رغباتها. |
Bu tümüyle kadına bağlı ve ne kadar çok orgazm olabileceğini öğrenme isteğine. | Open Subtitles | هذا يعتمد بشكل كلي على المرأة وكم رغبتها بالوصول الى الذروة الجنسية |
Ama annemin isteğine bağlı olarak, yapamadı. | Open Subtitles | لكن حسب رغبة والدتي ، لم يتمكن |
Torununuzun hizmet etme isteğine saygı duydum. | Open Subtitles | أحترم رغبة حفيدك في خدمة الوظن. |
Babasının isteğine karşı gelip solunum cihazını kapatmışsın. | Open Subtitles | أوقفت جهاز تنفسة الصناعي ضد رغبة والده |
onu isteğine karşı tedavi edeceğine ikna etmişti. | Open Subtitles | اقتناعها بأنها يمكن أن تعالجه ضد رغبته |
Ben de anlamış değilim ama isteğine itimat edeceğiz. | Open Subtitles | ربما لا أتفهم هذا ولكننا سنحترم رغبته |
Ben de anlamış değilim ama isteğine itimat edeceğiz. | Open Subtitles | ربما لا أتفهم هذا ولكننا سنحترم رغبته |
Uzun süre bekledin, ...ki bu da isteğine ek olarak, onu öpmek için bir sebebin olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ،لقد إنتظرت لوقت طويل مما يوحي بأنك قبلتها لسبب ،وجيه ما .إلى جانب رغبتك في هذا |
Yaratıcın olarak beni öldürme isteğine karşı koymanı emrediyorum. | Open Subtitles | بصفتي صانعك، فأنا آمرك أن تقاوم رغبتك الملحة بقتلي. |
Annenin isteğine uygun olarak, bunu sana verirken... yalnız olman gerekiyordu. | Open Subtitles | وفقا رغبات الأم، وأنت وحدك و أن أكون هنا عندما أعطي لكم هذا. |
Tanrı'nın isteğine boyun eğmeyi öğrenmeliler. | Open Subtitles | يجب أن يتعلموا الخضوع لإرادة ألله |
Özgür olmam Tanrı'nın isteğiydi ben ve her birimiz kimiz ki Tanrı'nın isteğine karşı gelelim? | Open Subtitles | هذا يقلب الاحداث أن لا شيء أقصر من معجزة إنها إرادة الله حريتي ومن أنا ومن أي منا |
Ve yine de isteğine meydan okumayı seçtiniz. | Open Subtitles | ولقد اخترتِ تحدي رغباته الآن |
Cordelia arkadaşının tehdit oluşturmadığını hissediyorsa bence onun bu isteğine saygı duymalıyız. | Open Subtitles | (كورديليا) تشعر أن صديقتها لا تمثل تهديد أعتقد أنه علينا إحترام رغباتها |
Üzgünsün biliyorum ama isteğine saygı duymak zorundayız. | Open Subtitles | أعرف بأنّكِ مُنفعلة، ولكن علينا أن نحترم رغبتها .. |
Senin isteğine uygunsa senin isteğin benim isteğimdir. | Open Subtitles | إن كانت مشيئتُك... مشيئتُك... فهي مشيئتي أيضًا. |
Basın konferansında Caroline'in, Nobel'in isteğine karşı suç işlediğini söylediniz. | Open Subtitles | فى المؤتم الصحفى قلت ان كارولين قد اخطأت رغما عنها |