Bilmek istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أريد معرفته |
Senden duymak istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أريد سماعه منك |
Sormak istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أريد طلبه. |
Bu evde İngilizce konuş. İstediğim tek şey bu, tamam mı? | Open Subtitles | هنا في هذا المنزل تكلمي الإنجليزية هذا كل ما أطلبه |
Bana bir gün daha ver. İstediğim tek şey bu. | Open Subtitles | امنحني يوماً إضافياً هذا كل ما أطلبه منك |
Aslında sorun şu ki Paula, hayatta yapmak istediğim tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً, المشكلة يا "بولا" أن هذا ليس الشيء الوحيد الذي أريده في الحياة |
Bana bakıp dedi ki, "Ama anne, istediğim tek şey bu." | Open Subtitles | لقد نظرت إليّ وقالت : "ولكنّ "يا أمّي، الشيء الوحيد الذي أريده |
Onunla tanışmayı çok isterim. İstediğim tek şey bu. | Open Subtitles | فقط أرغب بمقابلته ذلك كل ما أطلبه |
Şu an bilmek istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أريد معرفته |
Yapmak istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | rlm; هذا كل ما أريد فعله. |
Senden istediğim tek şey bu, hemen git. | Open Subtitles | هذا كل ما أطلبه منك إنصرف الآن |
Senden istediğim tek şey bu Angela. | Open Subtitles | هذا كل ما أطلبه , آنجيلا |
İstediğim tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أطلبه |
Çünkü şu anda istediğim tek şey bu. | Open Subtitles | لأنه الشيء الوحيد الذي أريده الآن |
- İstediğim tek şey bu. | Open Subtitles | اخرس. هذا هو الشيء الوحيد الذي أريده. |