| Ama hayatta olmasını istediğimiz şey bu değildi. | Open Subtitles | أنا أسف هذا ليس ما أردناه ليحدث في الحياة |
| Bu da bizim istediğimiz şey değil mi? | Open Subtitles | أعني , الم يكن ذلك ما أردناه ؟ |
| İstediğimiz şey, tetikleme mekanizmasındaki bileşen. FB alt devre levhası. | Open Subtitles | ما نريده هو قطعة من آلية التفجير اللوحة الكهربية الفرعية |
| - En son istediğimiz şey bunun bir hükümet engeli gibi görünmesi. | Open Subtitles | آخر شيء نريده أن يبدو هذا كشنّ حملة على الحكومة |
| Ama yapmak istediğimiz şey daha önceden öğretmenlerin bana mail attıkları sınıfı değiştirmek olayı için bu doğal çıkarımı kullanmak. | TED | لكن ما نريد فعله هو إستخدام الخلاصة الطبيعية لتحويل الفصل الدراسي الذي راسلني بخصوصه المعلمون باكرا |
| "İstediğimiz şey o odada" mı? | Open Subtitles | ما نريدة في تلك الغرفة؟ |
| Yapmak istediğimiz şey, ...eğer izin verirseniz, ortalıklarda dolanmayın. | Open Subtitles | ما نودّ القيام به هو السماح لنا، بنقلكم إلى خارج المكان |
| Senden istediğimiz şey, bilgileri gönderdiğin ve suç işlemesi için bu insanları tutan kişinin adı. | Open Subtitles | مانريده منك هو اسم الشخص الذي ترسلين اليه المعلومات الشخص الذي اراد توظيفهم لأرتكاب الجرائم |
| - Söylediğimiz şey... - İstediğimiz şey... | Open Subtitles | لكن كل ما نقول هو كل ما نطلب هو |
| Bizim istediğimiz şey bu gezegeni olduğundan daha iyi bir hale getirmek. | Open Subtitles | الذي نريده هو أن نغادر هذا الكوكب أفضل مما كان عليه |
| Ve o zamandan beri senin hep istediğin bizim hep istediğimiz şey bir aileydi. | Open Subtitles | ومنذئذٍ، وكلّ ما أردتَه، بل كلّ ما أردناه... عائلة. |
| Noel için istediğimiz şey, tam da bu. Bir kar fırtınasında burada oturmak. | Open Subtitles | هذا ما أردناه في الكريسماس ...عاصفة ثلجية و |
| Bu hep istediğimiz şey. | Open Subtitles | هذا ما أردناه دائما |
| İşte istediğimiz şey. | Open Subtitles | 00 حسنا, هذا ما أردناه |
| Sarah, istediğimiz şey bu değil miydi? | Open Subtitles | يا "سارة" أليس هذا ما أردناه ؟ |
| - Her zaman istediğimiz şey olmuyor. - Bu dünyada böyle. | Open Subtitles | ناردًا ما نحصل على كل ما نريده ليس في هذا العالم |
| Yani istediğimiz şey, kıta boyutundaki buzun kilometrelerce altını gözlemlemek ve bunu sürekli yapmak. | TED | إذَاً ما نريده هو صور رصد لما يوجد تحت كيلومترات من الجليد بمساحة قارة، ونريدها على مدار الساعة. |
| Bu tamamen kamu malı olmalı, istediğimiz şey bu. | TED | ينبغي أن تكون متوفرة بالكامل للعامة، فهذا ما نريده. |
| En son istediğimiz şey, bir sürü gazetecinin sözlerimizi çarpıtmasıdır. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} آخر شيء نريده هو مجموعة من المراسلين يحرفون أقوالنا |
| En son istediğimiz şey kavgadır. | Open Subtitles | ... آخر شيء نريده ... هو القتال |
| Başka şehirlere de herhangi bir şekilde yardımcı olabilmek ve daha yükseğe çıkabilmek yapmak istediğimiz şey. | TED | وبهذه الطريقة يمكننا مساعدة مدن أخرى وذهابنا إلى حدود أعلى هو ما نريد القيام به. |
| Ve eğer bu doğruysa, o zaman yapmak istediğimiz şey Yunanlılar'dan alınacak dört dersi gözden geçirmek olacak ve bir ders de bir Latin Amerikalıdan. | TED | وإذا كان هذا صحيحاً، ما نريد أن نفعله هو أننا نريد أن نتفحص الدروس الأربعة من الإغريق ودرسا واحدا من أمريكا اللاتينية. |
| İSTEDİĞİMİZ ŞEY | Open Subtitles | ما نريدة |
| Evet, tam da duymak istediğimiz şey. | Open Subtitles | نعم ، هذا ما نودّ سماعه |
| Hayır, tam istediğimiz şey. | Open Subtitles | لا.هذا هو مانريده فعلا |
| İstediğimiz şey, kalmamıza izin verilmesi. | Open Subtitles | كل ما نطلب أن تسمحوا لنا بأن نبقى هنا |
| En çok istediğimiz şey konusunda sürekli başarısız olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أنا متعبة جدا من الشعور بالفشل في شيء في الشيء الذي نريده بشدة |