ويكيبيديا

    "istemezdim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أقصد
        
    • أكره
        
    • أرد
        
    • أرغب
        
    • اقصد
        
    • ارد
        
    • لأطلب
        
    • اكره
        
    • ارغب
        
    • أَكْرهُ
        
    • اريد أن
        
    • أكن أريد
        
    • أشأ
        
    • أرِد
        
    • لأرغب
        
    Ben de onu terk ederdim. Onunla hiçbir şey yapmak istemezdim. Open Subtitles كنتُ لأتركها أيضاً , أقصد لا أريد أيّ شيء يتعلق بشأنها
    Bunu yapmak istemezdim, ama söylediklerini duyunca... Open Subtitles لم أقصد هذا.. لكن سماع هذا يصيبني بالجنون
    Fester Amca ile aynı fikirde olmayı hiç istemezdim ama bence Lana Paris'e sadece Mona Lisa'yı görmeye gitmiyor. Open Subtitles أكره أن أتفق مع العم فيستر هذا و لكنني لا أعتقد أن لانا ذاهبة إلى باريس فقط لترى الموناليزا
    Bunu sana söylemek istemezdim ama ajanlığa döndüm ve yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles لم أرد إخبارك بهذا لكنني أتجسس مجدداً وأنا بحاجة إلى مساعدتك حقاً
    Söylemek istemezdim ama bilmelisin diye düşündüm. Yani iyiliğin için. Open Subtitles لم أكن أرغب أن أقول لكِ, لكن يجب أن تعلمي، لمصلحتكِ.
    Kusura bakma, dostum. Kaynak yapmak istemezdim. - Sam, Adam. Open Subtitles اسف يارجل،،لم اقصد المقاطعه سام هذا ادم، ادم هذا سام
    Senin gençlik yıllarını böyle harcamak istemezdim ama sen çok şirin, zarif ve çok akıllısın ve hiçbir şey talep etmedin. Open Subtitles لم أقصد تضييع سنوات شباب الجميله هكذا ... لكنكِ حلوة جدا رشيقة جدا، ذكية جدا ولم تفعلي أبدا اي شيء سيء
    Senin bu kadar derinlikli bir prensibine dokunmak istemezdim. Open Subtitles أنني لم أقصد أن ألمس تلك المشاعر الصادقة
    Senin bu kadar derinlikli bir prensibine dokunmak istemezdim. Open Subtitles أنني لم أقصد أن ألمس تلك المشاعر الصادقة
    Geceyi mahvetmek istemezdim. Konuyu değiştirelim. Open Subtitles أنا لم أقصد إفساد الليلة دعونا ننتقل لموضوع آخر
    Sadece arabama gidiyordum. Seni korkutmak istemezdim. Open Subtitles كنت فاقط ذاهبا إلى سيارتى لم أقصد إخافتك
    Bu kadar açık konuşmak istemezdim, ama durumu kabul etmek lazım. Open Subtitles أكره أن أكون وقحاً في هذا و لكن دعنا نواجه الأمر
    Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama bileğindeki bıçağı aldığını gördük. Open Subtitles أكره أن أخيب أملك، ولكننى رأيتها تأخذ السكين الذى فى كعبك
    Bunu yapmayı hiç istemezdim ama başka hiçbir çarem kalmadı. Open Subtitles أكره فعل هذا، لكن أنا نوعا ما على نهاية حبلي.
    Bunu sana söylemek istemezdim ama, gerçeği öğrenmen gerek. Open Subtitles لم أرد اخبارك بهذا، ولكن يجب ان تعرفي الحقيقة
    Elbette, hediyesi olmayan tek kişi olmak istemezdim burada. Open Subtitles بالطبع، لم أرد أن أصبح الوحيدة هنا التي لم تُحضر هدية
    Olayların böyle gelişmesini istemezdim. Böyle olmamalıydı. Open Subtitles أعنى أن هذا رهيب و لم أرغب قط أن تجرى الامور بهذا الشكل
    Olayların böyle gelişmesini istemezdim. Böyle olmamalıydı. Open Subtitles أعني أن هذا رهيب و لم أرغب قط أن تجري الامور بهذا الشكل
    Kabalık etmek istemezdim ama önemli bir yere gitmem gerekiyor. Open Subtitles لم اقصد ذلك، لكن يجب ان اذهب لحضور شيء مهم جدا ..
    - Üzgünüm. Seni severim. Böyle olmasını hiç istemezdim. Open Subtitles انا احبك و لم ارد ابدا ان تكون الامور علي ما عليها الان
    Benim şu adaylık durumum olmasa senden böyle bir şey istemezdim, biliyorsun. Open Subtitles تعلم أني ما كنت لأطلب منك لولا أني قد ترشحت إلى الانتخابات
    Söylemek istemezdim ama, buyuk yalan diye bir sey yok. Open Subtitles حسناً, اكره ان اخبرك بهذا لكن ليس هناك كذبة كبيرة
    Bu insanlar bu kadar zorluk içinde olduğu için çok sıkıntılıdır ve onun yerinde olsaydım, hiç kimsenin planlarımı bozmasını istemezdim. Open Subtitles لقد عانى الكثير من المتاعب لكي يضع هؤلاء الناس في هذا المكان ولو كنت مكانه فما كنت ارغب ان يخلط احدهم الامور
    Bölmek istemezdim, ama düğüne gelebilir miyim? Open Subtitles أَكْرهُ المُقَاطَعَة، لكن هَلّ بالإمكان أَنْ أَذْهبُ إلى الزفاف؟
    Para aklayabilecek olsaydık bile, ben bunu istemezdim. Open Subtitles حتى لو كان بمقدورنا غسل الأموال، انا لا اريد أن افعل ذلك
    Kabul etmeliyim ki ben kendi Cumartesimi kendimi dinlemek için feda etmek istemezdim. Open Subtitles يجب أن أعترف, لم أكن أريد أن أترك صبيحة يوم السبت، للاستماع لنفسى,
    Bak, arkandan iş çevirmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles انظر، لم أشأ التحدث خلف ظهرك لكنك لم تترك لي خيار
    Bunu bugün yapmak istemezdim, ama geldim, çünkü boşanmak istiyorum. Open Subtitles لم أرِد فعل ذلك اليوم ولكنني أريد الطلاق, بيردي
    Şey, ben olsam birinin öldürüldüğü bir evde yaşamak istemezdim. Open Subtitles أنا لم أكن لأرغب في العيش في مكان قد قتل فيه أحدهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد