ويكيبيديا

    "istenmeyen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مرغوب
        
    • مرغوبة
        
    • مقصودة
        
    • غير المرغوب
        
    • مرحب
        
    • غير المقصودة
        
    • مُرحب
        
    • غير المرغوبة
        
    • مرغوبين
        
    • مرغوبٍ
        
    Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. Open Subtitles فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها
    Bu hareketinizden, bunun istenmeyen bir hamilelik olduğunu mu anlamalıyım? Open Subtitles ..هل أفهم من هذه النظرات أنه حمل غير مرغوب به؟
    Gençler arasında istenmeyen gebelikler cinsel aktivitenin bir numaralı olumsuz sonucudur. Open Subtitles بين المراهقين الحمل غير مرغوب به نتيجة سلبية من النشاط الجنسي
    Tam tıraş edip, ehlileştirmek isteyeceğin tiplerden. İstenmeyen enerjinin dışarıda kalmasını sağlayacağını söylüyor. Open Subtitles للمسح والترويض قال أنه يحتفظ بكل الطاقة الغير مرغوبة في الخارج مع الحيوانات
    Dikkatimi kundakçılık bilimine çekmek gibi istenmeyen bir sonucu olmuştu. Open Subtitles التي لها العواقف الغير مقصودة في إحراق إهتمامي بعلم الحرائق.
    İstenmeyen bir ziyaretçi bize, neleri kaçırdığımızı hatırlatacak kadar boy gösterir ve tekrar unutmamız için tam zamanında bizi terkeder. Open Subtitles انه زائر غير مرغوب فيه يبقى لمدة طويلة نوعا ما ليذكرنا بما نفقد ويترك لنا في الوقت المناسب النسيان ثانية
    Diğer itilmiş, kakıImış, istenmeyen kadınlar gibi... suyun dibini boyladığımı. Open Subtitles وذهبت خلفّ كلّ تلك النساء المعتدى عليهنّ والغير مرغوب فيهنّ
    İstenmeyen duygular içinde büyümenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles اتعرفون كيف يبدوا ان تكبروا وانتم تشعرون بانه غير مرغوب بكم
    Sulayacak ya da bakım yapılacak bir şey veya uğraşacakları istenmeyen insanlar yok. TED لا حاجة لسقاية أو رعاية أي شيء ولا يوجد أناس غير مرغوب فيهم لنقلق بشأنهم
    Geri kalanı, ölü olarak geri atılan istenmeyen hayvanlar oluyor. TED أما باقي الصيد يكون حيوانات غير مرغوب فيها يتم إلقاؤها نافقة مرة ثانية في البحر.
    İstenmeyen gebelik, hastalık, kabalık, dışlanma ve şiddetten uzak olmalarını istiyorum. TED أريدُ منهن أن يكن في مأمن من حملٍ غير مرغوب فيه ومرض وقسوة ومعاملة لا انسانية وعنف.
    Sistem istenmeyen bir durumda kilitlenip kalabilir, çünkü rengi değişiyor, daha fazla enerji emiyor, ve sistem orda takılı kalabilir. TED و ربما يثبُت على وضع غير مرغوب فيه، حيث يتغيّر لونه ليمتص المزيد من الطاقة و الحرارة، و قد يعلق النظام على ذلك.
    Çünkü... İktidardakilerden bazılarına göre ben siyasi olarak istenmeyen biriyim. Open Subtitles بالنسبة الى أولئك الموجودين فى السلطة فأنا شخص غير مرغوب به سياسيا.
    Bazen de istenmeyen ilgiyi çekiyor, Teğmen. Open Subtitles فى بعض الأحيان الأنتباه الغير مرغوب فيه ايها الملازم
    Eğer, davet edilmemiş, orada olması istenmeyen bir ama oraya sızmış birisiyle gelsem nasıl hissederim acaba? Open Subtitles بماذا سأشعر إن ظهرت، بدخيل غير مدعو وغير مرغوب فيه؟
    Hiç istenmeyen tüylerden kurtulmak için koli bandı kullanmadın mı? Open Subtitles أجل، أنتي لم تستعملي أبداً اللاصق لتتخلصي من الشعر الغير مرغوب فيه؟
    Ben istenmeyen o çocuğum kesinlikle istenmeyen kirli yuvarlak yüzlü... öyle ki dev sokak ışıkları ya da büyük annem beni aydınlatmadan ya da küçük kızların önünde öylece aptal aptal dikilip durmadan çok önce kirli yüzünün aşağılayıcı bakışlarını yansıtan, o çocuğum ben... Open Subtitles انا ذلك الطفل الكريه غير مرغوب بالمره بوجهه القذر المستدير
    Şirketler açıklayıcı görüntülerle, seksüel açıdan istenmeyen durumları engellemek için çalışanları bilgilendiriyor. Open Subtitles الشركات الان أصدرت مقاطع مرئية تشرح أي فعاليات جنسية غير مرغوبة بها
    İstenmeyen bir kadının aşkı her erkek için en zahmetli şeydir. Open Subtitles حبُّ امرأةٍ غير مرغوبة .. يمثّل للرجل أكبر إزعاج قد يمرّ به
    Gelecek teknoloji her zaman iki şeyi beraberinde getirir: vaatler ve istenmeyen sonuçlar. TED التكنولوجيا المستقبلية دائماً ما تأتي بشيئين: وعد وعواقب غير مقصودة.
    Birkaç yıl önce, şu istenmeyen iletilerden biri geldi. TED قبل بضع سنوات، وصلتني إحدى الرسائل الإلكترونية غير المرغوب فيها.
    Garip deneylerin sayesinde medeni dünyanın birçok yerinde... istenmeyen bir kişi oldun. Open Subtitles تجاربك الغريبه غير مرحب بها خصوصاً في هذا الجزء من العالم المتحضر
    Bu örnekleri birbirine bağlayan ortak payda, bizim yaptığımız teknoloji araçlarının istenmeyen sonuçlarıdır. TED كل تلك الأمثلة تجمعهم قواسم المشتركة، هي العواقب غير المقصودة من الأدوات والتقنيات التي أنشأناها.
    Garip deneylerin sayesinde medeni dünyanın birçok yerinde istenmeyen bir kişi oldun. Open Subtitles تجاربك الغريبة، جعلتك غير مُرحب بك في معظم دول العالم المتحضر
    Bu onlara, istenmeyen spermi üreme organlarıyla eleme gücünü sürdürme imkanı sağlıyor. TED سمح لهم هذا بامتلاك القوة لاستبعاد النطاف غير المرغوبة باستخدام أعضائها التناسلية.
    Ve böylece mükemmel öğrencilerim terkedilmiş çocuklara bakmayı ve istenmeyen bebekleri almayı öğrendiler. Open Subtitles ولذا تلميذي الممتاز تعلم الأعتناء بالأطفال المتروكين وتسليم الأطفال الرضع الغير مرغوبين أسترخي
    Kasabayı istenmeyen belalardan kurtarıyordum da. Open Subtitles لقد خلّصتُ البلدةَ من مصدرِ إزعاجٍ غير مرغوبٍ به.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد