20,000 rupiyi ödetme talebimden vazgeçmemi isteyeceksin. | Open Subtitles | كنت ستطلب مني أن أعفيها من دفع عشرين ألف روبيه ؟ صحيح؟ |
Bak eğer onunla konuşursan, sonra onu görmek isteyeceksin. | Open Subtitles | لكن اسمعي، إن تكلّمت معه، سترغبين بعدئذٍ في رؤيته. |
Aylarca bunu yedikten sonra da, yeniden tuzlanmış biftek isteyeceksin. | Open Subtitles | بعد بضعة شهور من هذا، سترغب في اللحم المملح مرة أخرى. نعم. |
Her şeye sahip olmayı isteyeceksin. İşte bu öyle bir şeydir. | Open Subtitles | أنت ستريد أن يكون كل شيء عندك و هذا هو الحال |
Çünkü ne yapabildiğimi ve nasıl yapabildiğimi öğrenmek isteyeceksin. | Open Subtitles | لأنك ستريدين معرفة لماذا استطيع أفعل ما أفعله |
Francis, sanırım bu sefer oturmak isteyeceksin. | Open Subtitles | فرانسيس إعتقدت أنك ستود الحضور لهذه الجلسة |
Gloria'dan mı yardım isteyeceksin? | Open Subtitles | ماذا ستفعل عندها يا تشك؟ ستطلب المساعدة من غلوريا؟ |
Herhalde şimdi sizinle suç mahallini incelememi isteyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستطلب منى أن أتناقش معك عن مسرح الجريمه |
Rahatsızlığına bakılırsa ya çıkma teklif edeceksin ya da bir iyilik isteyeceksin. | Open Subtitles | بالحكم إلى عدم إرتياحنا كنت سأقول هل ستطلب منى الخروج فى موعد أو أنك تحتاج لخدمة |
Şunu garanti edebilirim bu geceden sonra, beni bu ortaklıkta isteyeceksin. | Open Subtitles | لكني أضمن لك بعد الليلة سترغبين في أن أديره لك |
Seni sarhoş edeli çok oluyor. İnan bana, içki isteyeceksin. | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا منذ مدة طويلة ثقي بي، سترغبين في احتساء الشراب |
Doğal olarak onula ilişki kurmak isteyeceksin ve bu da zaman alacak. | Open Subtitles | بالطبع سترغب في أن ترتبط به وهذا يتطلب وقتا طويلا |
Gideon şu takip görüntülerini görmek isteyeceksin. | Open Subtitles | غيديون, سترغب بأن تطلع على فيديو المراقبة هذا |
Ama cinayet soruşturmamızda bütün kanıtlara... ve bilgilere erişim isteyeceksin, doğru mu? | Open Subtitles | لكنكَ ستريد جميع المعلومات و الأدلة التي كشفناها في مسرح الجريمة، صحيح؟ |
Sanırım. Öyle olmasa bile görmek isteyeceksin. Çok çekici biri. | Open Subtitles | اعتقد انك ستريد رؤيتها على كل حال, فهى فى غاية الجمال |
Unutmamak için özel olmasını isteyeceksin. | Open Subtitles | ستريدين أن تجعلينها مميزة للغاية , مميزة لتتذكرينها |
Bunun bir sonu yok. İleride evlenmek isteyeceksin, sonra da Roma'ya taşınacaksın. | Open Subtitles | ليس هناك نهاية لهذا, بعدها ستريدين الزواج به والسفر لايطاليا |
Ağrı konusunda haklıysam her şeye saldırmak isteyeceksin. | Open Subtitles | إن كان الألم هو السبب فعلاً ستود إنهاء الأمر سريعاً |
Muhtemelen o gittikten sonra dezenfekte edilmiş bir yer isteyeceksin | Open Subtitles | متوقع أنكِ ستودين القيام بتبخير غرفتكِ عندما يرحل |
- Yaz Bayramı günü, güneş doğmadan önce seni yine öpmemi isteyeceksin. | Open Subtitles | قبل فجر يوم انتصاف الصيف ستطلبين منى أن أقبلك ثانية |
Bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorum Hal ama güven bana,bunu yapmak isteyeceksin. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس يجب عليك أن تفعل هذا لكن ثق بي ، ستودّ ذلك حسناً ؟ |
Donna, şimdi sırası değil. Bunu duymak isteyeceksin. | Open Subtitles | ستُريدُ سماع ذلك |
İlk yasal içkin olarak ne isteyeceksin? | Open Subtitles | إذاً مالذي ستطلبه من أجل مشروبك القانوني الأول؟ |
20 saat sonra, şu hâlime geldiğinde tam şu anda, buraya dönüp kafana bir tane şaplatmak isteyeceksin. | Open Subtitles | وبعد ذلك ب20 ساعه عندما تُصبح مثلي كل ما ستريده هو العودة هنا لهذه البقعه تماماً الآن لتضرب نفسك على الرأس |
Bir içki isteyeceksin sanmıştım. Epeydir görünmüyordun. | Open Subtitles | أعتقدت أنك ستسأل عن مشروب |
Beck, cephaneni koru, birkaç gün aç kalıp başıboş dolaştıktan sonra son mermiyi yemek isteyeceksin. | Open Subtitles | بيــك , وفر ذخائرك بعد ايام قليله من التجول جائعاً هنا.. سوف تريد ان تأكل آخر رصاصه لديك. |
Eğer kabul edersen sen kendi odan olsun isteyeceksin. | Open Subtitles | فلو وافقت على القيام بهذا فسترغبين بغرفتك الخاصة |