| Böylece hücrenin doğru istikamette yavaşça akmasına olanak veriyor. | TED | وهذا يسمح للخليه بأن تنسل في ذلك الاتجاه |
| En azından doğru istikamette olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | علبي الاقل نحن نعلم أننا نسير في الاتجاه الصحيج |
| Evet, aynı istikamette devam ediyorum ama her yer zifiri karanlık. | Open Subtitles | نعم , أنا أعلم أنني كنت في نفس الاتجاه ولكني الآن أنا في ظلام دامس |
| Eminim omurgamızın altından geçip gitti ve aksi istikamette bir yerde çıkacak. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيعبر تحت السفينه و ينطلق بسرعه فى الإتجاه المعاكس |
| Değerlerin aynı istikamette gitmesi gerekirken, farklı yönlere gidiyordu. | TED | كان من المفترض أن تسير في نفس الإتجاه، إلا أنها تذهب في الإتجاه المعاكس. |
| Bu koordinatları takip edersek, tam ters istikamette gideriz. | Open Subtitles | بتتبع هذه الإحداثيات، فنحن نتجه إلى الإتجاه المعاكس تماماً |
| Hayır, Grand Island buradan 120 km ters istikamette. | Open Subtitles | لا. جراند ايسلند تبعد مسافة 70 ميلاً في الاتجاه الخاطئ |
| Yakup, bu istikamette gittiğimiz sürece güvendeyiz değil mi? | Open Subtitles | يعقوب , سنكون بخير , اذا سلكنا هذا الاتجاه , اليس كذلك؟ |
| Tam tersi istikamette küçük bir değişiklikte ise kaynamak yerine, donardık. | Open Subtitles | حركة صغيرة في الاتجاه المعاكس وبدل الغليان.. سنتجمّد |
| Ama Batı, seks konusunda daha açık hale gelmişken, görüyoruz ki, Arap toplumlar tam tersi istikamette ilerliyor. | TED | ولكن في حين انفتاح الغرب على الجنس , ما وجدناه أن المجتمعات العربية بدت بالتحرك في الاتجاه المعاكس . |
| Ters istikamette iki blok ötede. | Open Subtitles | بعد بنايتين في الاتجاه المعاكس |
| Bu yüzden burada yazın Mısır'da, güneş şu istikamette yükselir ve sonra yaz sonbahara ve kışa döndükçe güneşin doğma noktaları değişir. | Open Subtitles | لذلك، تشرق الشمس هنا في صيف مصر من هذا الاتجاه وبعد ذلك، وعند التحول الى الخريف ومن ثم الشتاء، فإن نقطة شروق الشمس تتحرك، الى أن تصل الى هذا اليوم |
| Hayır, bir soruşturma sürdürüyoruz. Aynı istikamette. | Open Subtitles | دعونا نقول أن التحقيق في نفس الاتجاه. |
| - Senin ev ters istikamette değil miydi? | Open Subtitles | أليسَ منزلك في الاتجاه المُعاكس؟ |
| Ama Darken Rahl tam ters istikamette. | Open Subtitles | لكن "داركن رال" في الاتجاه المعاكس. |
| Isı taramasıyla başlayarak o istikamette gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب في هذا الإتجاه.. ابدئوا في الفحص عن علامات الحرارة. |
| Bu nedenle dağın tepesine giden bir kişi düz gittiğini zannederken aslında, tamamen yanlış istikamette yol alabilir. | Open Subtitles | وعندما يصعد أحد يعتقد أنه يمشي بخط مستقيم في الواقع إلى الإتجاه الآخر |
| Sarmallar. kürkün geri kalanında ters istikamette büyüyen kıl parçaları. | Open Subtitles | شعيرات، رقع صغيرة من الشعر تنبت .في الإتجاه المعاكس لباقي الشعر |
| Köşeyi dönün ve o istikamette 3 bina geçin en yüksek yapıdır. | Open Subtitles | إنها حول هذه الزاوية إنهاعلىبُعد3بناياتفيهذا الإتجاه... بها محاضرة مهمة وأنا متأكدة أنكم لن تفوتها |
| - Tam ters istikamette. | Open Subtitles | إنّها في الإتجاه المعاكس تماماً |
| O halde niye ters istikamette gidiyorsun? | Open Subtitles | إذاً لما تقود ناحية الإتجاه الخطأ ؟ |