Onun hikayesini uygulamak istiyoruz ama gerçek şu ki yapılacak çok şey var. | TED | نود أن يقلده آخرون فيما فعله لكننا، في الحقيقة، علينا بذل مجهود أكبر. |
Karanlık madde etkileşim yapmayı pek sevmez, kütleçekimi ile olan dışında. Tabi onun hakkında daha fazlasını bilmek istiyoruz. | TED | المادة المظلمة هي أمر لا يحبّذ التّفاعل كثيرا، إلاّ من خلال الجاذبية، وبالطبع نحن نرغب في معرفة المزيد عنها. |
Ne iş çevirdiklerini anlamak için o gruba girmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نريدك في تلك المجموعة لتجد لنا ما يخطط له السوفييت |
Ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. | TED | وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد. |
Biz Fransız ordusunu katletmek istemiyoruz. Biz sadece bir örnek vermek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد ان نذبح الجيش الفرنسي نحن نريد ان نقد عبرة |
İnsanların enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlamak istiyoruz. | TED | نحن نريد الأشخاص أن يكونوا أكثر كفاءة في استخدام الطاقة |
Onun kesin ve dönüşü olmayacak bir şekilde dünyadan gitmesini istiyoruz. | Open Subtitles | ونحن نريده ان يرحل عن هذا العالم تماماً من دون عودة |
Sadece 6 tane arkadan görüntün var. Biz 12 istiyoruz, biliyorsun. | Open Subtitles | هناك ستة فقط لصورتك من الخلف نحتاج 12 منها, كما تعلم |
Şey, radyo konuşmalarını bize sunmanı istiyoruz yayınlamadan önce onaylamak için. | Open Subtitles | حسناً، نودّ منك تقديم خُطبك الإذاعية لنا للموافقة عليها قبل البث. |
Bu yüzden, elbette, yapılan araştırmaların bunu tüm hastalar için daha verimli ve uygun maliyetli hâle getirmesini istiyoruz. | TED | لذا بالطبع، نود أن نري بحثا يتم الآن لجعل ذلك أكثر فعالية ويزيد القدرة على تحمل التكاليف لكل المرضى. |
Bayanlar ve baylar, müthişsiniz, sizler için bir şarkı çalmak istiyoruz. | Open Subtitles | سيداتى آنساتى انتم جمهور رائع نود ان نعزف لكم لحنا صغيرا |
Bonjour (İyi günler) Mösyö Stonor. Madam Renauld'yla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | صباح الخير سيدى من فضلك, نود الحديث الى مدام رينو |
Ve en kötüsü, sürekli başka bir yerlerde olmayı istiyoruz. | Open Subtitles | والأسوأ من هذا دائماً نرغب أن نكون في مكان آخر |
Çok etkilendik aslında öyle etkilendik ki gelip bizimle çalışmanı istiyoruz. | Open Subtitles | إننا مذهولين.. مذهولين كثيراً لدرجة أننا نرغب أن تأتي لتعمل معنا. |
Hayır, seni de ilgilendirir. Çünkü senin de katılmanı istiyoruz. | Open Subtitles | لا، أنه عملك أيضاً، تيد لأننا نريدك أن تأخذ دور |
Senin düşündüğünün ve hararetle savunduğunun aksine annenle ben, senin mutluluğunu istiyoruz. | Open Subtitles | على النقيض مما تفكرين وتعتقدين بقوة انا وامك نريدك ان تكوني سعيدة |
Onu bağrına basmanı istiyoruz ve merhametini nasıl gösterdiğini anlamamıza yardım etmeni. | Open Subtitles | نطلب منك أن تحضنه وتساعدنا على فهم الطريقة التي تعمل بها رحمتك |
Gerçekten derinlikli ve cana yakın bir portre çizmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نعمل فيلم وثائقي في العمق صور لكسب التعاطف |
Akıllı materyal kullanarak kendin yap adlı veri bankamızı daha da büyütmek istiyoruz. | TED | نريده ان يصبح قاعدة بيانات كبيرة ولّدت بشكل جماعي من معلومات اصنعها بنفسك حول المواد الذكية |
Katilinin bir anlaşma daha yapacak kadar kendini güvende hissetmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاج قاتله للشعور بالأمان بما فيه الكفاية لعمل إتّفاق أكثر واحد. |
Her şey iyi olacak. Onunla sadece konuşmak istiyoruz. Sorun yok. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام، نودّ التحدث إليهِ ، و حسب. |
Çocuklar, biz sadece karpuz yiyip gevşemek istiyoruz, sakıncası yoksa. | Open Subtitles | يارفاق , نحن نُريد أن نأكل بعض البطيخ .. ونسترخي |
Anlaşmak istiyoruz ama yaşadığına dair kanıt gerek, yoksa ödeme olmaz. | Open Subtitles | نحن نريد العمل مَعك نُريدُ برهان للحياةِ ونحن لن نَدْفعُ ثمنه |
İşte Bahamalar'da böyle bir arayüz geliştirmek istiyoruz, fakat daha doğal bir düzenlemeyle. | TED | لذلك أردنا تطوير واجهةٍ مثل هذه التي في الباهاما، لكن بطريقةٍ أكثر طبيعية. |
Onu dışarıda bir yere koymak istiyoruz ve enerjisini güneşten almasını istiyoruz. | TED | ونريد أن نطلقها فى البيئة المحيطة، ونريدها أن تستمد الطاقة من الشمس. |
Gerçek özgür olmak istiyor ve bizde onu kurtarmak istiyoruz. | Open Subtitles | حقيقةً تريدُ أن تكونَ حرّة و نحنُ نريدُ أن نحرّرها. |
Tanrım, bu günahkâr için merhamet dileyenler kendi kanımdan ve kendi canımdan olsa da onlara da aynı laneti istiyoruz! | Open Subtitles | أيها الرب ، إننا نطالب بنفس اللعنة لكل من يطلب العفو لهذا الخاطئ حتى لو كانوا من لحمى و دمى |