1960'da tüm İsveçliler böyle bir Volvo almak için para biriktiriyorlardı. | TED | ففي عام 1960 كان معظم السويديون يوفرون اموالهم لشراء سيارة فولفو كهذه |
Evet ama biz İsveçliler böyle şeylere aldırmayız. | Open Subtitles | نعم, لكن هذا النوع من الأشياء نحن السويديون لا نهتم لها |
İsveçliler'in bizden önce davranmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يقوم ذلك الفريق السويدي بالتجربة قبلنا |
"Bu çocuklar, yardımsever İsveçliler'e bu zor zamanda gösterdikleri fedakarlık için minnettarlar." | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال ممتنون" "إلى السويدين الكرماء لتضحياتهم المقدمة" "في هذه الأوقات العصيبة |
İsveçliler şöyle demiş ve bu size ipucu veriyor değil mi ? | TED | حسنا، سألنا السويديين مثل هذا السؤال، وأعطوكم نصيحة، أليس كذلك؟ |
ve, ah, bir de romantik-korku var ki o kadar da popüler bir tür değildir. ama görünüşe göre, bu mevcut, ve İsveçliler bu işin ustası. | Open Subtitles | أو رعب رومانسي, وهو ليس بالنوع المعروف إلا أنّه موجود, ويبدو أن السويديّون أجادوه. |
İsveçliler, bize çok az top mermisi sattılar. | Open Subtitles | السويديون تباع لنا قذائف قليلاً كبيرة جداً. |
İsveçliler bizi yenebilir ama en azından hapiste grupça kafamız kaşınmayacak. | Open Subtitles | ،قد يتغلب السويديون علينا ولكن على الأقل لن نضرب على رؤوسنا من قبل العصابات في السجن |
İsveçliler geliyor! İsveçliler geliyor! | Open Subtitles | السويديون قادمون السويديون قادمون |
İsveçliler teorinizin tersini kanıtladığı için üzüldüm. | Open Subtitles | أأسف لإثبات السويديون خطأ نظريتك |
- Ben de öyle dedim. İsveçliler emin ama. | Open Subtitles | وهذا ما قلته ولكن السويديون متأكدين |
Bir ay önce Geely adlı Çin şirketi Volvo'yu ele geçirdi. Ve sonunda İsveçliler dünyada bazı önemli şeylerin olduğunu anlayabildiler. | TED | والذي حدث منذ شهر تحديدا ان شركة صينية تدعى " جيلي " لصناعة السيارات قامت بالإستحواذ على شركة " فولفو " وعندها فقط استطاع السويديون ان يدركوا ان هنالك تغير كبير في العالم يحدث |
- İsveçliler beni buldular. | Open Subtitles | عثرنا على السويدي. |
- İsveçliler beni buldular. | Open Subtitles | عثرنا على السويدي. |
Leonard, İsveçliler bizi yenerse bir daha ülkelerinin hiçbir şeyinden zevk alamam. | Open Subtitles | لينارد)، إذا تغلب علينا الفريق السويدي فلن أكون قادرًا على الاستمتاع بأيّ شيء من بلدهم مجددًا |
Hiç şaşırmadım. Şu İsveçliler hep yeni yeni icatlar çıkarıyor. | Open Subtitles | عموماً ، أنا لم أفاجأ بذلك السويدين شعب عبقري ، أليس كذلك ؟ |
Sanırım İsveçliler gitmiş. Belki de bir gece daha kalmalıyız. | Open Subtitles | أتعلمين، يبدو أن ذلك الزوجين السويدين قد رحلا ربما علينا قضاء ليلة أخرى |
Fransızlar'a geçiliriz, İsveçliler'e geçiliriz, Japonlar'a geçiliriz." | TED | سنخسرها أمام الفرنسيين, أمام السويديين, أمام اليابان, |
Yabancılar yavaş yavaş asimile ediliyordu bilhassa İsveçliler, Almanlar ve Amerikalılar. | Open Subtitles | الأجانب تدريجيًا يندمجون خاصة السويديين والألمان والأمريكيين |
Ve biliyormusunz isveçliler bize Muhteleşem bir mucit verdi, Alfred Nobel? | Open Subtitles | وهل تعلمون أن السويديين أعطونا المخترع العبقري ألفريد نوبل ؟ |
İsveçliler daha iyi votka yapıyor, Hadi ordan, Fransızlar daha da iyisini yapıyor. | Open Subtitles | السويديّون يصنعون فودكا أفضل منهم، حتى الفرنسيون يصنعون فودكا أفضل منهم. |
Ve bu İsveçliler beni yenebiliyorsa, Son Savaş geldiğinde kızımı nasıl koruyacağım? | Open Subtitles | وإذا استطاع أولئك السويديّون التفوّق عليّ... حين تقع المعركة النهائيّة... كيف سأحمي ابنتي؟ |