O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
Demem o ki, demem gerekiyor ki seni benimle evlenmen için razı etmek Kate, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | يجب ان اقول , واريد ان اقول ان اقناعكِ بالزواج مني , كيت كان أفضل شيء فعلته في حياتي |
Bu şimdiye kadar Darnell'in saçında bulduğum en iyi şeydi. | Open Subtitles | كان ذلك أفضل شيئ وجدته في شعر دارنيل على الاطلاق |
Giyilmek için bir beyefendinin ziyaretini bekliyordu ve sanırım yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | كنت أنتظر زيارة رجل نبيل قبل ارتدائه لكن اعتقد أنه من الافضل أنني لم أرتديه |
Çok şanslısın Roz. Çocuk sahibi olmak hayatta yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | أفضل شيءِ أنا أبداً كُنْتُ سَيكونُ عِنْدي الأطفالُ. |
O peruğu pencereden atması başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | عندما ألقت بالباروكة من النافذة، كان أفضل شيء حدث لي على الاطلاق. |
O bileti kazanmak, Rose başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | فوزي بتلك التذكرة كان أفضل شيء حدث لي أبداً |
George, duygularımı açığa vurmam, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | جورج، البوح بمشاعري كان أفضل شيء فعلته على الاطلاق. |
Bu şuana kadar yaptığım en iyi şeydi. Üniversiteye girene kadar bekle. | Open Subtitles | هذا كان أفضل شيء فعلتهُ، إنتظري حتّى تصلي للجامعة. |
Benim annem de beni evden kovmuştu. Başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | وأمي طردتني أيضا وهذا أفضل شيء حصل لي على الأطلاق |
Ama şu var ki başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | ولكن أتعلم ماذا؟ لقد كان أفضل شيء حدث لي على الإطلاق. |
Bira fıçısına çarpıp kolunu yaraladığından beri ki bu başına gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | إصابته بسبب برميل الجعة ذاك، كان أفضل شيء حدثَ له. |
Benden ayrılması başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي، رحيله كان أفضل شيء حدث لي، |
Onu yemeğe çağırman başımıza gelebilecek en iyi şeydi. | Open Subtitles | بصدق يا أبي سؤاله لأجل العشاء أفضل شيء من الممكن أنه حدث لنا |
Hayır o benim başıma gelen en iyi şeydi çünkü seni sonsuza dek unutmamı sağlamıştı. | Open Subtitles | لقد كان لك أفضل شيء حدث لي لأنني نسيتك للأبد |
Buradan ayrılmak, başımıza gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | ترك حديقة الحيوانات كان أفضل شيء حدث لنا على الإطلاق |
Baskı altında mı? Benimle evlenmesi o kadının başına gelen en iyi şeydi be. | Open Subtitles | زواجها منّي كان أفضل شيء حدث لتلك المرأة طيلة حياتها. |
İyiyim. The Bourbon'dan ayrılmak başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | انا في أحسن حال استقالتي من "بيربن " كانت أفضل شيئ حدث لي |
Max'la yatman, başımıza gelebilecek en iyi şeydi. | Open Subtitles | أعتقد أن مضاجعتك لـ(ماكس) كان أفضل شيئ يمكن أن يحصل لنا |