Sence endüstriyel kimyasal vücuduna almak için iyi şeyler mi? | Open Subtitles | هل الكيماويات المصنعة تبدو شيء جيد تضعينه في جسدك ؟ |
Geçen hafta bir anlık sana üzülmüş olabilirim ama hala senin iyi şeyler yapamayan karanlık prens olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما شعرت بالسوء ناحيتك الأسبوع الفائت، ولكني لازلت أعتقد أنك أمير أسود غير قادر على فعل أي شيء جيد |
Sakin ol Chris, uykudayken kötü şeyler olmaz. Aksine bazen iyi şeyler olabilir. | Open Subtitles | كريس،لاشيء سيء يحدث وانت نائم بل ان بعض الاشياء الجيدة تحدث وانت نائم |
İyi şeyler dedi. Okunacak bir sürü senaryo var. | Open Subtitles | اشياء جيدة, لدى صندوق من السيناريوهات لاقرأها |
Şunu unutma, eğer yeterince sabır gösterirsen... bu dünyada başına iyi şeyler gelebiliyor. | Open Subtitles | إذا صمدت هناك لفترة كافيه فقد تحدث لك أمور جيدة |
Belki geçmişte ne kadar iyi şeyler olduğunu düşünmekten vazgeçebilirim. | Open Subtitles | ربّما إذا توقّفت بالتفكير عن الأشياء الجيّدة التي كانت بيننا |
Mai Tai dövüşleri hakkında iyi şeyler yazabilir, seni Birleşik Devletler'de meşhur edebilir. | Open Subtitles | قد تكتب أشياء رائعة عن قتال الموى تاى وتجعلك مشهورا فى الولايات المتحدة الأمريكية |
Böyle yerlerin sahibi olmanın faydası iyi insanlara iyi şeyler yapmaktır. | Open Subtitles | إنها أحد مميزات إقتناء أماكن كهذه عمل أشياء لطيفة لأشخاص لطفاء |
"Ama ondan sadece ona iyi şeyler ekleyerek kaçabiliriz." | Open Subtitles | لكننا سنهرب منه فقط عندما نضيف شيئا جيدا له |
Biliyorum bu onun son isteği ve açık sözlü ve dürüst olmalıyım ama sorun şu ki, onun hakkında söyleyecek iyi şeyler bulamıyorum. | Open Subtitles | أعلم بان هذا كان طلبه النهائي أنني اكون صريح وصادق لكن المشكلة لا أستطيع العثور على أي شيء جيد |
O parayla iyi şeyler yapacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك سنقوم بعمل شيء جيد بهذه الأموال |
Gece 2'den sonra iyi şeyler olmaz. | Open Subtitles | لا شيء جيد يحدث بعد الساعه الثانية صباحاً |
Çok iyi şeyler buluyoruz orada. | Open Subtitles | ونحن عادة العثور على بعض الاشياء الجيدة جميلة |
Bazen kötü şeylerden iyi şeyler doğar. | Open Subtitles | أحياناً تحدث الاشياء الجيدة من الأشخاص السيئين |
İyi şeyler duydum.iyi şeyler | Open Subtitles | كيف العمل معك؟ سمعت اشياء جيدة ، اشياء جيدة |
Belli ki idare bendeyken iyi şeyler oluyor. | Open Subtitles | حسناً، أنظروا، من الواضح أن أمور جيدة تحصل عندما أكون في القيادة |
Ne dediğini anlamadım çünkü kulağa kötü gelen iyi şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | لا أفهم ما الذي تقوله لأنّك تجعل الأشياء الجيّدة تبدو سيّئة |
Bunun hepimiz için iyi şeyler getirmesini umuyorum ama dışarısı hiç kolay değil. | Open Subtitles | وأرجو أن يؤدي هذا إلى أشياء رائعة لنا جميعاً، ولكن الحياة ليست سهلة هناك |
80 yıldır tek tutkumuz, iyi insanlar için iyi şeyler yapmak. | Open Subtitles | منذ 80 عامآ و نحن لدينا رغبة واحدة فقط عمل أشياء لطيفة لأشخاص لطفاء |
Lütfen inceleme raporunuza iyi şeyler yazın. | Open Subtitles | أرجوك, أكتب شيئا جيدا في ملف التفتيش |
İstediğini ara, iyi şeyler duyacağına eminim. | Open Subtitles | يمكنك أن تتصل بأيّهم ، أنا واثق أنك ستسمع أشياء طيبة |
Eğer dünyanın çoğu için iyi şeyler olursa, iyi şeyler olabilir | TED | الأشياء الجيدة التي تحدث ، تكون جيدة لكثير من بلدان العالم. |
İyi şeyler de yaptım değil mi? | Open Subtitles | وأعتقد أنني قمت بأشياء جيدة أيضا ً , أليس كذلك ؟ |
Bizde iyi şeyler alıyoruz, ama alır almaz, onu "Heck"liyoruz! | Open Subtitles | نحوز على أشياء جميلة ولكن حالما نحصل عليها |
Başımıza ne gelirse gelsin, iyi şeyler, kötü şeyler Tanrı öyle istediği için oluyor. | Open Subtitles | واؤمن ان كل تلك الاشياء التي تحدث لنا الاشياء الجيده, الاشياء السيئه.. جميعها تحدث لان الله عز وجل اراد ذلك |
Benim teorime göre iyi şeyler her zaman kötü şeylerle birlikte olur. | Open Subtitles | دائما ما أؤمن بهذه الفكرة أن الأشياء الجميلة تحدث مع الأشياء التعيسة |
Çünkü bazen iyi şeyler oluyor ama onlarda gelecek yok. | Open Subtitles | لأنه احياناً, الامور تأتي... الامور الجيدة لكن لا مستقبل لها |