Onu aslında iyi bir çocuk olduğunu anlayacak kadar tanıyorum. | Open Subtitles | ما اعرفه عنه يكفي لأقتنع أنه في أعماقه فتى صالح |
O iyi bir çocuk. Kadınlar önünde diline hakim olması gerekir. | Open Subtitles | إنه ولد طيب ولكنه فقط يجب أن يحترس لألفاظه أمام النساء |
Biliyorsun, o iyi bir çocuk ve yine biliyorsun o haklıydı. | Open Subtitles | حسنا , تعلمين بانه فتى طيب وتعلمين انه على حق |
Yani, o iyi bir çocuk olduğunu, bu yüzden o şekilde kalır emin olmak için sadece bana kalmıştır. | Open Subtitles | أعني ، إنه طفل جيد ، لذا هذا علي فقط أن أدعه يبقى هكذا |
Kadın, kıza son sözlerini söyleyip oğlanla konuşuyor... ve ona iyi bir çocuk olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيدة المسنة تنهي حديثها مع الفتاة وتأتي على ذكر الفتى وتقول أنه فتى لطيف |
Komutanı, biraz toy ama iyi bir çocuk olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ضابطه المسؤول أنه غير ناضج قليلا لكنه فتى جيد. |
Hayal kırıklığına uğruyorum, çünkü sen her daim iyi bir çocuk oldun. | Open Subtitles | أنا محبط للغاية، لأنك لطالما كنت فتى صالح |
O iyi bir çocuk, iyi bir kalbi var ancak diğerlerine haksızlık olur, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | إنه فتى صالح وطيب القلب. لكن الأمر غير منصف للآخرين، أفهمت؟ |
Şimdi o gözlükleri tak ve iyi bir çocuk ol. | Open Subtitles | والآن .. ضع هذه النظارات الآن , وستصبح ولد طيب |
- O çok iyi bir çocuk. Kimseye zarar vermedi. | Open Subtitles | انه ولد طيب لم يسبق له أن تسبب بأي أذى لأحد |
Bir gün iyi bir çocuk olup uslanacağım. Günün birinde hepimiz uslanacağız. | Open Subtitles | يوماً ما سأكون فتى طيب ومتمدن سنتمدن يوم من الأيام |
Abisine tapıyor, ama iyi bir çocuk. Evet? | Open Subtitles | يوقر أخاه كمثل أعلى لكنه فتى طيب |
Bazen düşünüyorum da daha iyi bir çocuk olsaydım büyükanneme uğramak zorunda olmayacaklardı. | Open Subtitles | احياناً أفكر لو كنت طفل جيد لم يكن عليهم أن يذهبوا بنا إلى جدتي |
O iyi bir çocuk, sadece biraz heyecanlı. Hedefe inanıyor. | Open Subtitles | هو طفل جيد ، مجرد عصبية قليله يؤمن بالقضية |
Lester çok iyi bir çocuk ama beni o şekilde görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ليستر , هو فتى لطيف جداً لكني لا اريده ان يراني في تلك الحالة |
Çünkü, iyi bir çocuk olduğunu tahmin ediyorum ve bu işi düzeltmek istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعرف أنك على الأرجح فتى جيد وأعرف بأنك تريد تصحيح الوضع |
Eğer onunla beş dakika konuşursanız, çok iyi bir çocuk olduğunu anlarsınız. | Open Subtitles | قد تقضي معها 5 دقائق لتعلمي أنها طفلة جيدة |
Demek istediğim burada durmuş iyi bir çocuk olmaya çalışıyorum ve sanki bana izin vermiyorlar gibi... | Open Subtitles | ...ما أعنيه أنا بالخارج هنا أحاول ان أكون فتى مطيع |
İyi bir çocuk, saygılı bir genç olduğunu düşünmek isterim. İyi bir baba olduğumu kanıtlayabildiğimi düşünmek isterim. | TED | أحب أن أعتقد أنه فتىً صالح ، شابٌ مهذّبٌ جداً. أحب أن أفكر في أنني أثبتّ أنني أبٌ صالح. |
Fakat iyi bir çocuk olur,iyi çalışır Ve burnunu temiz tutarsan, | Open Subtitles | لكن إن كنت رجل جيد تعمل بجدّ، وتبقي أنفك نظيفا |
Biraz soğuk davrandım ve belki sana bir şeylerin ters olduğunu hissettirdim ama iyi bir çocuk olduğunu biliyorum, Eric. | Open Subtitles | تصرفت ببرودة ولا بد أنه خلّف لك انطباع خاطئ، لكن أعرف أنك رجل طيب |
Scout, iyi bir çocuk ol ve bir termometre bul. | Open Subtitles | كن ولدا طيبا الكشفية وايجاد مقياس الحرارة. |
Bu sene iyi bir çocuk oldun. | Open Subtitles | أنت لا بدّ وأن كُنْتَ ولد جيد جداً هذه سَنَةِ. |
Bak, Manny iyi bir çocuk. Sadece işi berbat etmiş. | Open Subtitles | اسمعي ، ماني شخص جيد ، ولكنه عبث قليلا فقط |
O iyi bir çocuk..ben onun yaşındayken araba çalmak istemiştim | Open Subtitles | انه ولد صالح عندما كنت في مثل عمره كنت اسرق السيارات |