Metanetli ol, Marge. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. | Open Subtitles | كوني قوية يامارج أنا متأكد أنه ذهب لمكان أفضل |
Hayır, sadece düşündün de sizi daha iyi bir yere gönderebiliriz. Size daha iyi bakabilecekleri bir yere. | Open Subtitles | كلا ، أرى بإمكاننا إرسالكما لمكان أفضل حيث ستلقيان عناية فائقة |
Nasıl hissettiğini biliyorum, ama bir de şu yönden bak. Daha iyi bir yere gitti. | Open Subtitles | أعرف ما هو شعورك, لكن فكر في هذا ذهب إلى مكان أفضل |
Pazarlığın sana ait kısmını vermeye başladığın zaman seni kalacak daha iyi bir yere aldırabilirim. | Open Subtitles | ربما أقدر على نقلك إلى مكان أفضل ومريح لا يمكنك عرض شيء يساوي قيمة المعرفة التي أمتلكها |
Çok iyi bir yere sakladım odamızdaki dolapta, eski asker çantamın içinde. | Open Subtitles | لقد خبأتها في مكان جيد في دولاب غرفتنا في حقيبة ملابسي العسكرية القديمة |
çok iyi bir yere gideceksin bunu biliyorum. | Open Subtitles | سوف تذهبين الى مكان ما رائع, أعلم ذلك |
Oturup karşı sokaktaki binayı izlemek için iyi bir yere benziyor. | Open Subtitles | يبدو مكاناً جيداً للجلوس ومراقبة المبني من خلال الشارع |
Nihayet daha iyi bir yere taşınabileceğim. | Open Subtitles | بأمكاني أخيراً أن أنتقل إلى مكانٍ أفضل |
Üç günlük o. Teçhizatımı iyi bir yere koyun. | Open Subtitles | كانتْ مؤن 3 أيام, فلتقم بترتيب تجهيزاتي |
Ne zaman iyi bir yere gelsek, | Open Subtitles | في كل مرة نصل الى مكان جيد |
Daha iyi bir yere gideceğime inandığın sürece, ölüm o kadarda kötü değil. | Open Subtitles | الموت ليس سيئاً مادمت تؤمن بأنني سأذهب لمكان أفضل |
Aklıselim, gerçeklerle desteklenen bir tartışma bizi çok daha iyi bir yere taşıyacaktır. | Open Subtitles | حوار فعّال مبني على الحقائق يقودنا فيما بعد لمكان أفضل. |
Havaalanlarının en iyi yanı daha iyi bir yere gitmek için oradan gitmendir. | Open Subtitles | الشيء الجيد الوحيد حول المطارات هو تركهم لمكان أفضل |
Eğer devrilmişse o kişinin daha iyi bir yere gittiğini gösterir, tamam mı? | Open Subtitles | وإنْ كانت مقلوبة فهذا يعني أنّ روحه مضت لمكان أفضل فهمتِ؟ |
Daha iyi bir yere gitmek için ölmene gerek yok ki. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك الموت لتذهب لمكان أفضل |
-Ruhları daha iyi bir yere gidecek. -Bunu daha önce de duymuştum. | Open Subtitles | أرواحهم ستذهب إلى مكان أفضل سمعت ذلك قبل الآن |
Ayrıca, daha iyi bir yere gittiklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | إلى جانب , أننى أعتقد بانهم يذهبون إلى مكان أفضل |
Öyle bir havada sordu ki, iyi bir yere düşmemi sağlayacak. | Open Subtitles | سألني كأنه يحرص على أن أكون في مكان جيد |
Bunu iyi bir yere koyabilir misin? | Open Subtitles | هلا وضعتها في مكان جيد ؟ |
- Çünkü o başka iyi bir yere de girecek. | Open Subtitles | -لأنها سوف تدخل مكان ما رائع |
Alfa bölgesi için iyi bir yere benziyordu. | Open Subtitles | قد يكون مكاناً جيداً كموقع ألفا |
Çünkü daha iyi bir yere gidiyoruz. | Open Subtitles | لأننا سنذهب إلى مكانٍ أفضل |
Üç günlük o. Teçhizatımı iyi bir yere koyun. | Open Subtitles | كانتْ مؤن 3 أيام، فلتقم بترتيب تجهيزاتي |
O'nu daha iyi bir yere gönder. | Open Subtitles | ارسليها الى مكان جيد |