Aurora'yı yanımızda tutmak, ihtiyacımız olan iyi niyeti elde etmemizi sağlar. | Open Subtitles | إبقاء (أورورا) قريبة يكدّس حسن النيّة التي نحتاجها. |
Aurora'yı yanımızda tutmak, ihtiyacımız olan iyi niyeti elde etmemizi sağlar. | Open Subtitles | إبقاء (أورورا) قريبة يكدّس حسن النيّة التي نحتاجها. |
İyi niyeti sürdürmek arkadaşlığı, arkadaşlığı sürdürmek güveni, güveni sürdürmek empatiyi, empatiyi sürdürmek merhameti ve merhameti sürdürmek huzuru yaratır. | TED | تولدُ النوايا الحسنة المتواصلة الصداقة. وتحدثُ الصداقة المتواصلة الثقة، وتحدثُ الثقة المتواصلة التعاطف، ويولدُ التعاطف المتواصل الرحمة، وتولدُ الرحمة المتواصلة السلام. |
Powers'ı salmamız yalnızca ülkelerimiz arasındaki iyi niyeti geliştirmek için olacaktır. | Open Subtitles | إذا أطلقنا سراح (باورز) فسيكون ذلك فقط، لأجل تعزيز النوايا الحسنة بين دولتيْنا |
İstediği iyi niyeti, Whistler'ı çıkardığında alacak. | Open Subtitles | (سيرى النوايا الحسنة عند خروج (ويسلر |
Biz Amerikan vatandaşlarının özgürlüğüyle iyi niyeti takas etmeyiz. | Open Subtitles | حسنٌ، نحن لا نقايض بادرة حسن نية مقابل حرية مواطن أميركي |
Bu annemin uyandırdığı bütün iyi niyeti yok edebilir. | Open Subtitles | وهذا يمكن أن يدمر كل حسن نية أمي حصلت عليها. |