Korumuyorum. O kadar da iyi tanımıyordum. Kimse tanımıyor. | Open Subtitles | أنا لا أتستر عليه، لا أعرفه جيداً ولا أحد يعرفه جيداً، إنه منطوي |
Çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | أنا لَم أعرفه جيداً على الإطلاق |
- Öyle bir şey değil. Onu o kadar iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | ليس لهذه الدرجة ، لم أعرفه جيداً |
Ve... Seninle açık konuşmak istiyordum ama seni daha o kadar iyi tanımıyordum ama kalbimin derinliklerinde sana güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | و أردت أن أكلمك بإنفتاح ، و لكني لم أكن أعرفك جيدا |
Aniden ortadan kaybolacak birine benzemiyordu ama dediğim gibi onu çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | لم يكن ذلك النوع الأشخاص الذي يختفي فجأة لكني لم أكن أعرفه حق المعرفة |
Yani kendisi kadar iyi tanımıyordum tabii ama parti gibi yerlerde görüyordum. | Open Subtitles | لقد عرفتها؛ أعني لم أكن أعرفها بشكل شخصيّ، ولكني كنتُ أراها في الحفلات و ما إلى ذلك، |
Hiçbirini çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | لم أكُن أعرف أى منهم لتلك الدرجة |
Onu çok iyi tanımıyordum, ama nazik biriydi. | Open Subtitles | لم أعرفه جيداً ولكنه لطيف |
Onu çok da iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | و ايضاً لم أكن أعرفه جيداً |
- Dediğim gibi onu pek iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | كما قلت لم أكن أعرفه جيداً |
Onu çok iyi tanımıyordum, | Open Subtitles | وأنا لم أعرفه جيداً |
Çok da iyi tanımıyordum. Carter'ın babası o değil. | Open Subtitles | لم أعرفه جيداً (ليس والد (كارتر |
O kadar iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | لم أعرفه جيداً |
O zamanlar seni iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن أعرفك جيدا حينئذ |
Onu çok iyi tanımıyordum bile. | Open Subtitles | أنا لا أعرفه حق المعرفة حتى |
Sanırım onu çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | أظن أني لم أعرفها بشكل جيد |
Kızı da pek iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | ولم أكُن أعرف الفتاة بشكل جيد |