ويكيبيديا

    "iyileşme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشفاء
        
    • التعافي
        
    • شفاء
        
    • للشفاء
        
    • تتعافى
        
    • يتعافى
        
    • تحسن
        
    • تعافي
        
    • تعافيك
        
    • تشفى
        
    • نقاهة
        
    • للتعافي
        
    • التحسن
        
    • يتحسن
        
    • تعافٍ
        
    Bağışıklık sistemini zayıflatarak iyileşme yeteneğine darbe vurmuş ve organlarına zarar vermeye başlamış. Open Subtitles إلى حساسية خطيرة؟ يضعف جهازها المناعي، يمنع قدرتها على الشفاء و تهدئة أجهزتها
    Bu basit bir işlemdir çok yüksek bir iyileşme oranı . Open Subtitles هذه العمليه واضحت الخطوات غير ان معدل الشفاء بعدها عالى جدا
    İyileşme süreci hastalar için sinir bozucu olabiliyor, cesaretlendirilmeye ihtiyacı olacak. Open Subtitles يمكن أن يثير الشفاء الحنق لدى المرضى لذلك هو بحاجة للتشجيع
    Obez olan bir kişinin iyileşme süreci, gün geçtikçe daha zorlayıcı hâle gelir. TED متى أصبح شخص ما سمينا، يصبح طريق التعافي وعراً أكثر، بمرور الوقت.
    Eğer ben normal bir hayat her türlü yol olacak, bizim için herhangi bir iyileşme olacaktır. Open Subtitles لا ، حقا ، إذا كنت سأعيش أى نوع من الحياة الطبيعية سيكون لا يوجد شفاء لأى أحدٍ منا
    Kendi iyileşme hikâyemde yararlı bulduğum şeylerden biri, kendimi cinsel şiddet konusunda eğitmekti. TED واحدة من الأشياء المفيدة التي وجدتها أثناء رحلتي للشفاء هو تثقيف نفسي عن العنف الجنسي.
    Hayır, görev sırasında aldığın hasarlardan ötürü iyileşme sürecindeydin. Open Subtitles لا انت كنت تتعافى من اصابات حدثت لك اثناء خدمتك
    En beğendiğim sözlerden biri şöyle söylüyor: İyileşme, gerçekleşme aşamalarında inancımızı yeniler. TED واحدة من اقتباساتي المفضلة تقول بأن: الشفاء يجدد إيماننا في عملية التطوير القادمة.
    Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler, iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi. TED وهم أي شيء يمكن أن يتسبب في ظهور أعراضي وبالتالي إبطاء عملية الشفاء وهي أشياء مثل الأضواء الساطعة والأماكن المزدحمة.
    Bir doz sağlıklı insan dışkısı enjekte ediliyor. Bu işlem sonucu iyileşme oranı yüzde 94. TED و تحصل على جرعة صحية من البراز البشري ونسبة الشفاء لهذه العملية هي 94 في المائة.
    Bu harika bir şey çünkü çok daha az enfeksiyon riski, daha az acı var ve iyileşme süreci daha kısa. TED هذا شيء متميز , لأنه يتسبب في إنقاص نسبة حدوث تلوث واقل ألماً بالإضافة إلى سرعة الشفاء
    Onun yerine,onun için kendimi en iyi şekilde verebilmem ve kendisini en iyi şekilde bana verebilmesi için beni ortak iyileşme alanına davet ediyor. TED بالمقابل، فقد دعاني إلى فضائه حيث الشفاء المشترك لأعطيه أفضل ما لدي، وبالنسبة له ليعطيني أفضل ما لديه.
    Şimdi de bilim, beynin travmatik bir yarayı kaydeden kısmının, aynı zamanda iyileşme sürecinin de bulunduğu yer olduğunu gösteriyor. TED العلم الآن يوضح لنا أن جزء العقل الذي يسجل فيه الجرح النفسي المؤلم يمكن أن يكون الجزء ذاته الذي يحدث فيه الشفاء أيضا.
    Ve belki bu iyileşme alanları haritaya çiselenir, küçük noktalar olur. TED وربما مناطق التعافي هذه يمكن أن ترسم على خارطة، نقاط صغيرة على الخارطة.
    Belki bu iyileşme alanları büyümeye başlayabilir, ve kim bilir örtüşebilir ve iyi şeyler olur. TED وربما تبدأ مناطق التعافي هذه في الإزدياد، وربما تتقاطع، وتحدث الأشياء الجيدة.
    Yaranın iyileşme karakteristiği, sonuncunun cinayet saatinden iki saat önce meydana geldiğini gösteriyor. Open Subtitles واحدة فوق الأخرى على خلفية كتفه الأيمن خصائص شفاء الجرح تشير إلى أن الأخير حدث
    Fakat merak ediyorum... kırılma olmazsa, iyileşme de olmaz. Open Subtitles لكنني أتسآل إذا لم تحطم القلوب فلن يكون هنالك شفاء
    Jonas, onları onun bizimle iyileşme şansının daha fazla olduğu konusunda ikna etti. Open Subtitles جوناس أقنعهم أنه لديه فرصة أفضل للشفاء معنا
    Hayır, görev sırasında aldığın hasarlardan ötürü iyileşme sürecindeydin. Open Subtitles لا انت كنت تتعافى من اصابات حدثت لك اثناء خدمتك
    Kendisi hâlâ iyileşme döneminde ve diyetine devam etse iyi olur. Open Subtitles انه ما زال يتعافى ، ولا بد انه يتبع نظام غذائي.
    yaşam süresinde bir iyileşme olduğunu gösteriyor. TED فقد كان هناك تحسن في متوسط الأعمار المتوقع.
    Şimdi, eğer bunların hepsini atlatırsan, tam bir iyileşme için mükemmel şansınız var. Open Subtitles الآن, بما اني اخبرتك بكل شيء, فرصتك للحصول على تعافي كامل هي رائعة.
    - Güzel bir yara izin olacak ama iyileşme sürecin harika. Open Subtitles ضرر دائم ؟ سيكون لديك ندب جميل و لكن تعافيك مذهل
    Kolunda kısmi yanık var. İyileşme sürecinde sürekli pansuman yapılması gerek. Open Subtitles ذراعك محروقة جزئيا ، عليك أن تتعلم كيف تضمدها حتى تشفى
    Eğer ameliyat başarılı olursa, ...uzun bir iyileşme dönemi ve fizik tedavi süreci olacak. Open Subtitles فسوف يكون هناك فترة نقاهة طويلة وفترة طويلة من العلاج الجسدي
    Kendi kahrolası dokunu kullanacak olursak iyileşme süreci daha acılı ve uzun olacaktır. Open Subtitles حسناً، استعمال نسيجكَ أنت سيتطلّب فترةً أطول و أكثر إيلاماً للتعافي
    Çocuklar 11 yaşına geldiğinde onların %50'si eğitimde çok geri kalıyor ve iyileşme umutları yok. TED عند بلوغ الأطفال سن 11، يكون 50 بالمئة منهم قد تراجعوا للوراء في تعليمهم بشكل يفقدهم الأمل في التحسن.
    Ve yetişkinlik döneminde de hiç iyileşme görülmüyor. Open Subtitles وهو لا يتحسن كثيراً خلال عقود عديدة من سن رشدك.
    Daha çabuk iyileşme sağlıyor, daha iyi hareket alınına sahip. Open Subtitles تعلم، تعافٍ أسرع، مدى حركة أوسع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد