| Ve sol bileğin şu basketbol oynarken incittim dediğin hâlâ iyileşmemiş çünkü parlak kravatın hafif sola kaçmış. | Open Subtitles | ومعصمك الأيسر الذي حصل له إلتواء اثناء لعبك السلة لم يشفى بعد، لأن ربطة عنقك مرتخية |
| Omzu düzgün bir şekilde iyileşmemiş ve bu tarz şeyler yaşlandıkça kötüye gider. | Open Subtitles | لم يشفى الكتف بالكامل، وهذا النوع من الألم يسوء مع التقدم بالعمر |
| Hala iyileşmemiş mermi yaraları var. | Open Subtitles | لديها إصابات سلاح قديمة لم تلتئم بعد غالباً |
| Yaraların iyileşmemiş olsaydı şimdiye ölmüş olurdun ve çok yazık olurdu. | Open Subtitles | إن كانت جروحكِ لم تلتئم لكنتِ ميته الآن لكان الأمر مؤسف للغاية |
| Yara hiç olması gerektiği gibi iyileşmemiş. | Open Subtitles | يجب أن تمر فترة طويلة على الجرح قبل أن يلتئم بنفسه |
| Yara hala iyileşmemiş. | Open Subtitles | لا يلتئم الجرح. |
| İyileşeceğini söylemişti ama belli ki iyileşmemiş. | Open Subtitles | والدها طبيب قام بتضميدها |
| Daha iyileşmemiş. | Open Subtitles | لم يشفى بعد |
| İkinizin de iyileşmemiş yaraları var. | Open Subtitles | لديكِ جروح لم تلتئم أبداً. |
| Kırık düzgün iyileşmemiş. | Open Subtitles | {\pos(192,140)} -لم يلتئم الكسر بشكل صحيح . |
| İyileşeceğini söylemişti ama belli ki iyileşmemiş. | Open Subtitles | والدها طبيب قام بتضميدها |