Eğer iki saat içerisinde babam geri dönmezse kendi iyiliğiniz için yola koyulmalısınız. | Open Subtitles | إان لم يعد ابانا خلال ساعتان أنت يجب أن تكمل طريقك، من أجل مصلحتك. |
Tamam, kibarca söylüyorum, kendi iyiliğiniz için, daha ileri gitmeyin. | Open Subtitles | حسناً، إنني أطلب منك بلطف، ومن أجل مصلحتك الخاصة، ألاّ تفعل هذا |
Sizin iyiliğiniz için, nefesinizi tutabileceğinizi umuyorum benim çay suyum kaynayana kadar. | Open Subtitles | أتمنى فقط من أجل مصلحتك أن تحبس أنفاسك بقدر الفترة التي يحتاجها إبريقي ليسخن |
İyiliğiniz için bir şey söylemeye geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا نقول شيئاً يصب في صالحك. |
Kendi iyiliğiniz için çocuklar, bunu gördüğünüzü unutun. | Open Subtitles | لاجل صالحكم يا اولاد انسوا انكم رأيتم هذا |
Bana güvenin. Bunu sizin iyiliğiniz için yapıyorum. Hayır, hayır. | Open Subtitles | ثقوا بي, أنا أقوم بهذا من أجل مصلحتكما |
Kendi iyiliğiniz için. Ve eğer bunu başaramazsanız, ben yapmanızı sağlarım. | Open Subtitles | إن ذلك لمصلحتك, ولو لمْ تقدر على الحضور، سوفَ أجعلُكَ تحضر. |
Kendi iyiliğiniz için bunun ne kadar önemli olduğunun farkındasınızdır. | Open Subtitles | , من المهم أن تكوني على علمٍ بذلك من أجل مصلحتك |
Bu yüzden kendi iyiliğiniz için söylemek zorunda olduğunuzu şeyi açıklar mısınız? | Open Subtitles | لذا ، من فضلك ، من أجل مصلحتك ما الذي لديكَ لتقوله ؟ |
Kendi iyiliğiniz için buna devam etmemeniz için sizi uyarıyorum. | Open Subtitles | سأضطر لقطع كلامك قبل أن تواصلي من أجل مصلحتك |
Kendi iyiliğiniz için, etrafa kötü göründüğü için onunla işleri yoluna koymalısın. | Open Subtitles | من أجل مصلحتك ومن أجل مصلحة الجميع يجب أن تتعاملي |
Kendi iyiliğiniz için bu işe daha fazla karışmayın. | Open Subtitles | و من أجل مصلحتك لا تتورط أكثر من ذلك |
Sizin iyiliğiniz için Çavuş Kruger'ın yaşamasını umalım. | Open Subtitles | لنأمل فقط لأجل مصلحتك "أن ينجو السيرجنت "كورجر |
Üvey babanızın buna karşı çıkması sizin iyiliğiniz için. | Open Subtitles | تحدي زوج أمّكَ على الثروة من أجل مصلحتك |
Bunu sizin iyiliğiniz için yapıyorum Bayan Marbury. | Open Subtitles | أنا افعل هذا من أجل مصلحتك سيدة "ماربوري" |
Sadece kendi iyiliğiniz için sıcak süt getirdim. | Open Subtitles | أحضرت اللبن فقط من أجل صالحك |
Bay Baines'in ve sizin iyiliğiniz için. Onun için neyin iyi olduğunu sizden iyi bilirim. | Open Subtitles | (ـ هذا من أجل صالحك و صالح السيد (بينز ـ حسناً ، أنا أعرف مصلحته بصورة أفضل منك |
Sessizce ayrılın. Kendi iyiliğiniz için. | Open Subtitles | غادروا بهدوء.من أجل صالحكم. |
Kendi iyiliğiniz için. | Open Subtitles | من أجل مصلحتكما .. |
- Kendi iyiliğiniz için. | Open Subtitles | -من أجل مصلحتكما |
Sonuç olarak, sizi göreve aldırması ve sırf sizin iyiliğiniz için Birleşik Devletler Ordusu'nda aktif görevi size vermesi hususunda amcanızı yönlendirdim. | Open Subtitles | وبُناءً عليه فقد أعطيته تعليماتى بأن يُلحقك بالخدمة العسكرية إنه لمصلحتك الشخصية |
Size tavsiyem, kendi iyiliğiniz için gördüğünüz ya da gördüğünüzü sandığınız şeyi unutmanız. | Open Subtitles | أقترح أن تنسى ما رأيته أو ما تعتقد أنك رأيته لمصلحتك الشخصية |
İyiliğiniz için yaptım. Anlayamayacak kadar küçüktünüz. | Open Subtitles | فعلت ذلك لمصلحتكم كنت صغيرا جدا لفهم الأمر |