Herhalde onu buradan vurabilirim. İkimize de iyilik yapmış olurum. | Open Subtitles | أستطيع أن أطلق عليه النار من هنا، سأسدي لكلينا معروفاً |
Biraz riskli olduğunu biliyorum ama bana büyük bir iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | أعرف أن هذا مشبوه به قليلاً ولكنك ستفعل معروفاً كبيراً لي حقاً |
Öyle değil işte. Bana iyilik yapmış oldun. Çünkü yerine yenisi geliyor. | Open Subtitles | فعلى العكس، أنتَ تصنع معروفاً لي لأنني سأحصل على واحدة جديدة قريباً |
Eğer ofise gidip onu getirirseniz, onun için çok büyük bir iyilik yapmış olursun. | Open Subtitles | لذا إذا تمكنتِ من إحضاره فإنك بذلك ستدين خدمةً جليلةً له |
Çok büyük bir iyilik yapmış olacaksın bana. | Open Subtitles | ستكون قد اسديتنى خدمة عظيمة |
İyilik yapmış ve insanlara yardım etmiş oluruz. | Open Subtitles | و الذى سيكون عمل صالح و يساعد الناس |
Bana büyük bir iyilik yapmış olur. | Open Subtitles | فلندعه يفعل فسوف يقدّم لي معروفاً كبيراً |
Yoldan çıkmalarına fırsat vermeden herkes için iyilik yapmış oluyorum. | Open Subtitles | أسدي إلى الجميع معروفاً عندما أبعدهما عن الطريق |
Buna "karşılık" deniyor Fiyati düşüyorlar, sanki bize bir iyilik yapmış gibi hissettiriyorlar. | Open Subtitles | إنهايدعونهابالتبادل. إنهميلقونبالسعر.. نشعر كأنهم قدموا لنا معروفاً فنشعربالإلتزامبأننشتري. |
O, o seni terk etmiş olabilir ama sana büyük bir iyilik yapmış böylece. | Open Subtitles | علمتِ بهذا في داخل أعماقكِ قد يكون هو من ترككِ، لكنه قدم لكِ معروفاً |
Lütfen. Büyük iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | من فضلك , ستكون هكذا صنعت لي معروفاً كبيراً , مفهوم؟ |
Eğer onların üzerine kussaydım ona bir iyilik yapmış olurdum. | Open Subtitles | أقسم أنّني سأفعل فيها معروفاً إذا تقيّأتُ عليها |
Yok canım. Hem bana iyilik yapmış olursun. | Open Subtitles | كلاّ، اعتبري الأمر كأنّك تسدين معروفاً لي |
Yine de sana iyilik yapmış oldum. Şekeri eksikti. | Open Subtitles | اعتقد أني أسديت لك معروفاً على كل حال ، كان يحتاج إلى سكر |
- Sanmıyorum. - Büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Görüyorsunuz ki uzun süredir banyo yapmadım. | Open Subtitles | ستُسدي لي معروفاً كبيراً كما ترى ، فأنا لم أستحم منذ زمن |
Aslında düşününce, Bernie bana bir iyilik yapmış gibi. | Open Subtitles | أتعرف شيئًا ، أشعر كأن "بيرني" قدم ليَ خدمةً |
Bunu yaparak, tüm insanlara bir iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | و نحن نقدّمُ خدمةً للأرض برمّتها. |
Limpert bu gece ölmezseniz sonunda dünyaya bir iyilik yapmış olacaksınız mesleğinizin aksine itfaiyeci olarak. | Open Subtitles | (ليمبرت) بعدم موتك الليلة... ستكون أخيراً قد قدّمتَ خدمةً لهذا العالم |
Çok büyük bir iyilik yapmış olacaksın bana. | Open Subtitles | ستكون قد اسديتنى خدمة عظيمة |