"Karanlık çöktükten sonra, erkeklerin.. Yasak Şehirde kalmalarına izin verilmez." | Open Subtitles | غير مسموح بتواجد الرجال في المدينة المحرمة بعد هبوط الظلام |
Ve düşününce, nasıl olur da bir sektör eğer pazarlama yapmasına izin verilmez ise, başka bir sektörden pazar payı alabilir ki? | TED | اذا فكرنا. كيف يمكن لقطاع واحد ان يأخذ حصة سوق من قطاع اخر اذا لم يكن مسموح له بالتسويق؟ |
İngiltere'de genç kızların böyle gezmesine izin verilmez. | Open Subtitles | في أنجلترا, السيدات الصغيرات غير . مسموح لهم بِ العبور خلال الاشجار |
Örneğin... ben seninle evlenmek istesem, buna izin verilmez. | Open Subtitles | على سبيل المثال إذا أردت الزواج منك حسنا، لن يُسمح به |
Bildiğin gibi, burada üzücü hikâyelere izin verilmez. | Open Subtitles | تعرف، القصص الحزينة حقّاً لا يُسمح بها هنا |
Takamazlar veya takmalarına izin verilmez demiyorum sadece genellikle takmamayı tercih ediyorlar. | TED | لا أقصد أنهم لا يستطيعون أو لا يسمح لهم بارتدائها. إنهم فقط غالبا ما يفضلون عدم ارتدائها. |
Bu şehirde yüzü olmayanların taksi şoförü olmasına izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمَح للعقول الفارغة بقيادة سيارات الأجرة في هذه المدينة |
beyazışıkların ve cadıların birbirlerine âşık olmasına izin verilmez. | Open Subtitles | اسمعي، غير مسموح للمضيئين والساحرات الوقوع في الحب |
Tina, burada insanları cezalandırmamıza izin verilmez. | Open Subtitles | تينا , ليس مسموح لنا لان نعاقب المستحق هنا |
Dışarıyla bağlantı kurmasına artık izin verilmez. | Open Subtitles | غير مسموح له بالتواصل مع الآخرين في الخارج |
Kardeşliği gördün..., ...buraya erkeklerin girmesine izin verilmez. | Open Subtitles | والآن بما انك رايت القسم وتعلمين انه غير مسموح للفتيان |
Muriel, hiç bir babanın benim doğum odama girmesine izin verilmez ve verilmeyecek de. | Open Subtitles | موريل، لم يكن الأب من أي وقت مضى مسموح به في أحد غرف الولادة ولا اب ابدا سيكون |
Ama buna izin verilmez. 10 yaşındayım. Sigortam yok. | Open Subtitles | ولكن غير مسموح لي عمري عشر سنوات, وليس لدي رخصة |
Kiralık katillere izin verilmez, aynı şekilde çocuk pornosuna da. | Open Subtitles | القاتل المأجور غير مسموح به وكذلك المواد الإباحية للاطفال |
Para ya da cep telefonu bulundurmanıza da izin verilmez. | Open Subtitles | غير مسموح لك بحمل النقود او الهاتف الخلوي |
Adaya geldik çünkü burada avcılığa izin verilmez. | Open Subtitles | نـحن أتينا إلي الجزيرة لإنةُ ليس مسموح لكِ بالصيد هُنا. |
Özel buluşma odasında kamera ve telefonlara katiyen izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمح بآلاتِ التّصوير في داخل غرفة الاجتماعات الخاصّة ولا بالهواتفِ. |
Birlikte çalıştığımız biriyle yatmamıza izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمح لنا بمعــاشرةشخص نعمل معه |
- Elders içmek için izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمح للشيوخ بالشرب |
Doğanın kanunlarını çiğnemek isteyen insanlara izin verilmez. | Open Subtitles | أولئك الناس الذين يرغبون في إعتراض ذلك التدّفق سوف لن يسمح لهم |
Erkek Confessorlerin yaşamasına izin verilmez. | Open Subtitles | ذكور المؤمنات لا يسمح لهم بالحياه. |
Mahkumların nakit taşımasına izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمَح للسجناء بالحصول على المال |