ويكيبيديا

    "izin vermelisiniz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عليكِ السماح لي
        
    • أن تدعني
        
    • أن تتركنا
        
    • يَجِبُ أَنْ دعني
        
    • يجب أن تدعيني
        
    • يجب أن تسمح
        
    • يجب عليك السماح
        
    • عليك أن تدعنا
        
    • عليك أن تسمح لي
        
    • عليكِ أن تدعيني
        
    • ينبغي القيام
        
    • ما ينبغي
        
    Bence denememe izin vermelisiniz. Open Subtitles أعتقد أنه عليكِ السماح لي بالمحاولة؟
    Memur bey, CTU'yu aramama izin vermelisiniz. Open Subtitles أيها الضابط، يتعين عليك أن تدعني اتصل بوحدة مكافحة الإرهاب
    Eve gitmemize izin vermelisiniz. Open Subtitles عليكَ أن تتركنا نرجع إلى البيت.
    Eğer Teddy buradaysa ve hastaysa onu görmeme izin vermelisiniz. Open Subtitles lf تيدي هنا وهو مريضُ، أنت يَجِبُ أَنْ دعني أرى ه.
    Sizinle gelmeme izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تدعيني أت أذهب معكِ
    Onu arada sırada güneşte yürüyüşe çıkarmama izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تسمح لي بأن أصطحبها لتمشي تحت الشمس أحياناً
    Bana bıraktığınız tek tanığı kendi tarzımda sorgulamama izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب عليك السماح لى باستجواب الشاهد الوحيد الذى قمتم بتركه فى طريقى
    Ama birkaç sırrımızı tutmamıza izin vermelisiniz. Open Subtitles ولكن عليك أن تدعنا نحتفظَ ببعض الأسرار
    Beni bir iş yapmam için tuttunuz, yapmama izin vermelisiniz. Open Subtitles لقد عينتني لأؤدي عملاً. و الآن عليك أن تسمح لي بأدئه.
    Gitmeme izin vermelisiniz. Babam bunu karşılayamaz. Open Subtitles عليكِ أن تدعيني أخرج أبي لن يستطيع تحمُّل نفقات ذلك
    Ve kitaplarla ilgili şey şu ki, uzun bir süre boyunca insanlara yarar sağlamalarını garantiye almak istiyorsanız onları dolaplarda saklamalı ve çok az insanın onlara bakmasına izin vermelisiniz. TED ما ينبغي القيام به مع الكتب، إذا كنت تريد ضمان كونها مفيدة على المدى الطويل، هو إخفاؤها بعيداً في المكتبات وترك القليل من النّاس تنظر لها.
    Onunla konuşmama izin vermelisiniz! Open Subtitles عليكِ السماح لي بمحادثته!
    İnsanların bunu anlaması için sizinle röportaj yapmama izin vermelisiniz. Open Subtitles ولذلك يجب أن تدعني أقوم بالمقابلة حتى يتفهّم الناس
    Gitmeme izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تدعني اذهب.
    Tam da bu yüzden üsten çıkmamıza izin vermelisiniz. Open Subtitles -- هذا هو السبب في أن تتركنا نذهب خارج القاعدة
    Kendimizi savunmamıza izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تتركنا ندافع عن أنفسنا
    Yanlış ülkeyle savaşa girmeden önce, Savunma Bakanı Keller ile konuşmama izin vermelisiniz! Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ دعني أتكلم مع وزير الدفاع Keller أمامك يَدْخلُ حرب بالبلادِ الخاطئةِ! مهماسَقطَمِنْالسماءِ إنتهى صحيحاً وراء...
    Bebeğin gece ağlamasına izin vermelisiniz, yoksa yatma saati çok ritüel haline gelir. Open Subtitles يجب أن تسمح للطفل بالبكاء ليلاً، أو سيكون وقت النوم مملاً.
    Oraya girmeme izin vermelisiniz. Open Subtitles . يجب عليك السماح لى بالدخول لهناك
    Bay Barger şu anda işimizi yapmamıza izin vermelisiniz. Open Subtitles سيد (بارجر). هذا هو الوقت الذي يجب عليك أن تدعنا نقوم بعملنا
    Sizin için yemek yapmama izin vermelisiniz çocuklar. Open Subtitles عليك أن تسمح لي بطبخه لكم أيها الرفاق
    İşte bu yüzden bunu yapmama izin vermelisiniz. Open Subtitles حسناً، لهذا عليكِ أن تدعيني أفعَل هذا
    Veriler ile ilgili durum da şu ki, eğer baki kalmalarını istiyorsanız o veriler üzerinde olabildiğince az kontrol kurup herkesin onlara sahip olmasına izin vermelisiniz TED ما ينبغي القيام به مع البيانات، إذا كنت تريدها أن تبقى، هو نشرها، كي تكون في متناول الجميع مع أقل ما يمكن من السيطرة على تلك البيانات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد