Çocukların bulunduğu konteynerin izini sürmeye çalıştığınızda çıkmaza gireceksiniz. | Open Subtitles | عندما نحاول تعقب أي من الحاويات التي تركت فيها الضحايا |
Bu tişörtü giymiş kimliği belirsiz kurbanımızın izini sürmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول تعقب ضحية مجهول الهوية ارتدى هذا القميص |
Böylece nükleer materyalin izini sürmeye devam edebileceğiz. | Open Subtitles | حتى نستطيع أن نعاود تعقب القضبان النووية |
Bu sürüngenlerin en aktif oldukları geceleyin onların izini sürmeye karar verdiler. | Open Subtitles | قرروا تعقبه هذه الليلة, عندما تكون الزواحف في قمة نشاطها |
Seni kiralayan adamın izini sürmeye çalıştım ama yapamadım. | Open Subtitles | حاولتُ تعقّب الرجل الذي استأجرك لكن لم أستطع |
İyi de, gerçekten paranın izini sürmeye çalışsam, ne yapmalıydım? | Open Subtitles | لكن إن كنت فعلا أريد تعقب الأموال كيف يمكنني فعله ؟ |
İçinde onun olduğunu düşünüyoruz ve izini sürmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّها كانت في داخلها، وإننا نُحاول تعقب مكانها. |
Şu an Portland'da Geminilerin bir şeyinin izini sürmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم. لذلك نحن في بورتلاند الآن، تحاول تعقب بعض الشيء الجوزاء. |
Sadece kaynağını bulup, adamın izini sürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | انه يريد فقط أن نعرف من أين يأتي حتى نتمكن من تعقب الرجل أن انتقد زميلنا معها. |
Aramanın izini sürmeye çalışıyorum, efendim. | Open Subtitles | أنا أحاول تعقب المكالمة يا سيدي |
Bilirsin, füzyon b-o-m-b-a-sı'nın izini sürmeye çalışırken. | Open Subtitles | تعلمون، في محاولة ل تعقب أن الاندماج ب-س-م-ب. |
Tetikçinin izini sürmeye çalışacak. | Open Subtitles | سيحاول تعقب القناص |
Sang Hyun, Seung Hee'nin yardımıyla teröristlerin izini sürmeye çalıştı. | Open Subtitles | وبمساعدة (سونغ هي) يحاولان تعقب أثر الإرهابيين) |
Ayrıca numaramın izini sürmeye çalışmayı bırakın. Çok amatörsünüz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} و توقف عن محاولة تعقب هذه المكالمة فهذه ساعة الهواة |
Her şeyin izini sürmeye imkan yok. | Open Subtitles | محال تعقب أيّ شئٍ الآن |
McGee, Dearing'in kullandığı eski telefon numaralarının izini sürmeye çalış. | Open Subtitles | (ماكغي)، حاول تعقب هواتف (ديرينغ) القديمة. |
izini sürmeye çalisiyoruz. | Open Subtitles | إننا نُحاول تعقب مكانه. |
Bir kaç ay önce Amerikan Ordusu izini sürmeye teşebbüs etti. | Open Subtitles | قبل أشهر عديدة ، الجيش الأمريكي حاول تعقبه |
Belki içinde onun izini sürmeye yarayacak bir şey vardır. | Open Subtitles | ربما هناك شيئ هنا سوف يساعدك في تعقبه |
Aile geçmişimin izini sürmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّني أحاول تعقّب تاريخ عائلتي وأعتقد.. |
Bilgisayar mesajının izini sürmeye çalıştık ama asimetrik bir algoritmayla gönderilmiş böylece sinyalin dünya çapındaki binlerce farklı sunucudan gelme ihtimali oluşuyor. | Open Subtitles | حاولنا تعقّب رسالة الكمبيوتر لكن... تمّ إرسالها بخوارزميّة أمنيّة لا متماثلة... مع إمكانيّة للبثّ في كافّة أنحاء الكرة الأرضيّة عبر آلاف الخوادم المختلفة |