| İnsanların dizileri peş peşe izlemeyi sevdiğini keşfetti. | TED | اكتشف أن الناس أحبت الإفراط في المشاهدة. |
| Uzun zamandır, akşamları televizyonda haberleri izlemeyi öyle çok özlemişim ki. | Open Subtitles | لمدة طويلة, لطالما سائني أن أشاهد الأخبار على تلفازي في الليل. |
| İşten önce az bir zamanım vardı parkta durup oyun oynayan çocukları izlemeyi severim. | TED | كان لدي بعض الوقت قبل العمل لذلك أحب التوقف في المتنزه لمشاهدة الأطفال وهم يلعبون. |
| Sırf bir bakıcı ne izlemeyi ister diye soramayacak kadar ilgisiz olduğu için böyle şeylere katlanmamalı. | Open Subtitles | لن يكون مجبراً على احتضانهم الآن لأنه ببساطة مقدم الرعاية أقل اهتماماً بسؤال ماذا قد يفضل مشاهدته |
| Uzun zamandır seni izlemeyi bırakmıştım, ama tuhaf davranmaya başlayınca ben de endişelendim. | Open Subtitles | لقد تخليّت عن مراقبتك منذ مدّة لكن عندما بدأتي تتصرفين بغرابة كنت قلقا |
| İzlerdim ama seni izlemeyi bırakamıyorum. | Open Subtitles | كنت لأفعل ، و لكن لا يمكننى التوقف عن مشاهدتك أنت |
| Tüm bunları tüm izleyici deneyimini tekrar tasarlamak ve seri izlemeyi desteklemek için yaptılar. | TED | فعلوا كل هذه الأشياء لإعادة تشكيل خبرة المشاهد كلها لتشجيع فكرة المشاهدة التسلسلية. |
| Evet, Haklısın. O bölümden sonra izlemeyi bıraktım. | Open Subtitles | نعم، أنت محق توقفت عن المشاهدة بعد تلك الحلقة |
| Kızlar oynamaktan ziyade izlemeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | لأن الفتيات يحبون المشاهدة أكثر من اللعب |
| İki tane tam filmi işe gitmeden önce izlemeyi sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | انتي تعفين اني احب ان أشاهد فيلمين كاملين قبل الذهاب للعمل. |
| Kibriti yakıp şahane bir şekilde alev almasını izlemeyi ve o ateşin az sonra içime gireceğini bilmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أشعلها ,و أشاهد إنفجار اللهب المثالي الكامل بمعرفتي أنه قربياً ذلك اللهب سيكون بداخلي |
| Seni yemeğe çıkarmayı... ve daha sonra evime dönüp "Kung Fu"yu izlemeyi düşünüyorum | Open Subtitles | اريد أن آخذك للعشاء ثم أعود لشقتي لمشاهدة الكونغ نو |
| Onu çalışırken izlemeyi seviyorum... şu küçükayıcığı. | Open Subtitles | أحب مشاهدته أثناء عمله، هذا الدب الصغير. |
| Seni böyle çamaşır asarken izlemeyi hep sevmişimdir | Open Subtitles | أحببت دائما مراقبتك و انت تنشرين الملابس |
| kuşları izliyordum, ama seni izlemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | كنت بالخارج أُراقب الطيور ولكنّى أفضّل مشاهدتك |
| Evde oturup "Ring" izlemeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | أُفضل الجلوس في المنزل ومشاهدة ذلك الفيديو من فيلم الحلقة |
| - Beni televizyonda izlemeyi kaçırdın. | Open Subtitles | لقد افتقدي مشاهدتي وانا في التلفزيون نعم ، أنت على حق. |
| Ve o insanların beni izlemeyi bırakmasını istiyorum! Jessup. Şimdi park ettim. | Open Subtitles | وأريد من هؤلاء الناس ان يتوقفوا عن مراقبتي جيسيب ، لقد وصلت للتو |
| Ben izlemeyi severim. O yüzden yataktan atlayıp... - gözlemleyeceğim. | Open Subtitles | احب ان اشاهد, لذا سأقفز خارج السرير و اراقب |
| Sizin bu tümörü almayı istediğiniz kadar ben de bu tümörü alışınızı izlemeyi istiyorum. | Open Subtitles | مدى رغبتك في التغلب على ذلك الورم يعادل مدى رغبتي في أن أشاهدك تتغلبين على ذلك الورم |
| Tamam, ağalan bakalım göt sivilcesi ama çelimsizle birlikte beni izlemeyi bırakın. | Open Subtitles | حسناً, تعالى علي ولكن من الأفضل لك أن تتوقف عن ملاحقتي |
| Dizi izlemeyi çok severim. | Open Subtitles | احب مشاهده الدراما , كما تعلمين .. |
| Ava'yı epey ziyaret ettim, ...çalışmasını ve sigara içişini izlemeyi seviyordum. | Open Subtitles | زرتُ "آفا" كثيراً. أحببت مراقبتها وهي تعمل وتدخّن. |
| Maç izlemeyi ve hatta Debra'yla konuşmayı bile yeğliyorum. | Open Subtitles | أُريدُ مُرَاقَبَة الألعاب الرياضيةِ أَو يَتكلّمُ مع ديبرا حتى. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 