| Ve duyduğuma göre o en güçlü Köpeğinin ölmesine ramak kalmış. | Open Subtitles | ومما سمعته ان كلبك الاقوى كان بينه و بين الموت شعره |
| Daha büyük ve daha güçlü olan kendi Köpeğinin kayışını bırakırsın. | Open Subtitles | ما تفعله هو أنك تأخذ القيادة من كلبك الكبير الأكثر بخلاً |
| Ön kapının oradaki bekçi Köpeğinin yaptığını düşündük, - Leviathan mı? | Open Subtitles | و نحن نعتقد انه كان كلب الحراسة الموجود على بابك الليفيتان |
| Koruma Köpeğinin senin kadar işe yaramaz olduğunu bilmiyordum, Turtle. | Open Subtitles | وأنا لم أدرك أن كلب حراستك عديم النفع أكثر منك |
| Bu yüzden ölen Köpeğinin derisinden ve yaşlı bir rakunun kuyruğundan | Open Subtitles | لذا فقد صنع له قبعة جديدة ولينة.. من جلد كلبه الميت.. |
| Bir erkek için en gururlu günlerden biri Köpeğinin üniversiteye gittiği gündür. | Open Subtitles | اليوم الأكثر فخرا من حياة الرجل هو عندما كلبه يذهب إلى الكلية |
| Skippy Araştırma Şirketi'nde çalışıyor ve Köpeğinin adı da Izon mu? | Open Subtitles | كانت تعمل لدي معمل ابحاث سكيبي و اسم كلبها هو آيزون؟ |
| Köpeğin Doktor. 1985'te Köpeğinin adı Einstein. | Open Subtitles | إنه كلبك يا دوك اينشتاين هو ما تدعو به كلبك عام 1985. |
| Daha sonra da bana Köpeğinin ev ödevini yediğini mi söyleyeceksin? | Open Subtitles | وبعد ذلك تخبرنى ان كلبك اكل الواجب المنزلى. |
| Köpeğinin uyutulması gerekti çünkü tehlikeli bir hayvandı. | Open Subtitles | كلبك ذاك تحتم القضاء عليه لأنه كان خطرًا |
| Köpeğinin bana dik dik bakmasını sağlaman ne kadar ümitsiz durumda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إحضار كلبك ليحدق بي ما هو إلا دليل كم يائس أنت |
| Belki de, Köpeğinin ismini, Sparkette koymalısın, Stan. | Open Subtitles | ربما يجب أن تسمَي كلبك سباركيت يا ستان كلب شاذ |
| Neden Köpeğinin onun çimleri üzerine pislemesine izin veriyorsun? | Open Subtitles | لمَ تترك كلبك يتبول على عشب حديقته يومًا بعد يوم؟ |
| Köpeğinin ölümünü atlatmanın en iyi yolu yeni bir köpek almaktır. | Open Subtitles | حسناً، افضل طريقة لتخطي امر وفاة كلب هو الحصول على آخر |
| Ve bu, iyi eğitilmiş bir bekçi Köpeğinin ahlakına benzer. | Open Subtitles | وهذا يبدو وكأنه الأخلاق من كلب حراسة المدربين تدريبا جيدا. |
| Bu kutup ayısı kurt Köpeğinin başına dikiliyor. Pençelerini göstermiyor, dişlerini çıkarmıyor; bakıyor. | TED | و هذا الدب القطبي يقف أمام كلب الأسكيمو. لا مخالب ممتدة, لا أنياب بارزة. |
| O kuduz Köpeğinin pisliğini temizleyecek cesareti var demek. | Open Subtitles | كان يجب ان يتحلى بالشجاعة ويأتى لتنظيف ما فعله كلبه المجنون |
| Ev sahibiniz mortgage formunda Köpeğinin adını mı kullandı? | Open Subtitles | لقد وضع طلب قرض المنزل مستخدماً إسم كلبه ؟ |
| Birkaç hafta önce bir adam geldi ve, Köpeğinin ölmek üzere olduğunu söyledi. | Open Subtitles | منذ أسبوعان جاء هذا الرجل العجوز و قال أن كلبه يموت |
| Ev sahibi, Lily Lockhart Köpeğinin yardımıyla hırsızla mücadele etmiş. | Open Subtitles | مالكه المنزل,ليلى لوكهارت قاومته بمساعده كلبها من نوع بيلجان مالينوا |
| Hepsi, Meclis üyesi Booth ve bu küçük Köpeğinin finansmanlığında. | Open Subtitles | تمت سمسرته بواسطة عضو المجلس البلدي بووث وكلبه الصغير. |
| Bu hapta sıradan bir av Köpeğinin DNA'sı var. | Open Subtitles | وهذه الحبة هي حمض نووي لكلب عادي |
| - Köpeğinin hastalandığını söylersin. | Open Subtitles | -يمكنكِ إخباره بأنّ كلبكِ أصبح مريضاً -أو أنّك تعرّضتِ للتحرش |
| Manny, Danielle sen ve Köpeğinin arasına girmek istiyor gibi ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | داني يبدو ان دانييل كانت تحاول ان تحول بينك و بين كلبتك و هذا غير ظريف |
| Sana söylüyorum, Köpeğinin için güzel yerin var. | Open Subtitles | واقول لك , لديك ضريح لكلبك |
| Eğer o da bizim gibiyse telefonu Köpeğinin fotoğraflarıyla doludur. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان مثل معظمنا، سيكون هاتفه مليء بصور لكلبه. |
| Babamın ve Köpeğinin hayranı. | Open Subtitles | إنه أيضاً مُعجب كبير بأبي و بكلبه |
| - Köpeğinin ismi ne? | Open Subtitles | كيف هو الكلب الخاص بك؟ |
| Özellikle Hartum'da filo Köpeğinin beni ısırması olayı çok iyiydi. | Open Subtitles | خاصه تلك القصه الظريفه عن الكلب الذى عقرنى فى الخرطوم |