Nicodemus, elinde kanlı bir bıçakla körkütük sarhoş olarak bulundu. | Open Subtitles | عثرنا على نيقوديموس في حالة سكر مع سكين دامية في يديه |
Kamyonette uyuyormuş anlaşılan, körkütük sarhoş. | Open Subtitles | يبدو أنه كان نائما فى الشاحنه... فى حالة سكر بين |
Tanrım, körkütük sarhoş olmuştum. | Open Subtitles | اوه، يا إلهي لقد في حالة سكر تماما |
Tek niyetim körkütük sarhoş olmak. | Open Subtitles | أهتمامي الوحيد هو ان افقد وعيي |
Tek niyetim körkütük sarhoş olmak. | Open Subtitles | أهتمامي الوحيد هو ان افقد وعيي |
Bu onların sevimliliğinin bir parçası. Umarım onlar gelene kadar körkütük sarhoş olurumda katlanmak zorunda kalmam. | Open Subtitles | أأمل ان يأتين قبل ان اسكر من الشرب لدرجه الا اتعرف عليهن |
Hayal kırıklığı içinde numaralarla oynayan söz konusu günde körkütük sarhoş olduğunu söyleyen ve olay anında evde olduğunu iddia eden ikinci derece biri. | Open Subtitles | مساعدة ساخطة متلاعبة، كانت ثملة للغاية باليوم المعني، وحجتها في الوقت المعني هي فقدان الوعي بمنزلها، بمفردها. |
körkütük sarhoş olmuş. | Open Subtitles | مرت على الخروج في حالة سكر. |
- Bütün iş bittiğinde körkütük sarhoş olacağım. | Open Subtitles | أيا كانت الباقي أنا انوي ان اسكر به |
körkütük sarhoş hâldeydim ama Matt'in odadan çıktığını biliyordum. | Open Subtitles | كنت ثملة للغاية ولكنني علمت بأن (مات) ترك الغرفة |
- Annem körkütük sarhoş. | Open Subtitles | -أمي ثملة للغاية |