kötü bir çocuk değil, sadece kötü çevresi olan, hedefsiz biri. | Open Subtitles | هو ليس ولد سئ .. هو فقط لم يجد القدوة |
kötü bir çocuk değil, sadece kötü çevresi olan, hedefsiz biri. | Open Subtitles | هو ليس ولد سئ .. هو فقط لم يجد القدوة |
Keith, kötü bir çocuk oldun ve şimdi bunun bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | کيث لقد كنت شخص سيء وعليك أن تدفع ثمن ذلك |
Bart Simpson oldukça kötü bir çocuk. | Open Subtitles | بارت سيمبسون ولد سيء لأبعد الحدود |
kötü bir çocuk oldun, değil mi? | Open Subtitles | أنت كُنْتَ ولد شقي أليس كذلك؟ |
Sana yemeğini yemezsen kötü bir çocuk olacağını söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقل لكَ ستصبح ولداً سيئاً إذا تركت بقايا من الطعام؟ |
Dört haftadır birbirleriyle görüşüyorlarmış ve inan bana kötü bir çocuk değil. | Open Subtitles | منذ أربعة أسابيع وصدقنى ليس فتى سيء |
Kimse sana kötü bir çocuk olduğunu söylemedi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك أحدهم قبل ذلك بأنك فتى سيئ ؟ |
-Ne? -Ona kötü bir çocuk olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت لتوك أنها طفلة سيئة |
...kötü bir çocuk gibi hissettim. | Open Subtitles | لقد شعر حقاً كأنني ولد سئ |
Seni asla kötü bir çocuk olarak görmedim. | Open Subtitles | لم أخذ بانك ولد سئ |
Yapma Rock, o kötü bir çocuk değil. | Open Subtitles | بربّك يا (روك), إنه ليس شخص سيء |
Aslında o kötü bir çocuk değildir. | Open Subtitles | سترى بأن (فاوستو) ليس شخص سيء |
O, çok ama çok kötü bir çocuk. | Open Subtitles | إنه سيء ، ولد سيء جداً |
kötü bir çocuk muyum? | Open Subtitles | أأنا ولد شقي ؟ |
kötü bir çocuk değil ama kız gibi, annesi ona çok yumuşak davrandı. | Open Subtitles | إنه ليس ولداً سيئاً ولكنه كالبنت أمه رقيقة معه |
kötü bir çocuk oldum doktor. | Open Subtitles | لقد كنت فتى سيء ايها الطبيب |
Hep kötü bir çocuk olmuşumdur. | Open Subtitles | لقد كنت فتى سيئ . |
Onu burada tutan şey kötü bir çocuk olup kötü hayaletlerle takılması. | Open Subtitles | ما يبقيها هنا هو أنها كانت طفلة سيئة ترافق أشباح سيئة أعني، هنا تقول ان (سالي ستيتش) كانت شبح حقيقي |