"kötülüğe" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الشر
• الشرّ
• للشر
• بالشر
• شر
• للشرِّ
• للشيطان
• الشرِّ

kötülüğe giden yol, olağanüstü bir güç getirirken, sadakat getirmeyebilir.
الطريق الى الشر ربما يحدث قوة عظيمة لكن ليس ولاء

Mezuniyetin yaklaştığı bir dünyada bir kahraman kötülüğe karşı durur.
في عالم على وشك التخرج بطل واحد وقف ضد الشر

kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum.
معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه

Mondoshawan'ların elinde bu kötülüğe karşı bir silah var.
الموندوشاوان لديهم بإمتلاك هذا السلاح لهزيمة الشرّ

Görünmezliğimi suça karşı mı kötülüğe karşı mı kullanmalıyım?
هل يجب أن أستخدم اختفائي لمحاربة الجريمة أم للشر ؟

Ama birinin senin fikirlerini kötülüğe kullanması en başında o şeyi yaratmış olmanın senin hatan olduğu anlamına gelmez.
لكن فقط ﻷن شخصا ما استعمل أفكارك في الشر لا يجعل ذلك خطئك في صنع ذلك من المقام الأول

Umursamayarak ya da tepkisiz kalarak kötülüğe pasif müsamaha.
التسامح السلبي مع الشر من خلال التقاعس واللامبالاة.

İkinci yolu seçin, kötülüğe karşı pasif eylemsizlik suçlusu olursunuz.
الطريق الثاني: ستصبح مذنبا بارتكاب الشر الناجم عن الخذلان وعدم المبالاة.

kötülüğe üstün gelen iyi yanın, öyle hiçbir şey yapmadan durup... masum insanların gereksiz ölümünü seyretmene izin vermeyecektir.
ما يميز الخير عن الشر انك لن تجلس هكذا و تشاهد الموت يقترب من الركاب

Bence her mizacın kötülüğe eğilimi vardır.
أرى أن كل ماهو ليس فى مكانه الصحيح يميل الى الشر

Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra kötülüğe karşı koyan silah çalışacak.
والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر

Hayır, hayır. kötülüğe karşı mücadeleni anlıyorum. Sorun bu değil.
أنا أفهم معركة ضد الشر إنها ليست المشكلة

Nihai kötülüğe karşı yapacağın savaş için eğitiliyordun.
كنت التدريب لمعركة الخاص في نهاية المطاف مع الشر في نهاية المطاف.

Büyükannem kötülüğe karşı gücü olduğunu söylerdi. Ama o olmadan, bilemiyorum.
جدتى كانت تقول أن لها تأثير على الشر و لكنى لا أعرف إستخدامها

Diğer gezgin gibi kendini kötülüğe kaptırmadın.
إنك لا تلجأ للشر كما يفعل ذلك الرحّالة الآخر

Gerçek iyilik ve gerçek kötülüğe ne kadar inansam da bazı insanların karanlığa doğduğunu düşünüyorum.
اظن ان بعض الناس يخلقون في الظلام بقدر ما ؤمن بالشر المطلق والخير المطلق

Baş gösterecek çok daha büyük bir kötülüğe karşı koruma sağlamalıydım.
واضطررت الى حماية ذلك ضد شر أكبر بكثير كان مؤخرا من اي وقت مضى

Yakışıklısın, cesursun, kahramansın duygu ustasısın, değişkensin, kötülüğe eğilimli ve hadımsın.
أنت وسيم وشجاع و نبيل معاقَ عاطفياً، عصبي عرضة للشرِّ ولا تستطيع الجماع

Burada kötülüğe yer yoktur. Burası sadece bir ibadethane. Ne aradığınızı bilmiyorum.
لا مكان للشيطان هنا، هذا مكان للعبادة أنا لا أعرف عمّا تبحث.

Kurtulacaksın... çünkü kötülüğe karşı kendi kara gölgeni kullanmayı öğreteceğim sana.
أنت سَتُعوّضُ... لأنني سَأُعلّمُك للإسْتِعْمال ظِلّكَ الأسود لمُحَارَبَة الشرِّ.