"kötülüğe karşı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ضد الشر
• لهزيمة الشرّ
• على الشر
• ضدّ الشرِّ

Mezuniyetin yaklaştığı bir dünyada bir kahraman Kötülüğe karşı durur.
في عالم على وشك التخرج بطل واحد وقف ضد الشر

Kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum.
معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه

Mondoshawan'ların elinde bu Kötülüğe karşı bir silah var.
الموندوشاوان لديهم بإمتلاك هذا السلاح لهزيمة الشرّ

Büyükannem Kötülüğe karşı gücü olduğunu söylerdi. Ama o olmadan, bilemiyorum.
جدتى كانت تقول أن لها تأثير على الشر و لكنى لا أعرف إستخدامها

Çünkü biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz ve her nasıl yönetmek istiyorsak isteyelim yeryüzündeki kötülüğün büyük bölümünü temsil eden hukuk firması Los Angeles şubesini bize verdi ki bu büyük olasılıkla bizi yoldan çıkarmak, bölmek ya da yok etmek içindi.
ماذا، لأننا ضدّ الشرِّ والآن شركةِ المحاماة الذي يُمثّلُ أغلب الشرِّ في العالم أعطاَنا فرع لوس أنجليس لنديرها كما نُريدُ، من المحتمل في محاولْة إفْسادنا، تقسّيمُنا، أَو تحطّيمُنا،

Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra Kötülüğe karşı koyan silah çalışacak.
والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر

Hayır, hayır. Kötülüğe karşı mücadeleni anlıyorum. Sorun bu değil.
أنا أفهم معركة ضد الشر إنها ليست المشكلة

Yardım edemedim ama Kötülüğe karşı savaştım.
لم أكن أستطيع المساعدة ولكني قاتلت ضد الشر

Tanrı benim için yargılıyordu, Kötülüğe karşı duran insan için.
الإله كان يستمر بالحكم من أجلي ، لأني وقفت ضد الشر

Keşke Kötülüğe karşı gizli görevde olduğumu söyleyebilseydim.
اذا كان يمكنني ان اشرح انني فى مهمة سرية ضد الشر.

Eğer cadıları öldürdüğüne inanıyorsa muhtemelen bir tür Kötülüğe karşı savaşan biri olduğuna inanıyor.
ان كان يؤمن انه يقتل الساحرات فهو غالبا يظن انه مطبق للقانون او حارس ضد الشر بطريقة ما

En iyi askerlerimiz Kötülüğe karşı savaşarak canlarını verirken kendisi birlik komutanının verdiği direkt emre karşı gelip itaatsizliği ile övünüyor.
يتباهى بالعصيان. عن طريق عصيان سلسلة من الأوامر المباشرة من قائده. في حين أفضل شبابنا يضحّون بحياتهم ضد الشر.

Kötülüğe karşı savaşta kilit isim ve Crane'nin bir arkadaşıydı.
لقد كانت شخصية رئيسية في المعركة ضد الشر خلال الحرب وصديقة لكرين

Çünkü Kötülüğe karşı en güçlü silahın baba ile...
لأننا نعتقد بأن أقوى الأسلحة ضد الشر ...هي قوة الرباط

- Biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz.
مهلا، نحن نحارب في حرب ضد الشر

Her zaman dediğim gibi iyilik Kötülüğe karşı kazanır.
كما كنت أقول دائماً الخير ينتصر على الشر

- Çünkü biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz ve her nasıl yönetmek istiyorsak isteyelim yeryüzündeki kötülüğün büyük bölümünü temsil eden hukuk firması Los Angeles şubesini bize verdi.
ماذا؟ لأننا ضدّ الشرِّ والآن شركةِ المحاماة التي تُمثّلُ أكثر الشرِّ في العالمِ أعطاتَنا فرع لوس أنجلوس لادارته على أية حال نُريدُ؟