Mezuniyetin yaklaştığı bir dünyada bir kahraman Kötülüğe karşı durur. | Open Subtitles | في عالم على وشك التخرج بطل واحد وقف ضد الشر |
Kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Mondoshawan'ların elinde bu Kötülüğe karşı bir silah var. | Open Subtitles | الموندوشاوان لديهم بإمتلاك هذا السلاح لهزيمة الشرّ |
Büyükannem Kötülüğe karşı gücü olduğunu söylerdi. Ama o olmadan, bilemiyorum. | Open Subtitles | جدتى كانت تقول أن لها تأثير على الشر و لكنى لا أعرف إستخدامها |
Çünkü biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz ve her nasıl yönetmek istiyorsak isteyelim yeryüzündeki kötülüğün büyük bölümünü temsil eden hukuk firması Los Angeles şubesini bize verdi ki bu büyük olasılıkla bizi yoldan çıkarmak, bölmek ya da yok etmek içindi. | Open Subtitles | ماذا، لأننا ضدّ الشرِّ والآن شركةِ المحاماة الذي يُمثّلُ أغلب الشرِّ في العالم أعطاَنا فرع لوس أنجليس لنديرها كما نُريدُ، من المحتمل في محاولْة إفْسادنا، تقسّيمُنا، أَو تحطّيمُنا، |
Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra Kötülüğe karşı koyan silah çalışacak. | Open Subtitles | والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر |
Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra Kötülüğe karşı koyan silah çalışacak. | Open Subtitles | والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر |
Hayır, hayır. Kötülüğe karşı mücadeleni anlıyorum. Sorun bu değil. | Open Subtitles | أنا أفهم معركة ضد الشر إنها ليست المشكلة |
Yardım edemedim ama Kötülüğe karşı savaştım. | Open Subtitles | لم أكن أستطيع المساعدة ولكني قاتلت ضد الشر |
Tanrı benim için yargılıyordu, Kötülüğe karşı duran insan için. | Open Subtitles | الإله كان يستمر بالحكم من أجلي ، لأني وقفت ضد الشر |
Yardım edemedim ama Kötülüğe karşı savaştım. | Open Subtitles | لم أكن أستطيع المساعدة ولكني قاتلت ضد الشر |
Tanrı benim için yargılıyordu, Kötülüğe karşı duran insan için. | Open Subtitles | الإله كان يستمر بالحكم من أجلي ، لأني وقفت ضد الشر |
Keşke Kötülüğe karşı gizli görevde olduğumu söyleyebilseydim. | Open Subtitles | اذا كان يمكنني ان اشرح انني فى مهمة سرية ضد الشر. |
Eğer cadıları öldürdüğüne inanıyorsa muhtemelen bir tür Kötülüğe karşı savaşan biri olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ان كان يؤمن انه يقتل الساحرات فهو غالبا يظن انه مطبق للقانون او حارس ضد الشر بطريقة ما |
En iyi askerlerimiz Kötülüğe karşı savaşarak canlarını verirken kendisi birlik komutanının verdiği direkt emre karşı gelip itaatsizliği ile övünüyor. | Open Subtitles | يتباهى بالعصيان. عن طريق عصيان سلسلة من الأوامر المباشرة من قائده. في حين أفضل شبابنا يضحّون بحياتهم ضد الشر. |
Kötülüğe karşı savaşta kilit isim ve Crane'nin bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كانت شخصية رئيسية في المعركة ضد الشر خلال الحرب وصديقة لكرين |
Çünkü Kötülüğe karşı en güçlü silahın baba ile... | Open Subtitles | لأننا نعتقد بأن أقوى الأسلحة ضد الشر ...هي قوة الرباط |
- Biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz. | Open Subtitles | مهلا، نحن نحارب في حرب ضد الشر |
Mondoshawan'ların elinde bu Kötülüğe karşı bir silah var. | Open Subtitles | الموندوشاوان لديهم بإمتلاك هذا السلاح لهزيمة الشرّ |
Her zaman dediğim gibi iyilik Kötülüğe karşı kazanır. | Open Subtitles | كما كنت أقول دائماً الخير ينتصر على الشر |
- Çünkü biz Kötülüğe karşı savaşıyoruz ve her nasıl yönetmek istiyorsak isteyelim yeryüzündeki kötülüğün büyük bölümünü temsil eden hukuk firması Los Angeles şubesini bize verdi. | Open Subtitles | ماذا؟ لأننا ضدّ الشرِّ والآن شركةِ المحاماة التي تُمثّلُ أكثر الشرِّ في العالمِ أعطاتَنا فرع لوس أنجلوس لادارته على أية حال نُريدُ؟ |