Yanlış yaptıkları için kötüleri öldürüyordu. | Open Subtitles | أجل تعلم أنه كان يقتل فقط الأشرار لأنهم يقومون بالخطأ |
İyileri kurtarıp kötüleri alaşağı etmek için beş dakika bile bekleyemezdi. | Open Subtitles | لم يكن يطيق صبراً على الوصول إلى هناك كي ينقذ الطيبين ويؤذي الأشرار |
Ve vakayı çözdüğümüzde her zamanki gibi tüm kötüleri içeri atacağız. | Open Subtitles | و عندما يكون لدينا وقت خارج القضايا سنوقف كل الأشرار مثلما نفعل دائما. |
Cibinliğinin altına bir karadul koydum. Dişiydi, en kötüleri onlardır. | Open Subtitles | وضعت أرملة عنكبوت أسود تحت ناموسيته , أنثى ، وهى الأسوأ |
Bazen de kötüleri yakalamak için kılık değiştiriyorsunuz. | Open Subtitles | أحياناً أعمل متخفياً للقبض على الأسوأ بينهم |
İyilerle kötüleri ayırt etmek her zaman o kadar kolay değildir. | Open Subtitles | ليس دائما بتلك السهولة أن نميزّ الأشخاص الجيدون من الأشخاص السيئين |
Beyaz erkekler en kötüleri. | Open Subtitles | الفتيان أصحاب البشرة البيضاء هم الأسوء. |
Hep ölme isteği var mıydı, yoksa kötüleri yakalamak için hâlâ genç ve güçlü olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyor? | Open Subtitles | أدائماً ماكانت لديه رغبة بالموت أم أنّه يحاول أن يثبت أنّه مازال صغيراً وقوياً ليمسك بالأشرار ؟ |
kötüleri hapiste tutmak için sistemi geliştirebilir miyiz diye bakacağız. | Open Subtitles | إن كان هناك أي شيء يمكننا فعله من أجل تطوير النظام تعلم, لإبقاء الأشرار في السجن |
Üstlere tırmandıkça, iyilerle kötüleri ayırt etmen o kadar zorlaşır. | Open Subtitles | كلما صعدت، صَعُبَ عليكَ معرفة الأخيار من الأشرار |
Süper kötüleri topluyor ve ev yapımı bombalar üretiyor. | Open Subtitles | إنه يجند جيشاً من الأشرار الخارقين ويصنع قنابل منزلية |
kötüleri sokaktan toplamak ve sadece iyileri bırakmak için. Ama yanılmışım. | Open Subtitles | و إبعد الأشرار عن الشوارع لكي يتبقى الأخيار |
kötüleri cezalandiran birinin olmamasi ne demek biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين معنى ؟ أن لا يوجد أحد بالأعلى يعاقب الأشرار ؟ |
Bu yılki kötüleri öldürmeme kararın yüzünden hapishane doldu taştı. Evet. | Open Subtitles | ترككَ الأشرار على قيد الحياة هذا العام، ملأ السجون كاملةً. |
Kötü şeyler yapmamam gerektiği yine kanıtlandı çünkü ne zaman yapsam daha kötüleri oluyor. | Open Subtitles | ولنكن واضحين، لماذا لا أفعل أشياء سيئة لأنه مهما فعلت شئ سئ فسيحدث الأسوأ. |
Hiçbir yere varamazsınız"dediler Herkes bizi eleştirdi.Çöpçüler bile, en kötüleri onlardı. | Open Subtitles | الجميع انتقدنا حتى الجامعين أنفسهم و كانوا الأسوأ |
Doğru dostum, yani sana şunu söyleyebilirim, daha kötüleri gelecek. | Open Subtitles | نعم، ياصديقي ، وأيضا، فإنه يحصل الأسوأ من ذلك، استطيع ان اقول لك |
Hub hep kötüleri kendine ayırır. Böyle bencildir. | Open Subtitles | هب دائما يضرب الأشخاص السيئين بمفرده هو أنانى فى هذا الموضوع |
Herhangi bir aptal bile birinin kötüleri yok ettiğini anlayabilir. | Open Subtitles | حتى الغبي سيلاحظ أن هناك شخص يقتل الناس السيئين |
Tezgâhtarlarım ise en kötüleri. | Open Subtitles | وفتيات المبيعات هن الأسوء |
Ama kötüleri yakaladın sonuçta, önemli olan da buydu. | Open Subtitles | لكنكِ أمسكتِ بالأشرار في النهاية ، هذا هو الأمر الهام |
Yetişkinler ayrıntılı düşündüğü için casus çocuklar kötüleri yenmeyi başarmıştır. | Open Subtitles | لقد كان الاطفا الجواسيس دائماً ما يتمكنوا من التغلب على الاشرار لان البالغين يفكرون في الامور كثيراً |
Bilimin canavar yaratabildiği bir dünyada dışarıda daha ne kadar kötüleri olduğuna inanamazsın. | Open Subtitles | في عالم حيث للعلم باستطاعته ان يصنع الوحوش , لا يجب ان تكون متفاجأ لتعلم هنالك الكثير من الاشياء السيئه في الخارج. |