ويكيبيديا

    "köydeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القرية
        
    • بالقرية
        
    • في القريه
        
    • قريتي
        
    • في قرية
        
    Ve evet dedim, "Şarkı Söyleyen" köydeki, "Şarkı Söyleyen" azınlık hakkında. TED وأجبت بنعم، عن هذه القرية التي يغني أهلها، الأقلية التي تغني.
    Köy ve köydeki herkes bana değerli bir şey verdi. Open Subtitles لكن القرية, و جميع من في القرية اعطوني شيء ثمينا
    Nerede olduğunu bize söyleyin ya da köydeki bütün yüzükleri alırız. Open Subtitles أخبرونا أين هو أو نحن سنأخذ كلّ خاتم في هذه القرية
    Avtar'ın köydeki banyan ağacının köklerinden gönderdiği tohumları buraya ekiyoruz. Open Subtitles وقام هو وأوتر بنثر ترابه تحت شجرة البانيان في القرية
    köydeki insanlar, benden ya korkuyor ya da nefret ediyorlardı. Open Subtitles في القرية أنا إما مرعبة أو مكروهة, اختر ما تريد
    Çünkü köydeki her bir kitabı iki kez okuyan bu çocuğu duydu. Open Subtitles بسبب أنّه سمِعَ بهذا الصّبي الذي قرأ كُل كتاب في القرية مرّتين
    Ve kendi telefonuma kontör yüklemek yerine, köydeki telefon işletmecisini arıyorum. TED ولكن عوضًا أن أستخدمها لشحن رصيد الهاتف المحمول الخاص بي، أقوم بالاتصال بمشغل الكشك المحلي في القرية.
    Bu çizginin, köydeki tek kare şekilli yapının üstünde olduğunu fark ettim. TED حسنا ، لاحظت أن الخط يوجد حول مكان المبنى الوحيد في ساحة القرية.
    Ama depresyon kelimesi etmeye cüret et, mahallenin papazı şeytan çıkarmalara başlar ve köydeki cadılardan dem vurur. TED لكن تجرّأ وصرّح بالاكتئاب، وسيتولى القس المحلي في قريتك أمر إخراج الأرواح الشريرة وسيُلقي اللوم على ساحرات القرية.
    köydeki bu üç kişi oturup “köyümüzdeki bu kızın hayatını nasıl uzatırız? ”diye düşünmüşler. TED وكان هنالك 3 أشخاص في القرية جلسوا وفكروا، كيف يمكننا ان نطيل عمر هذه الفتاة ابنة هذه القرية ؟
    Hasat zamanı bittiğinde, Bozolar artık samanı alır ve çamurla karıştırarak köydeki çatı ve camileri güçlendirmek için kullanır. TED وفي نهاية الحصاد، أخذ البوزو بقايا قش الأرز وقاموا بخلطها مع الطين لتشديد أسقف منازلهم ومسجد القرية.
    Tam ayrılmak üzereyken, köydeki tamirciye tamir etmesini söylemiştim. Open Subtitles ، فقط عندما غادرتُ القرية طلبتُ من أحد الحرفيين أن يُصلحه
    Bu akşam köydeki herkes mutlu ve heyecanlı. Sen neden değilsin? Open Subtitles الكل في القرية سعداء ومتحمسون لماذا انت لست كذلك ؟
    Belki de bu köydeki insanlar hayvan düzelene kadar seni saklayabilirler. Open Subtitles ربما اهل هذه القرية يخبؤنك عندهم حتى شفاء البغل.
    Hayır, köydeki inşaat alanında çalışıyorduk. Open Subtitles ـ هل أنتم من هنا؟ لا؛ نحن نعمل في موقع البناء في القرية
    Evet, köydeki yada evdeki hiç kimse benden daha çok balıkla dönemez. Open Subtitles لا أحد يمسك سمكًا أكثر مني في هذه القرية
    Ben öldükten sonra, köydeki bütün ırgatları bir geceliğine kendine güvey yap. Open Subtitles بعد أن أموت يجب أن تمضي ليلة واحدة مع كل رجل في القرية
    Sonunda köydeki herkesi kendine düşman etti Open Subtitles إنتهى الأمر بإثارة عداء كل شخص في القرية
    köydeki tek büyük, taş bina olan Alman karargahına rapor vermemiz emredildi. Open Subtitles نتلقى أوامرنا من مبنى الادارة المبنى الوحيد الحجري في القرية
    Korkarım ciddiymiş ama hayatta ve köydeki hastaneye doğru yola çıkarmışlar. Open Subtitles إنها بليغة مع أسفي، لكنه حي وهو في طريقه للعودة إلى المشفى بالقرية
    ..köydeki gül ağaçlarını kesiyor. Open Subtitles ..اشجار خشب الورد في القريه
    Ve bu köpeği sahibine geri göndermek için köydeki taktiklerimi uygulamam lazım. Open Subtitles وإرسال هذا الكلب إلى المنزل لصاحبه .. وسوف تضطر إلى استخدام طرق قريتي
    Burada, benim büyüdüğüm yere yakın bir yerde Pakistan'daki bir köydeki bir grup çocuk var. TED هذه مجموعة من الاطفال في قرية في باكستان بالقرب من المكان الذي نشأت فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد