Indiana'ya gelip, küçük kız kardeşi Jenna'yı, kurtarabilmeyi diliyordu. | Open Subtitles | تمنت لو بإمكانه المجيء ل(إنديانا) لينقذا أختها الصغيرة (جينا) |
Indiana'ya gelip, küçük kız kardeşi Jenna'yı, kurtarabilmeyi diliyordu. | Open Subtitles | تمنت لو بإمكانه المجيء ل(إنديانا) لينقذا أختها الصغيرة (جينا) |
küçük kız kardeşi Little Rock, o kadar şey gördükten sonra küçük olmak zor. | Open Subtitles | أختها الصغيرة (ليتل روك)، رغم كل شيء تحاول بشدة أن تبقى طفلة |
Theresa'nın erkek arkadaşı. Bu Keisha, küçük kız kardeşi. | Open Subtitles | هذا صديق تيريسا هذهِ كيشا، شقيقتها الصغرى |
Başka bir zaman da Min el çantası fabrikasından çoktan çıksa da küçük kız kardeşi ziyarete geldiginde hediye olarak 2 tane Coach marka el çantasıyla geldi. | TED | مرة أخرى، بعد أن غادرت Min بالفعل مصنع حقائب اليد، جاءت شقيقتها الصغرى للزيارة، أحضرت حقيبتا يد توقيع كوش كهدايا. |
Bu Lisa, küçük kız kardeşi. | Open Subtitles | تلك (ليزا) أختها الصغيرة |
Karısını, küçük kız kardeşi ile ilişki kurarak utanç içinde bıraktı. | Open Subtitles | جلب لها العار بعلاقته مع شقيقتها الصغرى |