| Bu, benim büyük amcam, babamın babasının küçük kardeşi. | TED | هذا هو عمي الأكبر، الأخ الأصغر لجدي من جهة أبي. |
| Bu şekilde, onun küçük kardeşi gibi davranmam gerekse bile, | Open Subtitles | مع ذلك , حتى لو كان يعني بأن أكون الأخ الأصغر |
| Benim büyük oğlum küçük kardeşi ile hiçbirşey yapmak istemiyor. | Open Subtitles | ابني الكبير لا يريد فعل أي شيء مع أخيه الصغير |
| küçük kardeşi tanımıyorum bile. | Open Subtitles | إني لا أعرف حتى الأخ الصغير. |
| Ve Michael fark etti ki küçük kardeşi mutlu olmayı herkesten çok hak ediyordu. | Open Subtitles | و لاحظ (مايكل) أن أخيه الأصغر يستحق السعادة أكثر من أي شخص |
| Babası etrafında asla, onun küçük kardeşi dikkat çekiyor, o Underworld tarafından takip edilmektedir. | Open Subtitles | والده ليس في الجوار أبداً و أخاه الصغير يحظى بكل الاهتمام إنه مستهدف من العالم السفلي |
| Wyatt, lütfen, çok oyun ile küçük kardeşi oyun sağlar. | Open Subtitles | وايت ، دع شقيقك الصغير يلعب باللعبة أيضاً ، رجاء |
| Sadece bu değil, Gail'in küçük kardeşi Glenn inşaat işinde çalışıyor ve son işinde, şirkette iki düzine dinamit tapası kaybolmuş. | Open Subtitles | (جلين) شقيقها الأصغر يعمل فى البناء و فى عمله الأخير نقص جرد متفجرات الشركة 24 غطاءاً متفجراً |
| Aptal küçük kardeşi her şeyi birbirine yapıştırana kadar öyleydi. | Open Subtitles | كنت كذلك ، حتى قام أخوها الصغير الغبي بقص ملاءات السرير و إلصاق جميع الأدراج معا |
| Sizi Yüzbaşı Jonathan Randall'ın küçük kardeşi Alexander Randall'ı tanıştırayım. | Open Subtitles | أسمح لي أن أقدم الكسندر راندال الشقيق الأصغر للنقيب جوناثان راندل |
| Bitou Tatsuya, eski şefimiz Bitou Makio'nun küçük kardeşi. | Open Subtitles | بيتاو تاتسويا، هو الأخ الأصغر للراحل بيتاو ماكيو |
| Bu benim amcam, Rick. Babamın küçük kardeşi. | Open Subtitles | هذا عمى ريك أنه الأخ الأصغر لأبى |
| Haline bak. Gordon Gekko'nun küçük kardeşi gibisin. | Open Subtitles | " انظر لنفسك أنت تشبه الأخ الأصغر ل " جوردون جيكو |
| küçük kardeşi, Tim'e "Tim, sen uçamazsın ki!" demiş. | Open Subtitles | ـ ثم قال له أخيه الصغير : تيم لن تستطيع الطيران |
| Hayatımda ilk defa bir adama âşık olmuş olabilirim, ...ve sen bu bilgiyi ona yarı çıplak, ...sayı delisi küçük kardeşi aracılığıyla mı vermemi istiyorsun? | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أقع فعلا في حب رجل وأنت تريدني أن أوصل اليه تلك المعلومة من خلال أخيه الصغير النصف متعري ؟ |
| Sahip olduğu tek arkadaşı küçük kardeşi. | Open Subtitles | الصديق الوحيد الذي لديه هو أخيه الصغير. |
| Bu Jeremy, Rose'un küçük kardeşi. Bak burada. | Open Subtitles | هذا (جيريمي) الأخ الصغير لـ(روز) |
| Sen onun küçük kardeşi misin? | Open Subtitles | أنت أخيه الأصغر ؟ |
| Anladığım kadarıyla küçük kardeşi için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | من وجهة نظري، إنه يقوم بكل شئ من أجل أخاه الصغير |
| Wyatt, nereye küre sizin küçük kardeşi mi? | Open Subtitles | وايت ، إلى أين نقلت شقيقك الصغير ؟ |
| Ella ve küçük kardeşi Eddie. | Open Subtitles | (إيلّا)، و شقيقها الأصغر (إيدي). |
| Görünüşe göre küçük kardeşi Jordan kayıp. | Open Subtitles | يبدو أن أخوها الصغير (جوردن) مفقود |
| Arkadaşımın küçük kardeşi burada kayboldu. | Open Subtitles | لقد أختفى الشقيق الأصغر لصديقه من هذا الطريق |
| Çünkü o zaman onun küçük kardeşi olabilirim, ve o da ailemizden biri olur. | Open Subtitles | لأنه وقتها سأكون أنا أخوه الصغير وسيكون هو كفرد من أسرتنا ألن يكون هذا عظيماً؟ |
| Ilene Clark, küçük kardeşi Kent'le birlikte burada yaşıyor. | Open Subtitles | حسناً، (آيلين كلارك) تعيش هنا بالعاصمة مع أخيها الأصغر (كينت). |
| Evet, olayın devam etmesi için George'un küçük kardeşi birkaç şey söylemek istiyor. | Open Subtitles | ابقاء الابتهاج الاخ الاصغر لجورج يريد قول بعض الكلمات بيدرو اذا , يمكننا ان نقول انك غير نباتية |
| Bu Maharaca günün birinde tahtını küçük kardeşi Dhritarashtra'ya bırakmış ve inzivaya çekilerek ormanda yaşamaya başlamış. | Open Subtitles | في يوم من الايام, لقد تنازل عن العرش لــ اخيه الاصغر دارتراستير و ذهب للعيش في الغابه كــ راهب |
| küçük kardeşi kaçırıIdı ve öldürüldü. | Open Subtitles | شقيقه الأصغر كان خطف وقتل. |