ويكيبيديا

    "kükürt" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكبريت
        
    • كبريت
        
    • والكبريت
        
    • وشقاء
        
    • كبريتية
        
    • بالكبريت
        
    • الكبريتية
        
    Bu teknik, hem elastik hem de sağlam bir malzeme oluşturmak için aşırı ısıtılmış ham kauçuğa kükürt ekler. TED تضيف هذه التقنية الكبريت للمطاط الخام ذو درجة حرارة عالية جدًا للحصول على مادة تتسم بالمرونة والمتانة معًا.
    Yakıcı ısı, erimiş kükürt dolu lav nehirleri! Open Subtitles .. الحرارة الحارقة الأنهار المتوقدة من الكبريت المنصهر
    Sorun, kükürt dioksitin çoğunlukla klorla beraber içme suyana karıştırılması. Open Subtitles المشكله أن ثاني أكسيد الكبريت ينتج أثناء المعالجة الماء المضاف له الكلور ، لذلك
    - Söyleyeyim,derimde bir hastalık vardı o zamanlar bana acımı azaltmak için kükürt verirlerdi Open Subtitles اوه , لقد زعمت انى مصاب بمرض جلدى احيانا , اطلب كبريت لاخفف الالم
    Bana cerrahı aletler, sıcak su, kükürt ve temiz bezler bulun. Open Subtitles سَوف أَحتاجُ أدواتَ الجرّاحِ الماء الساخن ، كبريت وحشوة نظيفة
    İçinde ateş ve kükürt olan eski hikayeler keşke doğru olsaydı diyeceksiniz. Open Subtitles سيجعلكم تتمنّون لو أنّ حكايات العهد القديم عن النار والكبريت كانت صحيحة
    Bunun için gerekli olan kükürt de oksijen olmayan ortamlarda kükürt yiyen bakterilerden gelir. Open Subtitles و الكبريت لذلك يأن من البكتيريا التي تتغذي على الكبريت عندما لا يكون هناك أكسجين
    Bir ara kükürt bitmişti. Open Subtitles حسنًا,لقد كانت هنالك تلك المرة حينما نفذ منا الكبريت.
    İyi. O zaman ateş ve kükürt. Hödüklerin Lordu aranıyor! Open Subtitles حسنا النار و الكبريت إذا وُجد زعيم الريفيين
    Şuna bak: demir oksit, kükürt, uranyum, toryum kalsiyum, potasyum ve birazcık silisyum dioksit. Open Subtitles ,اكسيد الحديد , الكبريت ,يورانيوم , ثوريوم كالسيوم , بوتاسيوم , اجزاء صغيره من ثاني اكسيد السيلكون
    Tamam, yani kükürt ve bakır sülfüre göre kimyasal bir set ile uyuduğu görünüyor. Open Subtitles ,طيب ,اذن الكبريت و كبريتيد النحاس يبدو وكأنه كان نائما مع مجموعه كيميائيه محدده
    Seni kükürt ve ateşten bir göle atmalıyım. Open Subtitles يجب علىّ إلقاءك في بحيرة من الكبريت والنار
    Ancak varillerimizdeki kükürt ve odun kömürüne ilave edilince tesiri tam tersidir. Open Subtitles ولكن عندما يٌضاف إلي الكبريت والفحم في البراميل فهو أي شئ عدا غير ضاراً
    Benzin atığı olan kükürt elde edebilmek için üretilmektedir --ki bu bana bazen saçma da gelmektedir. TED انها تنتج لاستخلاص الكبريت من البنزين -- اعتقد أن هذا مثير الى السخرية الى حد ما.
    Bu yüzden mevcut ağırlıklarda örneğin kükürt oksite bu limittir diyeceğiz. Open Subtitles لذلك سنقول بأنه مع الحمولة الحالية من أكسيدات كبريت على سبيل المثال سنقول هذا هو الحد المسموح به.
    St. Lucia'daki zehirli kükürt kaynakları son 4.000 yıldır fokurdayıp duruyor. Open Subtitles كبريت سانت لوسيا السامّ يَقْفزُ يُهسهسُ ويَتفقّعُ للسَنَوات الـ4000 الماضية.
    Evet. .02 milimetrenin içinde, siyah asetilen poliizopren, halobütil, sülfür naylon, bakır, kükürt ve çelik partikülleri buldum. Open Subtitles ,ـ0.02 ملم لقد وجدت الاستيلين الاسود ,بوليسوبرين,هالوبوتيل ,كبريتيد ,نايلون,نحاس,كبريت وجسيمات صُلبه
    - kükürt kokusu alıyorum Bay Hopkins. Open Subtitles أنا رائحة كبريت الخاص، السيد هوبكنز. كما يفعل أولا
    Örneğin, kurşun ve kükürt atomlarından oluşan kübik yapıdaki galenit. TED الجالينا على سبيل المثال، التي لديها بنية مكعب مكونة من ذرات الرصاص والكبريت.
    Ölümsüzlügümü göz önüne alirsak ateS ve kükürt arasinda bayagi beklemek zorunda kalacaksin. Open Subtitles أمامك انتظار طويل في عذاب وشقاء
    - Evet, kükürt. Open Subtitles حقاً، صخور كبريتية
    Bu sanki kükürt kaplı, nikotin sarısı... çürümüş bir ciğeri iştahla yemek gibi. Open Subtitles كان الأمر مثل الدخول في رِئة رِئة مبقعة بالكبريت و النيكوتين صفراء منفوخة
    - Bu kükürt. Open Subtitles إنها الصخور الكبريتية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد