ويكيبيديا

    "kültürel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الثقافية
        
    • الثقافي
        
    • الثقافة
        
    • ثقافية
        
    • الثقافات
        
    • ثقافي
        
    • ثقافة
        
    • الثقافيه
        
    • بالثقافة
        
    • الثقافه
        
    • ثقافيا
        
    • الحضارة
        
    • الثقافى
        
    • والثقافي
        
    • ثقافياً
        
    Irak'ı kültürel ve psikolojik gerçeklerden bihaber bir şekilde ele geçirdik. TED قمنا بغزو العراق بقوات عسكرية لا دراية لها بالحقائق الثقافية والنفسية.
    kültürel girişimler ve tartışmalar yoluyla insanların biraraya gelmesine yardımcı olacak yeni düşünceleri tartışmak adına sizlere hoşgeldiniz diyorum. TED أرحب بكم على متنها لمشاركتنا و مناقشة الأفكار الجديدة عن كيفية جمع الناس معا من خلال المبادرات الثقافية والمناقشات.
    Yaşlılara karşı davranıştaki çeşitliliğin sebeplerinden bir diğeri de toplumun kültürel değerleri. TED المجموعة الأخرى من الأسباب لتفاوت التعامل مع المسنين هي القيم الثقافية للمجتمع.
    Doha Tribeca Film Festivali yeni kültürel merkezimiz Katara'da yapıldı. TED مهرجان الدوحة السينمائي ترايبيكا عُقد في المركز الثقافي الجديد، كتارا.
    kültürel kalıtımımız genelde dönüp geriye bakmaya yatkındır, geçmişi romantikleştirerek. TED معظم ثراثنا الثقافي يميل للنظر الى الوراء يحن الى الماضي
    Bazen şekillendirilmiş kültürel beklentiler bile ediniyoruz. TED فى بعض الأحيان لدينا حتى توقعات الثقافة الرسمية هذه.
    kültürel geçmiş veya dini inanca bakılmaksızın bir affedilme ihtiyacı var. TED بغض النظر عن الاعتقادات الدينية أو الخلفية الثقافية هناك حاجة للغفران
    Çalışmaları sayısız kısa öykü,roman, masaüstü oyunları ve kültürel simgeye ilham verdi. TED لكن عمله ألهم العديد من قصص قصيرة، روايات، وألعاب الطاولة، والرموز الثقافية.
    Kıyafete karşı bir karar aldım çünkü figürün hiç bir kültürel içeriği veya zamanı belirli öğeler olmamasını istedim. TED وقررت أن أكون ضد فكرة إرتداء الملابس لأني أردت ألا يعكس الكائن الحي تبعاته الثقافية أو عوامل إرتباطه بالزمن.
    kültürel araçları kullanma yetisinin yaygınlaştığı başka radikal örnekler de var. TED لديك أمثلة جذرية أخرى حيث القدرة على إستخدام المعدات الثقافية تنتشر.
    Enerjimizi spora, bahçıvanlığa... ve müsaade ettikleri ölçüde kültürel çalışmalara harcayacağız. Open Subtitles سنركز طاقتنا للرياضة وزراعة الأشجار جميع النواحى الثقافية بقدر ما يهتموا
    Hanımefendi, sizin gibi güzel kültürel şeylerin değerlerinden konuşalım biraz, ne dersiniz? Open Subtitles سيدتي دعينا نتكلم عن القيمة الثقافية للاشياء الجميلة، إنها مثلك تماماً، هه؟
    Hak yönetmeliği artık sadece sahip olmakla ilgili değil. Karmaşık bir ilişki ağı ve kültürel yapımızın önemli bir parçası. TED الآن، إدارة الحقوق لم تعد مجرد سؤال بسيط عن الملكية. إنها شبكة معقدة من العلاقات وجزء مهم من المشهد الثقافي.
    kültürel klişeler ile ilgili ilk deneyimimi de orada aldım. TED وأيضا, أول مرة أتذوق فيها طعم التنميط الثقافي كانت هناك.
    Dahası, teknolojinin bizim kültürel tüketim ile ilgili varsayımlarımızı değiştirmiş olmasından endişe duymaktayız. TED علاوة على هذا، نحن نخشى الآن أن التكنولوجيا غيّرت إفتراضاتنا عن الإستهلاك الثقافي.
    Atinalılar'ın olağanüstü zaferi beraberinde kendine güveni ve kültürel gelişimi getirdi. Open Subtitles ولكن الإنتصار منح الأثينيين تدفقًا مدهشًا من الثقة بالنفس والتألق الثقافي
    kültürel ve yasal olarak, yapıştırdığımız ilk posterle bizi tutuklarlardı. TED سمعت انه بسبب الثقافة وايضا القانون, القوا القبض علينا مع اول عملية لصق.
    Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan veya evlerle ilgili değil; ekonomik tabanın da baştan yaratılması gerekiyor. TED لأنني أعتقد أنها ليست مساحة ثقافية أو مشروع إسكان؛ يجب أن يكون هناك نوع من إعادة البناء للجوهر الاقتصادي.
    Yanlış anlaşılma olmuştur belki. - kültürel fark. Open Subtitles قد يكون هناك سوء تفاهم اخر لاختلاف الثقافات
    Bilimsel eğitim döneminin ilk günü büyük kültürel yankı sahibidir. Open Subtitles اليوم الأول في الفصل الدراسي . يحمل صدى ثقافي كبير
    Ya çalışanlarınız kültürel ön yargı, dışlama, belki daha kötüsünü yaşıyorsa? TED ماذا لو عانى موظفوك من ثقافة المحاباة والإقصاء، وأسوأ من ذلك؟
    kültürel faaliyetler,müzeler -- bu gibi şeyler. Open Subtitles الاحداث الثقافيه ، المتاحف انه يحب تلك الاشياء
    Çünkü karşılaştığımız zorluklar teknolojik değil, kültürel. TED لأن التحديات التي تعترضنا لا علاقة لها بالتكنولوجيا، بل بالثقافة
    Bilirsin, kültürel radarın altından uçar ve aniden hepsi karşya geçer, ve sonra oldukça fazla baskı olur. Open Subtitles الطيران تحت رادار الثقافه ثم ، فجأة ، تشرع بالهبوط وهناك الكثير من الضغط حقاً, بصدق, هل يمكن ان يكون هذا في عيد الشكر؟
    İlk program, Dış İlişkiler Konseyi ile ortaklaşa organize edilen bir kültürel diyalog ve diplomasi olacak. TED وأول برنامج سيكون حوارا ثقافيا ودبلوماسيا منظما بشراكة مع مجلس العلاقات الخارجية.
    Gerçek ya da değil efsaneler kültürel tarihin bir parçası, değil mi? Open Subtitles الأساطير من الحضارة التاريخي, أليس كذلك؟
    General Sanpo diyor ki, Çin-Japon kültürel değişimini güçlendirmeyi istediği için bugün burada Usta Ip ile adil bir mücadele olacaktır. Open Subtitles جنرال سانبو يقول, اراد تقوية التبال الثقافى بين اليابانيين والصينيين اليوم, مع سيد الاى بى هنا, سوف يكون قتال عادل
    Ülke isyan hikayeleri, uygarlıkların zaferleri ve çöküş hikayeleriyle dolu. Din, etnik, kültürel ve dil çeşitliliği bakımından da zengindir. TED وهي بلد غني بالقصص الثورية، وقصص الانتصارات والانهيارات الحضارية وغنى التنوع الديني والعرقي والثقافي واللغوي.
    Bence kültürel olarak daha iyi bir dengeye ihtiyacımız var. TED وما أقوله أننا ثقافياً نحتاج توازنا أفضل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد